Herhangi bir koleksiyoncudan on kuruş almak isteseniz karşılığında onlarca milyon lira ödemek zorunda kalırsınız. Çünkü on kuruşlar antika listesine gireli çok oldu.
Paramız, son elli yılda, ancak beş yüz yılda yaşanabilecek değişim, değer kaybını yaşadığı için bir-iki kuşak öncekilerin kullandıkları paralar sonrakiler için antika olup çıkıyor.
Aşağıda okuyacağımız sipariş listesi Erzurum/Tortumlu Aşık Ruhani'ye ait. Aşık Mustafa Ruhani, 15.-16. yüzyılda yaşamış bir şairimiz değil. 1931 doğumlu ve halen yaşamını ve sanatını sürdüren değerli bir saz şairimiz. Bu şiirin bazı dörtlüklerini yaklaşık otuz yıl evvel çevremizdeki büyüklerimiz tarafından okunduğunu hatırlıyorum.
Bir on yıl daha geriye gitsek demek ki kırk yıl önce yazılmış bir şiir. Şairimiz on yaşlarında iken bir kaza sonucu gözlerini kaybettiği için dünya ona karanlıktır ve şehire giden babasına on kuruş vererek sazı eşliğinde isteklerini sıralamaktadır.
Şiirde bir mübalağa, bir abartı var ama on kuruşla o dönemde listedeki bazı şeylerin alındığı da muhakkak.
Şiirde altı çizilmesi gereken en önemli nokta ise; on yaşından itibaren görme anlamında dünya ile irtibatı kesik olan şairin, Türkiye Coğrafyası, bölgelerin özellikleri hakkındaki derin bilsidir. Aşık Ruhani'nin bu şiiri, çok hızlı değişim geçiren paraya bağlı olarak çoktan antika eserler arasında yerini almıştır. Şairimizin kulaklarını çınlatıyoruz, Erzurum'daki okuyucularımızdan birinin, bu yazımızı değerli şairimize okumasını istirham ediyoruz ve sizleri "On kuruşluk sipariş listesi" ile başbaşa bırakıyoruz.
Al bu on kuruşum dolan gurbeti
Şu saydığım her eşyadan var getir
Ben sana bir saat kestim müddeti
Bir saniye geri kalma er getir
Oltu'dadır kehribarın esası
Tortum'un pestili tatlı kömesi
Pasin ovasında buğdayın hası
Git Tekman'dan tuluk tuluklar getir
Dumlu dağlarının kimya otundan
Mersin üzümünden İspir dutundan
Urfa'nın beş aygır Arap atından
Üçünü bin ikisini sür getir
İnciyi altını dizmeli rafa
Her nereye gitsen bir ay dört hafta
Kepçenin iyisi yapılır Of'ta
Yüz top teşi elli deste ger getir
On beş kentim olsun kırk tane köyüm
Düzelsin moralim hoş olsun huyum
Susuz denizlerde balık avlayım
Trabzon Maçka'sından tor getir
Bana bıçak lazım yürü Sivas'a
Rize'den çay limon bile olursa
Dolaş Kayseri'yi çık Erciyes'e
Dibinden gül tepesinden kar getir
Göle'nin medeği zavut hayvanı
Hepsinden yüz sürü olaydı yani
Sarıçamdır Sarıkamış ormanı
Beni kağnı arabama tar getir
Gitti bir kuruşun kaldı dokuzu
Benim için dolaş kürre-i arzı
Hasımla savaşım var bazı bazı
Erzurum'un dadaşından er getir
Sürü sürü olsun kazım ördeğim
Sana izah edem arzum isteğim
Harçlığım on kuruş evleneceğim
Gürcistan'ın güzelinden yar getir
Saydığım eşyaya olurum razı
Kararmasın talihimin yıldızı
Beraber olmalı aşığın sazı
Küpü büyük kılıfını dar getir
Söylediğim söze deme ki hayır
İlahi babamın gamını kayır
Dört yüz Kırıkkale beş yüz şitayir
Acentadan mermisini gör getir
Hastalık elinden belim büküldü
Adana ovası pamuk ekili
İsparta'da levin gülleri ekili
Goncasından beş yüz deste der getir
Sevinirim yüküm cevher taş olur
Aksi halde dünya bana boş olur
Horasan şehrinde halı hoş olur
Sağlığımda eyvanıma ser getir
Has olurmuş Erivan'ın meyvesi
Beş yüzelli yastık Acem kınası
Bana lazım Ahıska'nın elması
Git Gence'den kırkbin vagon nar getir
Benim için çark et dolaş dünyayı
Keşfeyle yıldızı parselle ay'ı
Mekke Medine'de ara hurmayı
Topla devşir dallarından bar getir
Yemen'den beş yüz ton kahve al bari
Parama mukabil dünyanın varı
Altına kaplanmış hayal dağları
Kenarından kıyısından kır getir
Ruhani de isteğini arzeder
Param bana yeter ölene kadar
Kulağın beri tut sözüme peder
Beş kuruşum kaldı geri ver getir.
Paramız, son elli yılda, ancak beş yüz yılda yaşanabilecek değişim, değer kaybını yaşadığı için bir-iki kuşak öncekilerin kullandıkları paralar sonrakiler için antika olup çıkıyor.
Aşağıda okuyacağımız sipariş listesi Erzurum/Tortumlu Aşık Ruhani'ye ait. Aşık Mustafa Ruhani, 15.-16. yüzyılda yaşamış bir şairimiz değil. 1931 doğumlu ve halen yaşamını ve sanatını sürdüren değerli bir saz şairimiz. Bu şiirin bazı dörtlüklerini yaklaşık otuz yıl evvel çevremizdeki büyüklerimiz tarafından okunduğunu hatırlıyorum.
Bir on yıl daha geriye gitsek demek ki kırk yıl önce yazılmış bir şiir. Şairimiz on yaşlarında iken bir kaza sonucu gözlerini kaybettiği için dünya ona karanlıktır ve şehire giden babasına on kuruş vererek sazı eşliğinde isteklerini sıralamaktadır.
Şiirde bir mübalağa, bir abartı var ama on kuruşla o dönemde listedeki bazı şeylerin alındığı da muhakkak.
Şiirde altı çizilmesi gereken en önemli nokta ise; on yaşından itibaren görme anlamında dünya ile irtibatı kesik olan şairin, Türkiye Coğrafyası, bölgelerin özellikleri hakkındaki derin bilsidir. Aşık Ruhani'nin bu şiiri, çok hızlı değişim geçiren paraya bağlı olarak çoktan antika eserler arasında yerini almıştır. Şairimizin kulaklarını çınlatıyoruz, Erzurum'daki okuyucularımızdan birinin, bu yazımızı değerli şairimize okumasını istirham ediyoruz ve sizleri "On kuruşluk sipariş listesi" ile başbaşa bırakıyoruz.
Al bu on kuruşum dolan gurbeti
Şu saydığım her eşyadan var getir
Ben sana bir saat kestim müddeti
Bir saniye geri kalma er getir
Oltu'dadır kehribarın esası
Tortum'un pestili tatlı kömesi
Pasin ovasında buğdayın hası
Git Tekman'dan tuluk tuluklar getir
Dumlu dağlarının kimya otundan
Mersin üzümünden İspir dutundan
Urfa'nın beş aygır Arap atından
Üçünü bin ikisini sür getir
İnciyi altını dizmeli rafa
Her nereye gitsen bir ay dört hafta
Kepçenin iyisi yapılır Of'ta
Yüz top teşi elli deste ger getir
On beş kentim olsun kırk tane köyüm
Düzelsin moralim hoş olsun huyum
Susuz denizlerde balık avlayım
Trabzon Maçka'sından tor getir
Bana bıçak lazım yürü Sivas'a
Rize'den çay limon bile olursa
Dolaş Kayseri'yi çık Erciyes'e
Dibinden gül tepesinden kar getir
Göle'nin medeği zavut hayvanı
Hepsinden yüz sürü olaydı yani
Sarıçamdır Sarıkamış ormanı
Beni kağnı arabama tar getir
Gitti bir kuruşun kaldı dokuzu
Benim için dolaş kürre-i arzı
Hasımla savaşım var bazı bazı
Erzurum'un dadaşından er getir
Sürü sürü olsun kazım ördeğim
Sana izah edem arzum isteğim
Harçlığım on kuruş evleneceğim
Gürcistan'ın güzelinden yar getir
Saydığım eşyaya olurum razı
Kararmasın talihimin yıldızı
Beraber olmalı aşığın sazı
Küpü büyük kılıfını dar getir
Söylediğim söze deme ki hayır
İlahi babamın gamını kayır
Dört yüz Kırıkkale beş yüz şitayir
Acentadan mermisini gör getir
Hastalık elinden belim büküldü
Adana ovası pamuk ekili
İsparta'da levin gülleri ekili
Goncasından beş yüz deste der getir
Sevinirim yüküm cevher taş olur
Aksi halde dünya bana boş olur
Horasan şehrinde halı hoş olur
Sağlığımda eyvanıma ser getir
Has olurmuş Erivan'ın meyvesi
Beş yüzelli yastık Acem kınası
Bana lazım Ahıska'nın elması
Git Gence'den kırkbin vagon nar getir
Benim için çark et dolaş dünyayı
Keşfeyle yıldızı parselle ay'ı
Mekke Medine'de ara hurmayı
Topla devşir dallarından bar getir
Yemen'den beş yüz ton kahve al bari
Parama mukabil dünyanın varı
Altına kaplanmış hayal dağları
Kenarından kıyısından kır getir
Ruhani de isteğini arzeder
Param bana yeter ölene kadar
Kulağın beri tut sözüme peder
Beş kuruşum kaldı geri ver getir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025