logo
19 NİSAN 2024

Onlar ölmez ki...

21.06.2001 00:00:00
Ne güzel bir vatandır şu vatan, ne güzel toprakları vardır. Üzerinde ne cengâverler, ne yiğitler, ne delikanlılar gezinmiştir. Onlar öyle delikanlılardır ki; kendilerine ikram edilen ömürlerinde bir adam gibi yaşamışlar; geçen her bir saniyeyi, 'hesabını veremem' endişesiyle son saniyeleri, aldıkları her nefesi 'hakkıyla şükredemem' korkusuyla son nefesleri bilmişler. Ondandır ki; dolu dolu geçen ömürlerinde, yaşadıkları zaman dilimlerine silinmez mühürler vurdukları gibi, geleceğe de yıkılmaz sütunlardan oluşan köprüler kurmayı da başarmışlardır.

Ne güzel insandır ki onlar; hayatlarında bir kez olsun başlarını makamın, mevkiin önünde eğmemişler, Allah'ın huzurunda ise, başlarını bir kez olsun yukarıya kaldırmaya yeltenmemişlerdir. Ne erişilmezdir ki onlar; insanlara karşı bir kez gözleri dolmazken, Allah'ın divanında göz kuruluğunu zillet saymışlardır. Ne farklıdır ki onlar; yaşarken ölmüşler, öldüklerinde ise yeniden dirilmişlerdir.

***

İşte biz burada haddimizi zorlayan bir işe kalkışıyoruz. Bu yiğitlerin, bu delikanlıların, bu esaslı adamların hatıralarını yeniden canlandırmak için kalem oynatma cüretini gösteriyoruz. Eksiklerimiz için af diliyor, hakkını vermek için ise himmet bekliyoruz.

***

Yiğitleri çoktur İstanbul'un. Toprağın altındaki adam sayısı toprağın üstündekilerden fazladır. Bunu fark edebilmek için az bir dikkat yeterlidir. O adamlara bazan eski bir evin bahçesinde, bazan İstanbul'un en kalabalık caddesinin tam ortasında, bazan da bir cami avlusunda rastlamak mümkündür.

Çoğu zaman farketmeyiz onları. Bir çoğumuz, taş yığını gibi gördüğümüz bu eski mezarlara boş gözlerle bakarken, en nasiplimiz bir fatiha okur ve geçer, o kadar. Peki böyle mi olmalıdır? Ölmeyecekleri ayetle bildirilen Allah adamlarına bu reva mıdır? Daha doğrusu kendimize ne kadar da güveniyoruz...

***

Hiç Fındıkzade'ye yolunuz düştü mü? Düşmediyse düşürün. Otobüs durağına komşu olan Karamani Mehmet Paşa Camii'nin karşısında, devasa apartmanların dibinde eski mezar taşları görürsünüz. Eğer boş gözlerle bakarsanız burası sizin için bir taş yığınıdır. Ama biraz dikkat sizi bir yiğitle karşı karşıya getirecektir. İstanbul Fatihi Sultan II. Mehmet'in hocası Molla Gürani Hazretleri orada yatmaktadır. Günlük koşuşturma içerisinde dikkatlerden kaçan bu hazine, fetih müjdesinin sembollerinden biridir; tarihin seyrini değiştirmiş bir ulu hakanın hocası, hamurkârı ve velinimetidir.

***

İsmi, Ahmed bin İsmâil bin Osman Gürânî, Sûriye'nin Gürân kasabasına bağlı bir köyde doğdu. İbn-i Hacer Askalani gibi bir zâtın talebesiydi. Kısa zamanda kırâat, tefsîr, hadîs ve fıkıh gibi ilimlerde zirveye ulaştı. Onu İstanbul'a II. Murad'ın hocalarından Molla Yegân getirdi. Molla Yegân Kahire'de rastladığı Molla Gürani'ye hayran olur. İlmine, hitabetine, edebine ve en çok da heybetine. Padişahları dize getirecek bu vakar onu çok etkiler ve onun yerinin İstanbul olduğuna karar verir. Yani kader ağlarını örmektedir.

II. Murad da hayranlığını gizleyemez onu görünce ve tahtının varisi zeki ama haşarı Mehmet'i adam edecek alimi bulduğuna da kanaat getirir. Hakikaten de öyle olur. Molla Yegân, Molla Fenari gibi büyük alimler Şehzade Mehmet'e bir türlü laf geçiremezler, ne de olsa padişah oğludur; canı isterse ders dinler, istemezse dinlemez. Ona diz çöktürmek mümkün değildir. Ama Molla Gürani öyle mi? Daha ilk karşılaşmada geleceğin Fatih'ini can evinden vurur. Manisa'ya vardığında Şehzade'yi görmezlikten gelir, hiç iltifat etmez. İlk derste ise emsilede 'dövmek' fiilini çekmesini ister talebesinden. Şehzade diğer hocalarına yaptığı gibi emsileyi kafasına göre çeker, biraz da alay ederek. Birden Molla'nın bağırmasıyla irkilir: "Öyle değil böyle çekeceksin, döverim, seni döverim, seni öyle bir döverim ki!.." Bu heybet karşısında eriyen Şehzade'nin gözünde birkaç damla yaş donar kalır.

HAŞARILIKTAN FATİH'Lİ?E

Çok kısa bir zaman zarfında din ilimlerinin yanında aritmetik, geometri, astronomi ilimlerine vâkıf, Arapça ve Farsça'nın dışında Latince, Sırpça ve Rumca gibi pek çok dili şiir yazacak kadar bilen ve bir padişahta olması gereken askerî ve siyasî donanımını tamamlamış bir Fatih namzeti ortaya çıkar. Bu Molla Gürani'nin eseridir. Bu nedenle Sultan Murat daha çocuk yaşta tahtını oğluna emanet edecektir.

ARTIK O FATİH

II. Mehmed İstanbul'u fethetmiş ve artık Fatih olmuştur. Şehirlerin gözbebeğinin hakimidir artık. Çağ kapatmış, çağ açmıştır, başkalarının hayalinin uzanamadığı yere onun eli uzanmaktadır. Fakat buna rağmen Molla Gürani'nin karşısında hep o Şehzade Mehmet olarak kalmış, O'nu her gördüğünde edepten titremiş, başını öne eğmiş ve senini yanında asla yükseltmemiştir.

Nasıl yükseltsin ki; O öyle bir alim ki dünya malının, katında bir çöp kadar değeri yok. Makam ve mevki sevgisi yanına uğramamış. Bu nedenle saraya mümkün olduğu kadar gitmiyor. Hatta bir bayram günü Fatih'in davetine "Biz bayramı talebelerimizle yapacağız. Hem bu yağmurda çamurda sarayda işim ne" karşılığını verir. Fatih üzülür ve bir haber daha salar: "Bizim için bayram Hocamızın teşrif etmesidir, bilmezler mi?" Artık davete icabet farz olmuştur.

ÖLÜMSÜZLÜ?E DO?RU

Son zamanlarında en büyük meşgalesi gece ibadetleri ve talebeleriyle yaptığı derslerdir. Vaktin yaklaştığını hissedince derslerinin en önemli konusu ölüm olur. Talebeleri de ölümsüzlüğe uzanan yolculuk vaktinin yaklaştığının artık farkındadırlar. Bir gün talebelerini etrafına toplar ve, "Üzerinizdeki hakkımı ödemek istiyorsanız ikindi vaktine kadar benim üzerime Kur'ân-ı Kerîm okumaya devam ediniz, ikindiden fazla uzamaz. Ve Beyazıd'a (padişah) söyleyin namazımı o kıldırsın, borçlarımı ödesin, himayesindeki insanlara karşı adaletle davransın. Size vasiyetim de şudur ki; beni garipler gibi defnedin. Mezarıma ayaklarımdan çeke çeke sürükleyin!" Bu onun dünyalık son sözleridir sonrası zikir, dua ve vuslattır.

Vasiyetleri aynen yerine getirilir. Namazını padişah kıldırır. Fakat ayaklarından sürüklenerek mezara götürülme işi en zor olanıdır. Cenazesi kabrin başına getirilince, vasiyetine rağmen kimse ayağından tutup çekmeye cesaret edemez. Sonra, mübarek bedeni bir hasır üstünde kabrine kadar çekilir ve defnedilir.

***

İşte haylaz Şehzade'yi koskoca bir Fatih yapan Molla Gürani... Bakmayın O'nun "Beni garipler gibi defnedin" dediğine, İstanbul'un en kalabalık caddelerinin birinin kenarında dimdik ayakta duruyor. Görmek için göz, idrak için kalp gerek.
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

İstanbul merkezli 6 ilde düzenlenen ve Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı soruşturma kapsamında, 16 şüphelinin "vergi usul kanuna muhalefet" suçundan tahliyesine karar verildi

19.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:14:38
AA
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat'ın aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" ile "suç örgütü kurma ve üye olma" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında, aylık tutukluluk incelemesi yapan sulh ceza hakimliği, 16 şüphelinin "vergi usul kanununa muhalefet" suçundan tahliyesine karar verdi.

Hakimlik, şüphelilerin "suç örgütü kurma ve üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım'da ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili MASAK ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı.

Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Soruşturma kapsamında, Dilan Polat'ın 2019'da "şampiyonlar ligi" adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta yer alan bazı kişiler kimlikleri tespit edilip soruşturmaya dahil edilmiş, savcılık, sosyal medya fenomeni olan bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesini talep etmişti.

Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medya fenomenleri Eylül Öztürk Özkan, Feyzanur Başar, İleyda Topal, İlke Ela Göz, Kadir Yiğit, Mervenur Korkut, Muhammet Oğuz Başar, Murat Yiğit, Nurgül Yiğit, Tolunay Topal, Tuğba Demirhan, Yavuz Selim Korkut, Habip Özsefil, Huri Özsefil ve Özge Duman'a yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. 

Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu

Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 29 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen dönemin Belediye Başkanı Kemal Tekin'in oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde belediye başkanı seçildi. Tekin, babasının ilkeleri doğrultusunda Nazımiye halkına hizmet etmenin birinci amaçları olduğunu söyledi.
19.04.2024 10:02:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:17:27
İhlas Haber Ajansı
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 3 dönem belediye başkanlığı yapan Kemal Tekin, 7 Nisan 1995'te ilçedeki evinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu şehit edilmişti.



Aradan geçen 29 yılın ardından oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde tüm rakiplerini geçerek CHP'den Nazımiye Belediye Başkanı seçildi.

Mazbatasını alarak göreve başlayan 41 yaşındaki Ali Emrah Tekin, son seçimlerde Nazımiyelilerin büyük çoğunluğunun kendisini tercih etmesinden mutluluk duyduğunu belirterek, 'Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabi bu seçimlerin bizim açımızdan şöyle özel bir durumu var. Bir seçim olmasının ötesinde benim ve ailem için farklı bir anlam ifade ediyordu. Şöyle ki 29 yıl önce maalesef terör saldırısı sonucu yine Nazımiye Belediye Başkanlığı görevini yürüten babam şehit edilmişti. Dolaysıyla Nazımiyeli hemşehrilerimiz aradan geçen 29 yıla rağmen tekrar bu anlamda bizi destekleyerek yaşanan bu olaya verdikleri tepkiyi göstermiş oldular. Duygusal anlamda da bizim için önemli bir durumdu' dedi.



''29 yıl sonra bayrağı teslim aldık''

Babasından devraldığı görevi layıkıyla yürütmenin gayreti içinde olacağını belirten Tekin, 'Babam iyi bir insandı. Her zaman hemşehrilerinin iyiliği, güzelliği anlamında çalışmalar yürüttü. Dolasıyla biz 29 yıl sonra bu bayrağı teslim alarak aynı şekilde, babamın tavsiye verdiği şekilde bu yetkiyi hemşehrilerimizin yararına olacak şekilde kullanmaya devam edeceğiz' diye konuştu.



İlçenin küçük ve kısıtlı imkanlara sahip olduğuna vurgu yapan Başkan Tekin, 'Bugüne kadar bu kısıtlı kaynakların sebep olduğu borçlanma da söz konusu. Bunların bir şekilde çözülmesi için aday olduk. Bunların hepsinin aşılarak Nazımiyeli hemşehrilerimize daha kaliteli hizmet sunmak adına adaydık adaylığımız başkanlığa dönüştü. Dolayısıyla bütün enerjimizi bundan sonra bu anlamda harcamış olacağız. Hem kaymakamlığımız hem valiliğimizden destek alacağız inşallah. Onun dışında Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden halkçı belediyecilik anlayışı doğrultusunda destek almayı bekliyoruz, umuyoruz. İlçemiz için iki kıymetli değerimiz var. Biri rahmetli Kamer Genç biri de bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Bu iki değeri var etmiş bir ilçeyiz. Genel başkanımız Özgür Özel'in de desteğiyle ilçemizi yeniden yaşanabilir, tersine göçü sağlayabilecek bir duruma getirmek istiyoruz. Bu anlamda partimizin büyük katkı sunacağını biliyoruz. Onun özgüveni içerisindeyiz' şeklinde konuştu.

Tokat'ta depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı

Tokat'ta meydana gelen depremlerin bilançosu gün ağarınca ortaya çıktı. Dron ile havadan görüntülenen merkez üssünde hasarın boyutu gözler önüne serildi.
19.04.2024 08:00:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'ta depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Tokat'ta depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı

Tokat'ta önceki gün meydana gelen 5,6'lık depremin ardından gün ağarınca hasarın boyutu netlik kazandı.

Depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesi dron ile havadan görüntülendi.

Dron'un çektiği görüntülerde, depremin vurduğu bölgelerde binaların yıkıldığı, cami minarelerinin düştüğü, kayalarla kapanan yolların iş makineleri ile açıldığı görüldü.

Ekipler, hasar tespit çalışmalarına hızla devam ediyor ve zarar gören bölgelere yardım ulaştırılması için koordinasyon sağlanıyor.

Depremin etkisiyle oluşan hasarın tam boyutu ve zarar görenlerin durumuyla ilgili detaylı bilgilendirme yetkililer tarafından gün içerisinde yapması bekleniyor.

Depremde ahırın duvarı yıkılan ve evinde çatlaklar olduğu için geceyi dışarda geçirmek zorunda kalan Tekke Mahallesi sakinlerinden Recep Göktepez, "Bir anda deprem oldu. Evin önünde oturuyordum kalkamadım. Sabaha kadar arabada bekledik. Ahır duvarı komple uçtu. Evde de çatlaklar olduğu için giremiyorum" dedi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.