ABD, Japonların Pasifik'teki Pearl Harbour deniz üssüne 1941 yılında yaptıkları saldırı ile şok olmuştu. ABD'nin yaşadığı gerçekten beklemediği bir şok muydu? Yoksa bu saldırıyı bildiği ve tedbir aldığı halde şoka uğramış rolü mü yapıyordu? ABD'nin Pearl Harbour saldırısını önceden bildiği yönünde çok kuvvetli deliller bulunmaktadır. Aslında, Pearl Harbour baskınının ABD için ne kadar şok edici bir şey olduğu çok su götürür. ABD, Japonların şifrelerini kırmıştı ve bütün haberleşmelerini okuyordu. ABD, baskın olacağından haberdardı. ABD yalnızca Pearl Harbour'da bulunması gereken uçak gemilerini ve önemli savaş gemileri başka bir limanda gizleyerek tedbir aldı.Japonların bu saldırısı, ABD'nin Dünya kamuoyunu da arkasına alarak İkinci Dünya savaşına girmesine ve Japonya'nın üzerine çullanmasına sebep oldu. Çok geçmeden Hiroşima ve Nagazaki'ye atılacak olan atom bombalarının da mazereti Pearl Harbour saldırısı olacaktı. Japonların Pearl Harbour'a saldırıları 2323 Amerikan askerinin hayatına mal olmuştu, Pearl Harbour'a cevap niteliğinde olan Başkan Harry Truman'ın emriyle Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan iki atom bombasının aldığı can ise 250 bini geçti. Pearl Harbour saldırısının ABD'nin çıkarına ne kadar hizmet ettiğini görüyor musunuz? 11 Eylül saldırısı ile Pearl Harbour saldırısı arasında ki en önemli benzerlik, iki saldırıdan da ABD'nin haberdar olmasıdır. 11 Eylül saldırısı ABD'ye Afganistan ve Ortadoğu coğrafyasına girebilmesi için ihtiyacı olan gerekçeleri sağlamıştır. Aynı zamanda Sovyetlerin yıkılmasından sonra kendine düşman olarak İslam'ı seçen ABD'ye yeni düşmanını suçlu olarak lanse etme ve dünya kamuoyunu buna kolaylıkla ikna etme avantajını vermiştir.11 Eylül saldırısı, şaibeli bir seçimle başkanlık koltuğuna oturan Bush'un başkanlığının tartışılmasını da önleyerek Bush'a çok büyük bir çıkar sağlamıştır.Neticede 11 Eylül saldırısını gerekçe gösteren ABD, önce Afganistan gibi bir ülkeyi topyekûn işgal etmiş ve binlerce sivilin ölümüne sebep olmuş. Daha sonra da Irak coğrafyasını işgal ederek bugüne kadar yüz bini aşkın sivilin ölmesine sebep olmuştur. 11 Eylül saldırısında ölen insan sayısı, ABD'nin Afganistan ve Irak'ta öldürdüklerinin yüzde biri bile değildir. Bu yönüyle de 11 Eylül Pearl Harbour saldırısına benzemektedir.11 Eylül saldırısını düzenlediği söylenen ve sonra kamuoyuna kimlikleri açıklanan Arap kökenli kişilerin çoğu, o saldırıya kadar kanunsuz hiçbir olaya karışmamış insanlardı. Saldırı sırasında öldüğü söylenen bazı şahısların yaşadıkları ve saldırıyla herhangi bir ilgilerinin bulunmadığı daha sonra anlaşıldı. İngiltere'ye yapılan saldırılar da Pearl Harbour ve 11 Eylül saldırılarına benzer nitelikler taşıyor. Bu saldırılar, İngiltere'nin Irak'ta ABD'ye verdiği desteğe karşı kendi kamuoyunda yükselen tepkilerin had safhaya çıktığı bir döneme rastlaması acaba bir tesadüf müdür? Saldırılar, tepkileri bertaraf etmekle kalmayıp, ABD'nin Ortadoğu ve diğer coğrafyalar için atacağı bütün adımlara Blair hükümetinin vereceği desteğe İngiliz halkının tepki göstermesini de engelleyecektir.Bu terör saldırılarının herhangi bir Avrupa ülkesi değil de İngiltere'ye karşı düzenlenmesi de etki dalgasının bütün Avrupa'yı saracağının hesaplandığı anlamına gelmektedir ki, başka bir ülkeye düzenlenseydi bu kadar etkili olmayacağı açıktır.Londra bombacılarının tespit edilen kimlikleri, İngiliz yaşam tarzına yüksek oranda adapte olduklarını göstermektedir. Hepsi saygın veya orta halli ailelerden geliyorlar. İngiltere'ye has bir spor olan Kriket oynuyorlar, İngiliz gibi giyiniyorlar ve düzenli spor yapıyorlar. Hemen hepsi üniversite mezunu ve düzenli bir aile yaşantıları var. Bombacı oldukları söylenen bu kişiler aynı zamanda daha önce hiç suç işlememişler. Bu şekilde yaşayan insanlar nasıl terörist olabilir? Bu kişiler saldırı anında orada bulunan diğer insanlar gibi tesadüfen orada bulunmuş olamazlar mı? Bu sorular belki de hiç cevap bulamayacak. Cevap bulsa da dünyada hiç kimsenin bundan haberi olmayacak. Çünkü eylem gerçekleşti ve eylemi gerçekleştirenler ve onları azmettirenler artık amaçlarına ulaştılar. Londra saldırılarını kendi çıkarları yönünde kullanmaya başlayanların bu eylemi düzenleyenlerle olan ilişkisi hep konuşulacak. Belki de bu konuda deliller ortaya atılacak, ama Pearl Harbour'ı gerekçe göstererek Japonya'ya karşı ABD'nin atom bombası kullanmasına ve 11 Eylül saldırılarından sonra Afganistan ve Irak coğrafyalarının ABD tarafından işgal edilmesine engel olunamadığı gibi Londra saldırıları gerekçe gösterilerek ABD ve İngiltere'nin atacağı adımlara da engel olunamayacak.Çünkü gözünü kan bürüyenler kandan başka bir şeyle tatmin olmazlar...
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023