ÖSS'ye başvuru 96 bin arttı

Üniversiteye başvuran aday sayısı, önceki yıllara göre bir hayli arttı. Bu da pek çok adayın gözünü korkuttu. Aslında başvuran aday sayısı değil 2 milyona, 5 milyona da çıksa, değişen bir şey yok. Asıl yarış, hep 100 bin kişi arasında gerçekleşiyor. Gerisi kuru kalabalık. Bu yüzden tedirgin olup paniğe kapılmaya hiç gerek yok.Mezunlar da giriyorÖSYM'den yapılan açıklamaya göre, 2007-ÖSS ve meslek liselerinden yüksekokullara sınavsız geçiş için toplam 1 milyon 775 bin 100 kişi başvurdu. Geçen yıl 2006-ÖSS ve sınavsız geçiş için 1 milyon 679 bin kişi başvurmuştu. Buna göre, ÖSS'ye gireceklerin sayısı geçen yıla göre yüzde 4.5'lik değişimle yaklaşık 96 bin arttı.2007-ÖSS'ye başvuranların öğrenim durumlarına göre dağılımı şöyle: Son sınıf düzeyinde başvuran aday sayısı: 801 bin 200Mezun aday sayısı: 693 bin 400Yükseköğretim programına yerleştirilen ama kayıt olmayan: 36 bin 400Bir yükseköğretim programında okuyan: 154 bin 100Bir yükseköğretim programından kaydı silinen: 50 bin 400Bir yükseköğretim programını bitiren: 39 bin 600.Rakamların da ortaya koyduğu gibi, başvuranların çoğunluğunu eski mezunlar oluşturuyor. Ama daha da dikkat çekeni, kazandığı halde kaydını yaptırmayanlarla, hâlâ üniversitelerde öğrenim görenler ve bir yükseköğretim kurumundan mezun olanların çokluğu.ÖSS hemen değişmeliÜniversiteye giriş sisteminin acilen değiştirilmesi gerektiği yukarıdaki rakamlara göz atıldığında bir kez daha anlaşılacaktır. Çünkü mutsuz insanlar yetiştiriyor. Çünkü Türkiye'nin kısıtlı kaynaklarının heba olmasına neden oluyor. Çünkü umut tacirliğine ortam hazırlıyor.Liseden yeni mezun olanların üniversiteyi kazanma oranı yüzde 20 civarında. Tüm kazananlar içerisinde ilk 5 tercihine girenlerin oranı ise yüzde 5'lerde. Üniversiteyi kazandıkları halde defalarca sınava girmelerinin nedeni bu.ÖSS'nin yıllık genel maliyetinin 8-10 milyar dolar civarında olduğunu iddia edenler var. Yani bu kadar para adeta çöpe atılıyor. Çünkü, hangi üniversiteye giderseniz gidin, ne öğrenci öğrenim gördüğü üniversiteden memnun ne de öğretim üyeleri öğrencilerden.En vahimi de, işsizler içerisinde en yüksek oranın üniversite mezunlarınınki olması. Yani onca emek, onca kaynak aktarımı, onca fedakârlığın karşılığı işsizlik. Sistemin baştan aşağı yanlış olduğu kesin. Bu 30 yıl önce de böyleydi, 10 yıl önce de. O zamanlarda da defalarca yazıldı, çizildi, siyasetçilerin seçim malzemesi oldu. Hâlâ değişen bir şey yok.ÖSS'nin elle tutulur tek yanı, güvenirliği ve ölçme değerlendirmesi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın OKS'de yaptığı son değişiklikleri gördükten sonra, bunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış olduk.

Kafalar karışıkPeki, onca karışıklık içerisinde öğrenci ve ailelerine düşen ne olmalıdır. Çünkü bu konuda kafalar karmakarışık. Aday sayısının artması, gözlerini korkutmuşa benziyor. Sanki biraz daha tedirgin ve endişe içerisindeler.Onlara önerimiz, mümkün olduğunca sakin olmaları ve sınav sisteminde yapılacak değişikliklerden ya da aday sayısının artmasından hiç etkilenmemeleri. Şu ana kadar ki hazırlık temposu hangi dozda ise bunu aynı şekilde sürdürmeleri, hatta tempoyu biraz daha artırmaları. Çünkü fazladan yapacakları bir soru kendilerini on binlerce kişinin önüne geçirecektir.Özetin özeti: ÖSS'nin ölçtüğü en önemli özelliklerden biri de sabır. Sabırlı ve bir o kadar da verimli çalışanlar ipi göğüsleyecektir. Paniğe kapılanların ise maalesef hiç şansı yok...

Abbas Güçlü