Muaviye'ye yazdığı mektup
İmam Ali (a.s): "Şimdi senin gözlerini açıp görülen şeylerden faydalanman zamanıdır. Fakat sen batıl iddialara girişerek, halkı yalanlarla kandırarak; yalanla senden yüce olan makama erişmek ve başkasına öngörülmüş şeyleri almak istemekle haktan kaçarak, senden öncekilerin yolunu tuttun
22.07.2025 00:10:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





İmam Ali (a.s): "Şimdi senin gözlerini açıp görülen şeylerden faydalanman zamanıdır. Fakat sen batıl iddialara girişerek, halkı yalanlarla kandırarak; yalanla senden yüce olan makama erişmek ve başkasına öngörülmüş şeyleri almak istemekle haktan kaçarak, senden öncekilerin yolunu tuttun.
Göğsüne dolana, kulağının duyduğuna tabi olman etinden ve kanından daha gerekliyken inatla bu davaya giriştin. Haktan sonra dalaletten başka ne var!
Apaçık beyandan sonra ancak şüpheye düşmek var! Şüpheden ve şüpheye bürünmekten sakın! Nicedir bu fırsatı kollayan fitne, hakikati batılla gizlemek için perdelerini salmış, karanlığıyla gözleri örtmüştür.
Bana, çeşitli üsluplara dolu, çeşitli manalara gelen, barışa yönelme gücü zayıf olan, ilme ve akla dayanmayan, senden başkasının anlatmadığı masallarla dolu mektubun geldi.
Durmadan akan, çamura benzeyen cıvık ve kaygan bir yerde veya yolu tanımadan çöllerde yürüyen kimse gibisin. Sana çok uzak ve ulaşması zor olan bir zirveye yükselmeye çalışıyorsun, işareti olmayan yolda yürüyorsun. Yükseklerde uçan kartal aciz kalır, gökteki en uzak parlak yıldızlar kadar da yüksektir.
Benden sonra gelip şu veya bu şekilde Müslümanların basına musallat olmandan, onlardan birinin işini sözle veya anlaşma ile sana yaptırmaktan Allah'a sığınırım.
Şimdiden kendini hazırla da işine çözüm bul; yanlış yaparsan Allah'ın kulları, sana karşı harekete geçer, çözüm kapıları yüzüne kapanır ve bugün senden kabul ettikleri şeyi (özrü) artık kabul etmezler. ve's-Selam."
Önceden bir başka rivayetini aktardığımız Abdullah b. Abbas'a yazdığı mektuptur.
"(Ey Abdullah b. Abbas!) Kişi bazen sonunda kendisine nasip olacak şey için sevinir ve bazen de kendisine ulaşması mukadder olmayan şey için hüzün duyar.
Dünyada kendin için elde ettiğin en faziletli şey, bir lezzete ulaşmak veya öfkeni dindirmek olmasın. (Dünyadan nefsin için elde ettiğin en faziletli şey,) Batılı söndürmek ve hakkı ihya etmek olsun.
Sevincin önceden yapmış olduğun iyi amellerden; üzüntü ve kederin ise, terk edip yerine getirmediklerinden ötürü olsun. Tüm himmetin ise, ölümden sonrası (ahiret) için olsun.
Mekke'deki valisi Kusem b. Abbas'a gönderdiği mektup
"İnsanlarla haccet ve onlara Allah'ın günlerini hatırlat. Sabah, akşam onlarla otur, fetva isteyene fetva ver, cahile öğret, âlime danış, insanlarla aranda dilinden başka vasıta, yüzünden başka perde olmasın. İhtiyaç sahibinin karşına çıkmasına mani olma; çünkü o, ilk müracaatında kapılarından kovulursa, işi görüldükten sonra da seni övmez.
Allah'ın malından yanında ne kadar toplandığına bak; onları etrafındaki yoksullara, aile sahiplerine, ihtiyacı olanlara, açlara harca. Fazlasını da yanımızda bulunanlara paylaştırmamız için bize yolla.
Mekke halkına, evlerinde konaklayan kişilerden kira almamalarını emret. Çünkü Allah, "Oraya yerleşenle, ziyarete gelen müsavidir"(Hac: 25) buyurdu.
Oraya yerleşen, orada ikamet edendir. Ziyaret eden ise Mekke halkından olmayıp haccetmek için gelendir. Allah, bizi ve sizi sevdiği işleri yapmaya muvaffak etsin. ve's-Selam."
Hilafetinden önce Selman-i Farisi'ye gönderdiği mektup
"Dünyanın durumu, yılana benzer; dokununca yumuşak gelir, fakat zehiri öldürür. Sana hoş gelen şeyden yüz çevir. Zira çok azı seninle kalır. Ondan ayrılacağını yakinen bildiğin için, dertlerini ve belalarını kendinden uzaklaştır.
Onunla en fazla dost olduğun zaman, ondan en fazla sakınacağın zaman olsun. Çünkü onun dostu her ne zaman neşeyle ve sevinçle ona inanır, kanarsa dünya onu korkulara, müşkülatlara daldırır; avundur, ünsiyet ettirirse o zaman da dertlere, korkulara iter. ve's-Selam." Nehc'ül Belaga Mektuplar 65-68
Göğsüne dolana, kulağının duyduğuna tabi olman etinden ve kanından daha gerekliyken inatla bu davaya giriştin. Haktan sonra dalaletten başka ne var!
Apaçık beyandan sonra ancak şüpheye düşmek var! Şüpheden ve şüpheye bürünmekten sakın! Nicedir bu fırsatı kollayan fitne, hakikati batılla gizlemek için perdelerini salmış, karanlığıyla gözleri örtmüştür.
Bana, çeşitli üsluplara dolu, çeşitli manalara gelen, barışa yönelme gücü zayıf olan, ilme ve akla dayanmayan, senden başkasının anlatmadığı masallarla dolu mektubun geldi.
Durmadan akan, çamura benzeyen cıvık ve kaygan bir yerde veya yolu tanımadan çöllerde yürüyen kimse gibisin. Sana çok uzak ve ulaşması zor olan bir zirveye yükselmeye çalışıyorsun, işareti olmayan yolda yürüyorsun. Yükseklerde uçan kartal aciz kalır, gökteki en uzak parlak yıldızlar kadar da yüksektir.
Benden sonra gelip şu veya bu şekilde Müslümanların basına musallat olmandan, onlardan birinin işini sözle veya anlaşma ile sana yaptırmaktan Allah'a sığınırım.
Şimdiden kendini hazırla da işine çözüm bul; yanlış yaparsan Allah'ın kulları, sana karşı harekete geçer, çözüm kapıları yüzüne kapanır ve bugün senden kabul ettikleri şeyi (özrü) artık kabul etmezler. ve's-Selam."
Önceden bir başka rivayetini aktardığımız Abdullah b. Abbas'a yazdığı mektuptur.
"(Ey Abdullah b. Abbas!) Kişi bazen sonunda kendisine nasip olacak şey için sevinir ve bazen de kendisine ulaşması mukadder olmayan şey için hüzün duyar.
Dünyada kendin için elde ettiğin en faziletli şey, bir lezzete ulaşmak veya öfkeni dindirmek olmasın. (Dünyadan nefsin için elde ettiğin en faziletli şey,) Batılı söndürmek ve hakkı ihya etmek olsun.
Sevincin önceden yapmış olduğun iyi amellerden; üzüntü ve kederin ise, terk edip yerine getirmediklerinden ötürü olsun. Tüm himmetin ise, ölümden sonrası (ahiret) için olsun.
Mekke'deki valisi Kusem b. Abbas'a gönderdiği mektup
"İnsanlarla haccet ve onlara Allah'ın günlerini hatırlat. Sabah, akşam onlarla otur, fetva isteyene fetva ver, cahile öğret, âlime danış, insanlarla aranda dilinden başka vasıta, yüzünden başka perde olmasın. İhtiyaç sahibinin karşına çıkmasına mani olma; çünkü o, ilk müracaatında kapılarından kovulursa, işi görüldükten sonra da seni övmez.
Allah'ın malından yanında ne kadar toplandığına bak; onları etrafındaki yoksullara, aile sahiplerine, ihtiyacı olanlara, açlara harca. Fazlasını da yanımızda bulunanlara paylaştırmamız için bize yolla.
Mekke halkına, evlerinde konaklayan kişilerden kira almamalarını emret. Çünkü Allah, "Oraya yerleşenle, ziyarete gelen müsavidir"(Hac: 25) buyurdu.
Oraya yerleşen, orada ikamet edendir. Ziyaret eden ise Mekke halkından olmayıp haccetmek için gelendir. Allah, bizi ve sizi sevdiği işleri yapmaya muvaffak etsin. ve's-Selam."
Hilafetinden önce Selman-i Farisi'ye gönderdiği mektup
"Dünyanın durumu, yılana benzer; dokununca yumuşak gelir, fakat zehiri öldürür. Sana hoş gelen şeyden yüz çevir. Zira çok azı seninle kalır. Ondan ayrılacağını yakinen bildiğin için, dertlerini ve belalarını kendinden uzaklaştır.
Onunla en fazla dost olduğun zaman, ondan en fazla sakınacağın zaman olsun. Çünkü onun dostu her ne zaman neşeyle ve sevinçle ona inanır, kanarsa dünya onu korkulara, müşkülatlara daldırır; avundur, ünsiyet ettirirse o zaman da dertlere, korkulara iter. ve's-Selam." Nehc'ül Belaga Mektuplar 65-68
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.