Özgür Özel nereye koşuyor?

Türkçemizdeki en bilinen atasözlerinden bir tanesi "Gelen gideni aratır" sözüdür. Maalesef Özgül Özel, CHP eski genel başkanı Kılıçdaroğlu'nu daha ilk günlerinde arattı. 

"Gelen gideni aratır" da bu kadar kısa sürede mi olur? Pes doğrusu.

Özgür Özel, genel başkan seçilir seçilmez Selahattin Demirtaş'a ve Osman Kavala'ya selam gönderdi.

CHP Genel Başkanı Özel, ilk konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve CHP genel başkanlığı yapmış kişilere selam göndermesi gerekirken terör suçlarını işledikleri mahkeme kararlarıyla sabit olanlara selam gönderdi.

Hemen akabinde Özgür Özel, katıldığı bir sanat etkinliğinde ise opera sanatçısı Pervin Chakar'ın elini öptü.

Bunun üzerine CHP sözcüsü Deniz Yücel, 4 Aralık 2023 tarihinde "Genel başkanımızı opera sanatçısı bir kadının elini öperken görebilirsiniz ama bir şeyhin eteğini öperken göremezsiniz" tweetinden alıntı yapan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş "Buna Şeyh Sait ve Seyit Rıza dahil mi acaba?" cevabını vererek bir öngörüde bulunmuş oldu.

12 Aralık'ta da CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Şeyh Sait Cumhuriyet'e karşı ayaklanmıştır. Ancak ayaklanma bastırılırken yaşanan acılar bugün torunlarının kalbini acıtıyorsa o acıya saygılı olmak gerekir" açıklamasına Hüseyin Baş'ın "Bakın bu bakış açısı değil, yorum değil, bu edepsizliktir! Tüm CHP üyelerini istifaya davet ediyorum" mesajı büyük bir takdir ile karşılandı.

Yani Hüseyin Baş, bir hafta önceden olacakları herkesin gözü önünde kamuoyu ile paylaştı. 

Özgür Özel ya Şeyh Sait'in kim olduğunu bilmiyor ya da hangi koltukta oturduğunu farkında değil.

Sayın Özel, Şey Sait ayaklanmasını bilmiyorsa lütfen adını çok iyi bildiği Uğur Mumcu'nun kitabını okuyuversin.

Uğur Mumcu "Kürt İslam Ayaklanması" adlı eserinde belgeli bir şekilde bu isyanın nasıl geliştiğini ve sonuçlarını tarafsız bir gözle anlatıyor. (Uğur Mumcu'nun bu eşsiz eserinin adının "Şeyh Sait Ayaklanması" olması gerektiğini düşünüyorum. Şeyh Sait, Kürtlerle beraber İslam'ı istismar etmiştir. Hem Kürtlere hem de Müslümanlara zarar vermiştir. Ne Kürtler ne de İslam böyle bir ayaklanmayı asla onaylamaz. Bu nedenle kitabın adı keşke "Şeyh Sait Ayaklanması" olsaydı.)

Şeyh Sait Ayaklanması veya o dönemki adıyla Bingöl'ün Genç ilçesine nispetle "Genç Hadisesi", 13 Şubat 1925 yılında daha cumhuriyetin kuruluşunun üzerine bir buçuk yıl geçmeden bütün Doğu Anadolu'yu etkileyecek şekilde genişledi. 15 Nisan 1925 yılında isyan tamamen bastırıldıktan sonra suçu sabit görülen Şeyh Sait idam edildi.

Ayaklanmanın İngiliz kışkırtması ile olduğu belgelerle kanıtlanmıştır.

Türk heyeti Lozan'a giderken Gazi Mustafa Kemal Atatürk heyete; Boğazlar meselesini erteleyebilirsiniz, Musul-Kerkük meselesini erteleyebilirsiniz ve bunun gibi birçok meseleyi erteleyebilirsiniz fakat kapitülasyonlar konusunu asla erteleyemezsiniz onları kaldırmadan geri dönmeyin" talimatını vermişti.

Gerçekten de Musul-Kerkük meselesi o dönem Irak'ta manda yönetimini kurmuş olan İngiltere ile daha sonra müzakere edilmek üzere ertelendi.

1925 yılına gelindiği zaman Atatürk savaş dahil her türlü seçeneği değerlendirerek İngiltere ile Musul-Kerkük konusunu müzakere etmek için süreci başlattı.

Plebisit dahil olmak üzere birçok konu gündeme getirildi.

Bölgenin sosyo-ekonomik yapısını ve temayülünü çok iyi bilen İngiltere, halk oylaması yapılması halinde Musul ve Kerkük'ün Türkiye'ye geçeceğini çok iyi biliyordu.  

Yunanların destekçisi olarak Batı Anadolu'da giriştiği işgalden büyük bir hezimetle ayrılan ve İstanbul'dan da çıkmak zorunda kalan İngiliz imparatorluğu, Türkiye Cumhuriyeti ile yeni bir savaşı göze alamıyordu.

Bunun üzerine Şeyh Sait devreye sokuldu ve çok büyük bir isyanla beraber bölge ateşe verildi.

Musul-Kerkük üzerine yürümeye hazırlanan ve güneydoğu sınırında konuşlanarak yığınak yapan Türk ordusu, Musul- Kerkük meselesini erteleyip Şeyh Sait'in üzerine gitmek zorunda kaldı.

Çok kanlı bastırılan isyan Türkiye'yi yormuş, enerjisini tüketmiş ve de İngilizlerle özellikle propaganda konusunda baş edemeyecek bir noktaya gelinmişti.

İngilizler her zaman olduğu gibi vekil güçlerini devreye sokarak Türkiye'nin Musul ve Kerkük'teki haklarından bir miktar petrol geliri karşılığı vazgeçmesini sağladılar.

Böylece İngiltere Şeyh Sait sayesinde dünyanın en verimli petrol sahalarından birini barındıran 1200 yıllık Türk yurdu Musul ve Kerkük'e tek bir mermi atmadan kavuşmuş oldu.

Özgür Özel'in Şeyh Sait'in torunlarını mı yoksa ayaklanmayı bastırmak için savaşan ve şehit olan Mehmetçiklerle ayaklanma sırasında öldürülen masumların yasını mı tutması gerekiyor? Üç beş tane oy alacağım diye milyonların oyunu kaybediyor haberi yok! 

Türkiye'nin kurucu partisi CHP'nin günümüzdeki genel başkanı Türkiye'nin kurucu değerlerine savaş açmış, sorumsuzca açıklamalar yapıyor.