Devlet (Merkez Bankası), senyoraj (ek para basılması) hakkını kullanarak ekonomiye para kütlesi ve likidite sağlayacaktır. Dolayısıyla, ticari bankalar aracılığı ile para yaratma gibi, refinans haddi ayarları, rezerv ve sermaye yeterliliği şartları gibi enstrümanlar gereksiz olacaktır. Belki, açık piyasa işlemleri Merkez Bankası enstrümanlarından bir tanesi olarak kalabilir, ama para yaratmanın temel enstrümanı olarak emisyon olacaktır. Günümüzde ise, paranın asıl kütlesinin devlet ve özel ticari bankalar tarafından ikinci aşamada, Amerika ve Avrupa para kütlesi M0 ve M2 gösterge oranına baktığımızda, yaratıldığı görmekteyiz. Mesela, Amerika'da Ağustos 2008 yıl durum itibarı ile M0 para kütlesi 776 milyar USD, M2 ise - 7 670 milyar USD'dir.Ticari bankalara para yaratma fonksiyonu açısından gereği kalmaz. Öteki taraftan, paranın son kullananlara - fert ve şirketlere nasıl ulaşacağı meselesi mevcuttur, çünkü günümüz ticari bankalar para yaratma fonksiyonu yanında bu teknik fonksiyonu da gerçekleştirmektedir. Ticari bankaların para yaratma fonksiyonunun iptali ile iktisadi birimlere hizmeti, gerekli altyapısı olan bir veya birkaç finans müessesesi verebilir. Genel olarak, şu anda Merkez Bankasının para yaratma fonksiyonu, para kütlesi ve reel mal ve hizmetlerin oranını sağlayacak şekilde, münferit ve bağımsız olarak gerçekleştirmesi için bir engel yoktur. Tabi ki, bu durumda finans sisteminde ticari bankaların rolü değişecek olsa da, teknik yönden bu mümkündür.Yukarıda sıralanmış prensipler, mal ve hizmetler karşılığı ödeme sisteminin sağlanması fonksiyonuna nötrdür. Günümüz ödeme sistem ve altyapısı efektif ve finans sisteminin yeni prensiplerini kolay sağlayabilecektir. Tek sorun, şuanda bu fonksiyonu, faiz geliri ile finanse edilen ve bu gelirden yatırımını ve ödeme sistemini işleten ticari bankaların icra etmesidir. Sorun şu ki, yeni prensipler ticari bankaların faiz gelirlerini ortadan kaldırdığı için, ödeme sistemini işleten ve yatırımını sağlayacak yeni gelir kaynakları bulmaktır. Bu tip kaynak olarak, ya devletin finansmanı, ya da bazı bankaların uyguladığı, verilen ödeme hizmeti karşılığı alınacak ücret veya komisyon olabilir.Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modelinde kredi faizsiz şekilde, borcun ana meblağının geri ödenmesi şartı ile verilmesi öngörülmektedir. Günümüzde kredi kaynakları ticari bankalar tarafından faizle ana meblağın geri ödenmesi şartı ile verilmektedir.Banka veya diğer finans müesseselerin rolü, iktisadi kaynakların faizsiz taksimi durumunda, finans sisteminin yeni prensipleri uygulandığında, genel olarak korunabilir. Çünkü onlar kaliteli kredi alıcı ve kaliteli proje seçim ve monitoringi için gerekli eksperler ve tecrübeli personele sahiptirler. Şunu da belirtmek gerekiyor ki, bendeniz mevcut bankaların rolünü korumasında ısrarcı değildir. Çünkü iktisadi kaynakların taksimi fonksiyonu (daha doğrusu, proje seçimi ve yatırım alanı fonksiyonları) her halükarda korunacaktır. Bu fonksiyonu birileri yapması gerekecek ki, mevcut bankalar yeni şartlara kolaylıkla adapte olabilirler.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012