Abdülkâdir Geylânî hazretleri daha doğmadan, ilerde büyük bir zât olacağına dâir alâmetler, işâretler görülmüştü. Babası rüyâsında Peygamber Efendimizi (sallallahü aleyhi ve sellem), Ashâbı Kirâmı (radıyallahü anhüm) ve evliyâyı gördü. Peygamber Efendimiz kendisine; "Ey Ebû Sâlih! Allahü teâlâ bu gece sana kâmil, olgun ve derecesi yüksek bir erkek evlâd ihsân etti. O benim oğlum ve sevdiğimdir. Evliyâ arasında derecesi yüksek olacak." buyurdu.Yine oğlum dediği Abdülkâdir Geylânî hazretleri hakkında; "On iki imâm dışında bütün velîler doğacak olan oğluna itâat edecekler, onun ayaklarını boyunlarına koyacaklar. O yüksek derecelere kavuşacak, ona itâat etmeyenler Allahü teâlâya yakınlık devletinden mahrûm kalacaklar." diye müjdelendi. Doğduktan sonra yüksek hâlleri ile dikkatleri çekti. Ramazânı şerîfte gün boyunca süt emmez, iftâr olunca emerdi. Bu hâlini şu beyti ile anlatır:Başlangıcım şöyleydi, dillerde söylenirdiBeşikteyken oruçtum, bunu herkes bilirdi.Doğduğu senenin ramazânı şerîf ayının sonunda havalar bulutlu geçmişti. Bunun için ramazanın çıkıp çıkmadığında tereddüd edildi. Halk annesine çocuğun süt emip emmediğini sordular. Emmediğini öğrenince, ramazânı şerîfin henüz çıkmadığını anlayıp oruca devâm ettiler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.