Pazarlık yerlerde sürünüyor

MURAT ÇABAS / ANALİZ HABER

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin oluşturduğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu önümüzdeki yıl geçerli olacak ücretin belirlenmesi için ilk resmi toplantısını bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda gerçekleştirdi. Çalışma Genel Müdürü Sadettin Akyıl başkanlığında toplanan komisyonda, işveren heyetine TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, işçi heyetine ise Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak başkanlık yaptı. Basına kapalı gerçekleşen toplantıda, işçi ve işveren tarafı ekonomik veriler doğrultusunda görüş ve taleplerini dile getirdi. İlk görüşmede açlık ve yoksulluk sınırı verileri ile ücretler üzerindeki gelir vergisi yükü de gündeme getirildi. Komisyonun ikinci toplantısı haftaya 14 Aralık tarihinde yapılacak. Asgari ücretin, en geç yılın son haftasında yapılacak üçüncü toplantıda netleşmesi bekleniyor. Dünkü toplantı öncesi Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın yaptığı açıklamalar gündeme damgasını vurdu.

'Pazarlık 7 bin 785 liradan başlayacak'

Bakanlıkta yapılan komisyon toplantısı öncesi Türk-İş, Başkanlar Kurulu'nu topladı. Konfederasyona üye 34 sendikanın yöneticilerinin katıldığı toplantıda, sendikaların asgari ücrete dair görüş ve talepleri alınıp, görüşmelerde izlenecek yol haritası masaya yatırıldı. Bu toplantı sonrası Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay asgari ücretle ilgili açıklama yaptı. Daha önce yaptığı açıklamada kırmızıçizgisinin 7 bin 785 lira olduğunu belirten Atalay konuşmasında şunları ifade etti: "Herkes bir rakam açıklıyor. Açlık sınırı 7 bin 785 lira. Türk-İş'in yoksulluk rakamı 10 bin 170 lira. Rakam söylemek kolay. Asgari ücret geçim ücreti oldu, bu sarmaldan çıkmak lazım. Vergiyi konuşmak lazım. Vergiyle ilgili düzenleme yapılmalı. Bugün komisyonumuzda pazarlık asgari ücreti 7 bin 785 lira açlık sınırından başlayacak. Nereye çıkabiliyorsa çıkacak." Türk-İş Başkanı Atalay'ın asgari ücret pazarlığını en dipten başlaması dikkatlerden kaçmadı. Öncelikle bu bir müzayede değil, asgari ücret pazarlığı, dolayısıyla pazarlığa en alt limitten değil, en üst tekliften başlanması gerekiyor. Diğer yandan eğer asgari ücret Atalay'ın dediği gibi bir geçim ücreti haline geldiyse masaya teklif olarak götürülmesi gereken rakam açlık sınırı değil, yoksulluk sınırı olmalıydı. Türk-İş Kasım ayına ilişkin 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırını 25 bin 365 lira olarak açıklamıştı.

'Türkiye asgari ücretliler ülkesi oldu'

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Şükran Kaban Yeşil asgari ücretli ilgili yaptığı açıklamada, "Gelir adaletsizliği derinleşiyor. Toplumun en zengin yüzde 1'i toplam servetin yüzde 41'ini elinde tutuyor. Yüzde 99'u olarak bizler ise geriye kalan yüzde 59'u paylaşıyoruz. Geldiğimiz noktada Türkiye asgari ücretliler ülkesine dönüştürülmüş, emeğin milli gelirden aldığı pay son yirmi yılın en düşük noktasına inmiştir" dedi. Market raflarının dolu olmasının sebebinin cüzdanlarımızın boş olmasından kaynaklı olduğunu belirten Kaban, şöyle konuştu: "Halkın yüzde 99'u olarak yaşadığımız tablo gittikçe kararıyor. Enflasyondan işsizliğe, yoksullaşmadan ekonomik durgunluğa kadar hayatlarımızı her alanda kâbusa çeviren kapsamlı kriz bitmek bilmiyor. Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Artan hayat pahalılığında maaşlarımız, ücretlerimiz mum gibi eriyor. Ülkeyi yönetenler 'gelişmiş ülkelerde bile raflar boş, dünya hatta gelişmiş batı ülkeleri bizi kıskanıyor' nutukları atıyorlar. Evet, ülkede market rafları dolu ama bizim cüzdanlarımız, ceplerimiz boş. Marketleri, pazarları artık müze gezer gibi dolaşıyoruz."

'938 kilovatsaat daha az elektrik alınıyor'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, "İktidarın sözde destek verdiklerini iddia ettikleri enerji faturalarında asgari ücretin alım gücü bir yılda olağanüstü geriledi. Asgari ücretle geçen yıla göre bugün 938 kilovatsaat daha az elektrik ve 516 metreküp daha az doğalgaz alınıyor" dedi. Akın, yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etti: "Sözde olağanüstü destek verdiklerini söylemelerine karşın enerji faturalarında asgari ücretin alım gücü bir yılda rekor oranda erimiş durumda. Vatandaşlar soğuk havada kombisini açamaz hale geldi. İktidar ise hala Almanya'da kriz var diyor. Kriz vatandaşın kombisinde, enerji faturalarında. Geçen yıl Aralık ayında asgari ücretle söz konusu dönem 3 bin 134 kilovatsaat elektrik alınabiliyordu. Bugün 5 bin 500 lira olan asgari ücretle alınan elektrik ise 2 bin 196 kilovatsaate geriledi. Elektrikte asgari ücretin alım gücü bir yılda 938 kilovatsaat düşerek azalmış durumda. Aynı şekilde geçen yıl aralık ayında asgari ücretle bin 478 metreküp doğalgaz alınırken, bugün asgari ücretle 962 metreküp doğalgaz alınabiliyor. Doğalgazda asgari ücretin alım gücü bir yılda 516 metreküp düştü. Yani iktidar sözcülerinin ifadesini kullanırsak; 'Artış hiç yok, düşüş çok.'"