Paralel çelişkiler!

Faiz lobisi, vaiz lobisi, medya lobisi, sosyal medya lobisi, terör lobisi, savaş lobisi, robot lobisi, milletten yüz bulamayanlar lobisi...Bu tabirler Başbakan Erdoğan'a ait.Yahu bu ülkede ne kadar çok lobi varmış. Hepsi adeta voltranı oluşturmuş dürüstlük abidesi hükümetimize yükleniyor! Şimdi bunları doğru kabul edelim ve bir soru soralım. Peki, bu ülkede rüşvet lobisi, yolsuzluk lobisi, para sıfırlama lobisi var diyenlere ne diyeceğiz?* * *Ortalıkta aksi yönde görüntüler olmasına rağmen Kabataş'ta "başörtülü bacımıza saldırdılar" iddiasına inananlar yolsuzluğa dair ortaya atılan görüntü ve ses kayıtlarına inanmıyor, inanmak istemiyor.Neden?Bir insan işine gelmeyen bir durumu neden kabullenmez, acaba bu bir savunma mekanizması mı?Acaba şöyle bir çıkarımda bulunmak mümkün mü;Yıllarca dindar Müslüman diye arkalarından gittikleri insanların tarihin en büyük yolsuzluk iddialarına muhatap olmalarını görüyorlar ama kabullenemiyorlar.Kabullenemiyorlar çünkü bu kabullenme kendilerinin de nasıl bir yanlış içinde olduğunu ortaya çıkaracak. O yüzden ısrarla inkar ediyorlar. Yolsuzluğu kabul etmek demek bir anlamda kendilerini de inkar etmek demek. Şu anda hepsi şok geçiriyor. Nasıl olur, böyle şey olamaz diyorlar. Vicdanlarını böyle temiz tutmaya çalışıyorlar. Peki, tüm bu iddialar ya gerçek ise. İşte o zaman gerçekle yüzleşecekler. O zaman da dışarıya belli etmeseler bile büyük bir iç hesaplaşma ile baş başa kalacaklar. Hakikaten zor durumdalar. Allah yardımcıları olsun.* * *Biraz da Başbakan Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kaydına değinelim. Başbakan Erdoğan "bu bir montajdır" diyor. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık montajı hissettim diyor. Anlaşılan Sayın Bakanımızın hisleri epey kuvvetli zira teknik inceleme yapmaya bile gerek görmüyor.Farklı zamanlarda yapılan konuşmalar montajlanmış diyorlar... Haklı olabilirler, ona bir sözümüz yok! Üstelik bu paralel diye adlandırılan örgütün büyük bir dinleme ve şantaj şebekesi olduğu yönündeki açıklamalara tamamen katıldığımı da belirtmek isterim.Ama benim yine de kafama takılan bir husus var.Şimdi ses kaydının hem montaj olduğunu hem de paralel yapının kriptolu telefonları bile dinlediğini söylüyorlar.Bence burada büyük bir çelişki var!Düz mantık yürütelim; eğer siz ses kaydına montaj diyorsanız, bu bir hayal ürünü kurgudur diyorsanız dinleme iddiasını toptan reddetmeniz gerekmez mi?Çıkıp bizim telefonlarımız dinlenmedi, biz böyle bir konuşma yapmadık demeniz gerekmez mi? Madem bu ses kaydına montaj diyorsunuz o zaman bence şu açıklama yapılmalı;"Sahte belge üretimi konusunda mahir olan bu paralel yapı Erdoğan ve oğlunun sesini stüdyo ortamında taklit ederek bir mizansen oluşturdu. İstedikleri senaryoyu yazdılar ve iyi taklit yapan iki sanatçıya oynattılar." Evet... Bence ses kaydı montaj diyen birinin mantıken bu açıklamayı yapması gerekiyor. En azından bir sürü ihtimalin değerlendirildiği ortamda bu seçeneğin de konuşulması gerekmez mi?Nitekim Başbakan Erdoğan, AKP Grup toplantısında şöyle söylüyor; "kendi kurguladıkları, dublajını da kendilerinin yaptığı bir piyesi servis ettiler"Eee o zaman...!