Pes doğrusu

İnsanoğlu yaradılışı gereği gaflettedir. Bu nedenle akıl dışı davranışlara sahiptir. Ülkemizde bu daha da belirgindir. Bunu seçimlerde ve seçim öncesi görmemek mümkün değildir. Aynı zamanda dini yönden de ne yazık ki defalarca suiistimale uğramış bir topluluğun doğru karşısında şaşırması ve ret etmesi kaçınılmazdır. Ama gafleti nedeni ve inanç eksikliği, doğru ile yalanı ayırt edilmez hale getirmiştir. Aslında bu o kadar kolaydır ki, herhangi bir konuda söylenen bir sözün aksini söyleyen şahıs bundan dolayı özür dilemediği takdirde kesin yalancı durumuna düşer. Hele bu birkaç defa oluşmuşsa o kimse dinen münafık durumunda olacaktır. Münafıklığın kesin davranışı, yalancılıktır. Hala yalancılardan medet ummak ve onlara oy vererek destek olmak veya bir yalancıya daha az yalancıyı tercih etmenin asla farkı olamaz. Hele doğruyu söyleyenleri delilsiz olarak, dinlemeden yalancılıkla suçlamak, yalan söylemekten de ötedir. Hesabı asla verilemez hem bir yalan hem de iftiradır. Efendim Lozan Antlaşması'nda madenler  yüz yıl işletilmeyecek. Korkunç bir yalan: Lozan'dan itibaren Atatürk de dahil iktidara gelen tüm partiler bu madenleri, çıkardı ve yabancılara sattı. Çünkü Lozan'da yer altı kaynakları TC devletine aittir. İstediği gibi yönetmekte yetkilidir. Bu nedenle AB ve ABD emirleri altına aldıkları ülkelerde onları borçlandırıp, özelleştirme, küreselleşme gibi sebeplerle o ülkenin kaynaklarını kendi şirketlerine mal etmeye çalışmaktadır. Genellikle işletme haklarını almaktadır. Amma o kaynakları sahiplenemezler.Devletlerarası hukuka göre istediğinde devletler kendi kaynakları hakkında hüküm verebilir. Lozan'ı İnternet'te açınız, bakınız, görünüz. Bir daha yalancılara aldanmayınız. HEDEF '23 nedir? Hedefi verene açık açık sorunuz. Cevabı aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin sonudur. LOZAN'DA KAZANILAN TÜM HAKLARIN AB'YE bu antlaşmanın dışında kalan ABD'ye İADESİNİN TAMAMLANMASIDIR. Ve ABD'ye verilen bir şifredir. Bu şifrede; "Ben sözümde duracağım. Sen de beni desteklemeye devam et" manası vardır. Zaten icraatlar bugüne kadar olacakları göstermiyor mu? Her türlü imkan ve kaynakların tamamına yakını, şu anda yabancılara teslim edilmedi mi? Ülkenin yarısından fazlasının maden ruhsatları ve işletme hakları yabancı şirketlerin elinde değil mi? Elbet buna baştakilerden çok kolay basit bir cevap alacaksınız. Örnek mi: Hedef 2023 ülkemizde tam demokrasidir. Vs. O zaman başka bir yalan size şimdi söylenenin yerine geçiverecek ve siz asla hani MADENLERDİ demeyeceksiniz. Değil mi? İşte Türk milleti ayağa kalk, ayağa kalk Türk milleti diyen sese neden uymuyorsunuz. Vatana karşı yaptığınız bu düşünmediğiniz ihanetin hesabını, vicdanınıza nasıl vereceksiniz. Hadi uydurdunuz. Allah'a (c.c) nasıl vereceksiniz halkımıza verdiğiniz zararı, ben size anlattım sizden elbet soracağım. Hele saatlerimi verip izah ettiğim halde inanmayanların hiç bir mazereti olamaz. Hele fanatik nur saçanların, hakikatleri görmemek, duymamak, öğrenmemek tiyatrosunun artistlerine taş çıkartacak davranışlarını anlamak imkansız. Bu milleti ne yazık ki, 60 yılda bitirdiler. Yıkılma hedefleri her seferinde, hakiki vatan sevenlerle 23'e kadar uzadı. Elbet uyananlarla bu sonsuza uzayacaktır. Seçim hakikatlerin görülmesinde bir ölçüdür. Kaynaklarımız sınırsız. Uygulamamız kesindir. Verilen sözler, emin ağızdan, kaynaklar süper zekâdan. Aslında Allah'ın(c.c) lütfundandır.Yazının bu kısmı seçimden sonra yazılmıştır.Sonuç malum, veren eli ret ettiniz layığınızı buldunuz. Allah (c.c) herkese layık olduğunu verir. Aslında işsizliğe, açlığa sürünmeye alıştırılmış bir toplumu, hayal dahi edemeyeceği bir yere getirmek, işi olan, aşı olan, hakkının karşılığı olan bir düzene getirmek asla kolay değildir. AB ve ABD hizmetinden başka hedefi olamamış idarelerle oyalanmış bir toplumda, insanların hayran oldukları ülkelerdeki sosyal yaşama göz atmamaları gerçekten çok acıdır. Normalde, onların aldıkları asgari ücretlerin en düşüğü dahi 5.000 TL den fazladır. Hatta işsizlik maaşları bile bu değere yakındır. Açın İnternet'i, atın üzerinizden bu rehaveti, gafleti.  Bu ülkelerin aslında yer altı kaynakları da yoktur. Seninkini çıkartıp götürmekte! Üstelik yüzde 1-2 vergiye karşılık, yüzde altı ihracat teşvik primini devletten almaktadır. Kendi parası dahi olmayan zavallı ülkemin her üretiminin, boyalı kağıt olan karşılıksız dolar karşılığında borçlanarak yapıldığı gerçeğini tek söyleyen ve ispatlayan BTP, ne yazık ki gerçekleri, manen de yıkılmış halka anlatmak için gece gündüz demeden, en ufak bir destek olmadan, sizin vergilerinizle 450 milyon TL. çar çur eden AKP, CHP, MHP gibi sömürücülerle hak uğruna, vatan uğruna mücadele etmiş, ne yazık ki, sayenizde devlet, parçalanmanın sınırına ulaşmıştır.Atalarımız "ne ekersen onu biçersin" demişlerdir. Hedef 23 çok daha erkene çekilmiştir. Allah (c.c) herkese hak ETTİĞİNİ VERECEKTİR. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Artık "su akar Türk bakar" diyen yabancılar. Şimdi "madenleri gider Türk bakar" diye son hızla alıp götürecektir.