Öp Papa'nın elini

Hani Erdoğan Papa ile görüşmek istemiyordu da sonra 'uçağın merdivenlerinde' karşılamıştı ya 'Cenapları'nı?Sonra da Türkiye'nin AB üyeliği için 'destek' istemişti?Hani iktidar değilken AB'ye Hıristiyan Kulübü demişti de 3 Kasım'da iktidara gelince 'anlamlı' bir AB aşkına tutulmuştu?Sonra biz Hıristiyan Kimliği'nin AB için 'esas' olduğunu, Müslüman Türkiye'nin hiçbir zaman AB'ye alınmayacağını birçok Avrupalı'nın dilinden örnekler vererek bu sayfalarda yazdık durduk da bizleri 'anlam verilemeyen AB düşmanı marjinal grup' olarak tanımlamıştı ya ?Şimdi AB işi zora girince az kalsın (M nokta-Mesih) lakaplı 'Hocaefendinin' sağ kolu 'Sihirli Alaaddin' misali merdivenlerde elini öpecekti 'Papa Cenaplarının'?Hadi Başbakan'ın AB çarkından geçtik? Ama şimdi sormak gerek;AB üyesi olmayan Vatikan'dan istediği desteğin karşılığında ne verecektir Sayın  Başbakan? Kim ne derse desin ben 'Bay Bartholomeos'un Ekümenikliğine 'okey' verildiğini düşünüyorum. Aynı zamanda Suriçi'nde Vatikan kopyası bir din devletine? Hep beraber göreceğiz.Öyle demeyin, Başbakan her istediğinin karşılığında mutlaka bir şey verir. Win-Win durumu yani.Hani Fransa'yı bağlamak için 2004 Temmuzunda Unakıtan'la Paris'e gitmişti de  'Aynı medeniyetin çocuğuyuz' diyen Chirac'dan destek istemişti. Yine o görüşmede kıyak olsun diye bi sürü Airbus uçak alıp Unakıtan eliyle 'Bi ton' para vermişti.1.5 milyar Dolar'dan başladı, tam 3.2 Milyar Dolar'a çıktı. Sonra da bu alışverişin 'çeyiz hediyesi' olarak kendine bir makam uçağı istemişti de 'olmaz kardeşim zaten uygun veriyoruz bu uçakları' cevabını almışlardı. Şimdi bu 'müzakere askısı' ve 'AB nin Kıbrıs resti' vesilesi ile anlıyoruz ki Airbus'lar bizde kaldı onurumuz onlarda?. Hem de az bir pahaya?AB'ye 'onurlu' girmek isteyenlere duyurulur. 'Onur' yok artık. Avrupa'da yaşıyor kendisi...Şimdi de Fransa bahsi vesilesi ile Türk Basını'nın yazmadığı, belki de gözden kaçırdığı bir hadiseyi burada ilk defa yazacağım; Erdoğan 19-22 Temmuz 2004 tarihinde Fransa'ya yaptığı ziyarette bana göre dikkate değer önemli bir olaya imza attı;Chirac'la görüştükten sonra Paris'in meşhur bir kilisesine 'sıradışı' bir ziyaret gerçekleştirdi. Başbakan kilisede 2 saat süren ayine katıldı ve EuroZaman'ın o tarihteki haberine göre 'yanlış anlaşılmaları engellemek için' bu ayine basın mensupları sokulmadı.Acaba yanlış anlaşılma ne demekti? 2 saatlik ayinde Başbakan ne yapmıştı? Bırakın yanlış anlamayı bu olay doğru anlaşılırsa nasıl bir sonuç ortaya çıkar? Müslüman Türkiye'nin Başbakanı kilisede 2 saat ne yapar?'Klasik ziyaret' dahi olsa 20-30 dakikayı geçmez herhalde.Acaba Başbakan'ımızın bahsettiği AB ile aramızdaki 'Katolik Nikahı' burada mı kıyıldı? Yoksa bir 'kutsanma' durumu mu söz konusu? Haber doğruysa bile Başbakan en azından 'kutsanmadığını' söylemelidir.Şimdi Papa olayına geri dönelim;  Bilindiği gibi Vatikan bir site devleti ve  AB üyesi değil. Dolayısıyla 'siyasi' olarak Papa'nın AB içerisinde herhangi bir yaptırımı da sözkonusu değil. Erdoğan aslında bizzat kendi tarifiyle tek özelliği Hıristiyan ruhani liderliği olan Papa'dan destek isteyerek AB'nin 12 havari motifli bir Hıristiyan Kulübü olduğunu tescillemiş oluyor. AB'nin devlet siyaseti haline geldiğini sık sık söyleyen Başbakan işi bu olay vesilesi ile siyasetten çıkarıyor. Müzakerelerdeki kötü gidişattan ve AB'nin Kıbrıs restinden dolayı cumhurbaşkanlığı koltuğunun sallanmasından korkup Vatikan'dan yardım diliyor. Aşağı bir bakın. Başbakan'ın ifadesiyle;Neredeeen?Nereyeee?..Şimdiki adı Benedict olan Ratzinger henüz kardinal iken (2 Ağustos 2004) bakın neler söylüyor: "Ratzinger, Türkiye'nin Avrupa'nın anti-tezi olduğunu da öne sürdü. Başbakan Erdoğan, Ratzinger'in sözlerine tepki gösterdi. Joseph Ratzinger, Fransız L'Express dergisine verdiği demeçte, 'Türkler tarih boyunca, Avrupa'nın karşıtı olan başka bir kıtayı temsil etmiştir. Bu iki coğrafyayı özdeşleştirmek, büyük hata olur. Ekonomik zenginlik uğruna, kültürel zenginlik heba edilmemeli' dedi. Ratzinger, Türkiye'nin kendi geleceğini Avrupa Birliği'nde değil, müslüman ülkelerden kurulu bir siyasi birlik içinde araması gerektiğini söyledi." Peki Papa'yı merdivende karşılayan Erdoğan ne demiş o zaman:"Kardinal Ratzinger'in sözlerine, Tiflis'te temaslarını sürdüren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tepki gösterdi. Vatikan'ın AB üyesi  olmadığını hatırlatan Başbakan 'Biz AB üyeleriyle birlik oluşturuyoruz' dedi." Erbakan'ı hatırladım birden. Hani şimdilerde Papa'ya cahil ve sinsi diyen Erbakan. Avrupa Milli Görüş Teşkilatının, Vatikan'la sembolleri birleştirecek kadar sımsıcak olduğu bir halde Türk halkına sahte Papa düşmanlığı yapan Erbakan. Bir tarafta da benzeri bir saptırmayı tersinden yapan Erdoğan.Öp Papa'nın elini, Öp Babanın elini.. Sonra sarılıp tekrar tekrar öpün birbirinizi?