Yahya b. Maaz şöyle anlatıyor: - Kalpler çanaklara benzerler; onların kepçeleri dillerdir. Her dil ancak kalpte olanı açığa çıkarabilir.Biri Ebu Bekir Vasıti'ye:- Marifet ehlinin konuşmlarına ne dersin?Diye sordu; o da bu suale şu cevabı verdi:- Marifet, kandil içinde yanan ışığa benzer. Kandil ise, evin içinde asılı durur. O ışık o evde bulunduğu süre, orası aydınlık durur. Evin kapısı açık olduğu devamınca, ışık evin dışına da sızar. İşte marifet ehlinin sözleri böylece çevreyi aydınlatır. Onların aydınlık veren sözleri iman ve nur arayanların ışığı olur. Onlar bunu duyunca gözlerinden yaşlar akar. Dilleri Allah'ı zikretmeye başlar. Şu ayeti kerime onların durumunu çok güzel anlatır:"Onlar Peygambere ineni işitince, gözlerinden yaşlar akmaya başlar" (5/83). İrfan sahibinin dış varlığı bir eve benzer, kalbi de kandil gibidir. O kandilin yağı yakîn; yakıtı doğruluk; fitili ihlas; camı ruh temizliği ve Hak işlerine boyun eğmek; asılı durduğu bağları ise, akıldır. Korku nur içinde bir ateştir. Ümit, ateş içinde bir ışıktır. Marifet ise, nur içinde nurdur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.