Kısa olmayan bir ayrılıktan sonra Yeni Mesaj gazetesi okurlarına tekrar merhaba dediğim bu yazıma böyle tatsız bir konuyla başlamak istemezdim yaşanan gelişmeler bunu gerektirdi.Ankara'nın kalbi mesabesindeki Kurtuluş semtinde bomba yüklü bir araçta "gübre bombası" olarak da bilinen 600 kilogram TNT ve sodyum nitrat maddesi içerikli bir bomba patlamadan önce tespit edilip etkisiz hale getirildi.Ele geçen patlayıcı bugüne kadar ele geçen en yüksek miktar olduğu da belirtildi. Önce patlayıcının 300 kilogram olduğu ifade edilmişti ama etkisiz hale getirdikten sonra patlayıcının 600 kilogramdan daha fazla olduğu anlaşıldı.Saldırıya Türkiye'nin 11 Eylül'ü denmesinin sebebi de bu olmalı. Çünkü HSBC bankası saldırısında Ankara'dakine benzer 500 kilogramlık bir bomba kullanıldığı akla getirilince 600 kilogramdan fazla olan bu bombanın tahrip gücünün ne olacağını düşünebilirsiniz.Bomba yüklü araç ele geçirildikten hemen sonra El Kaide bağlantısı olabileceği üzerinde duruldu. Bomba incelenmesinden sonra yapılan açıklamada ise daha önce PKK'dan ele geçen malzemelerle Ankara'da ele geçen bombadaki malzemelerin aynı olduğu ifade edildi. Bu haberlerden sonra bombanın daha çok PKK bağlantılı olduğu üzerinde durulmaya başlandı ama El kaide bağlantısı da tamamen ihtimal dışı bırakılmadı.Bombalamada cevabını bulamamış bazı sorular var. Bu sorular soruşturma ilerledikçe cevaplarını bulur sanırım. Bombanın bir ihbar üzerine mi yoksa sadece bir tesadüfle mi bulunduğu henüz tam olarak aydınlanmış değil. İhbar olmadan otoparktaki bombanın tesadüf eseri bulunma ihtimali bence pek inandırıcı değil. Eğer ihbar üzerine bulunduysa bombayı otoparka önce yerleştirdiler sonra da yerleştirenler bombayı polise ihbar ettiler demektir. Bu da bomba patlamadan bulunması halinde bile bombacıların amaçlarına ulaşacaklarını düşündüklerini göstermekte. Bombanın PKK'yla veya El Kaideyle bağlantılı olduğu henüz kesinleşmedi ama bence bu bombalama girişiminde yabancı istihbarat servislerinin parmağı olması kesin gibi.Bu bombalama girişiminin pek çok amacı olabilir ama bence iki önemli amaç için planlanmış olmalı. Birincisi, bombalama girişimi El kaide'nin Türkiye'ye karşı terör saldırısı düzenleyebileceğine Türk haklının ve devletinin inandırılması için gerçekleştirilmiş olabilir. Böyle bir şey niçin isteniyor olabilir?Yakın bir zamanda ABD Türkiye'den bazı şeyler isteyecek olabilir. ABD terörle mücadelede Türkiye'yi çok daha fazla yanında görmek istediğini gizlemiyor.Türkiye zaten ABD'nin yanında değil mi? diye sorduğunuzu duyar gibiyim.Doğru. Türkiye Hem BOP projesinde hükümet bazında eş başkan olarak görevini yerine getiriyor hem de Irak'ta ABD askerlerinin ihtiyaç duyduğu her türlü lojistik desteği sağlıyor. Ama Türkiye'nin bu destekleri ABD tarafından yeterli görülmüyor. Türkiye'yi Irak'ta direnişle savaşan taraf olarak görmek istiyor. Yani ABD Irak'ta direnişle mücadelesinde Türkiye'yle "omuz omuza" savaşmak istiyor. İşte bu saldırıyla Türkiye'yi bugün olduğundan çok daha fazla ABD'nin safına itmek amaçlanmış olabilir.Bombalama girişiminde ikinci olarak amaçlanan şey ise gündemi değiştirmek olabilir.Türkiye son birkaç gündür İsrail savaş uçaklarının Suriye'nin Kuzeyinde bir yerleri bombalamak için Türkiye'nin hava sahasını izinsiz bir şekilde ihlal etmesini konuşmaktaydı. İsrail uçaklarının hava sahamızı ihlali üzerine Türk Dışişlerinden pek sert olmasa bile "kabul edilmez bir gelişme" tepkisi geldi ve Türkiye'den İsrail'e bir nota verildi. Sınır ihlalinin artçı şokları İsrail'i fazlasıyla rahatsız etmişe benziyor. Bunu nereden mi çıkarıyorum?Çünkü Türkiye'nin İsrail'e nota vermesinden hemen sonra Ankara eski Büyükelçisi Dr. Alon Liel İsrail hükümetine yakınlığıyla bilinen Haaretz'e yaptığı açıklamalarda "Ankara'nın İsrail ile olan ilişkinin giderek artan gerginliklere maruz kalırken Türkler ile Suriyeliler arasında bir yakınlaşmanın yaşandığını" söyledi.Bombalama girişimiyle Türkiye'nin gündeminin nasıl değiştirildiğini görüyoruz. İsrail uçaklarının Türk hava sahasını ihlal etmesi gündemden hemen düştü ve ikinci ya da üçüncü haber niteliği kazandı. Eğer tahminimizde haklı isek bombalama girişiminde bulunanlar amaçladıkları şeylerin çoğuna ulaşmışlar demektir.Türkiye bu ve benzeri terör saldırılarıyla yönlendirilmemeli hükümet olarak hangi kararı alırsak alalım, her zaman Türkiye'nin ve Türk milletinin çıkarlarının yanında bir duruş belirlemek şart ve zaruridir. Bu saldırılardan sonra özellikle ABD'den gelebilecek isteklere karşı çok daha dikkatli olmak Türkiye için çok önemlidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024