Prof. Dr. Haydar Baş: “Bana ülkeyi 3 ay teslim etsinler..."

YENİ MESAJ/DETAY HABER

Geçtiğimiz cumartesi akşamı İstanbul Elite World Business Otel'de "Prof. Dr. Haydar Baş'la Sosyal Medya Buluşması" gerçekleştirildi.

Programa yönetici, sanatçı, sanayici, iş adamı, esnaf, eğitimci, dernek başkanı birçok Haydar Baş hayranı katıldı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları için saygı duruşu ve İstiklal Marşı'yla başlayan programda önce Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) kurmayları konuştu, katılımcıların sorularını cevapladı ve değerlendirmeleri dinledi.

Gecede son konuşmayı programın onur konuğu BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yaptı.

"Siyasilerimiz bu işi bilmezler" diyen Prof. Dr. Baş, şu anda ekonominin geldiği noktanın bunu gösterdiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Bana ülkeyi 3 ay teslim etsinler, Türkiye'yi dünyada çok farklı bir ülke haline getiririz. Biz el ele verirsek, hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir ülke ortaya çıkar. Bunda hiçbirinizin kuşkusu olmasın. Ne gerekiyorsa onu yaparız. Mesela şu anda Türkiye'nin paraya ihtiyacı var. Para meselesini öğrensinler diye ben geçmişte çok sayıda program yaptım. Beni dinleyen herkes bunu anladı, sadece onlar anlamadı. Çünkü meseleyi bilmiyorlar. Sıfıra sıfır elde var sıfır, mantık bu..."

Çözümün formülü

Katılımcılara "Bu ülkenin gerçek manada kurtuluşunu istiyor musunuz?" diye soran BTP Lideri, salondakilerden 'evet' cevabı aldıktan sonra sözlerine şöyle devam etti: "Ben de size söz veriyorum. Vallahi de yaparım, billahi de yaparım. Ben geçen haftaki Sosyal Medya Buluşması'nda şunu söyledim: Ben asgari ücreti 10 bin TL'ye çıkartacağım. Bakın size bir formül söyleyeyim. Nasıl yaparız? Şu anda burası İstanbul, çevresindeki iller Edirne, Bursa, Kocaeli, Sakarya vs... Farz edelim ki bu vilayetlerde olan madenlerimizin tutarı 200 trilyon TL... Böyle bir hesap yaptık, böyle bir sonuç çıktı. Ne yaparız şimdi arkadaşlar, şimdi biz bu kadar serveti hukuken mahkeme tutanağıyla tespit ederiz, burada şu kadar, şurada bu kadar... Aldığımız mahkeme kararını da Hazine'ye koruz. Deriz ki şu şu şu illerimizde 200 trilyonluk servetimiz var. Hakim neyin ne olduğunu ölçtü, biçti ve tespit etti. Bu 200 trilyon TL'nin 50 trilyonunu paraya tebdil etmek istiyorum. Ve bunu Meclis'e getiriyorum. 50 trilyonun bu kadar madenin karşılığı olduğunu Meclis'e onaylatıyorum ve Meclis'in kararıyla 50 trilyonun basılmasına karar veriyorum. Bu ana kadar hukukun dışına çıktık mı? Hayır. Her şey hukukun içinde... Darphaneye talimatı veriyorum ve darphane 50 trilyon TL parayı basıyor ve elimize teslim ediyor. Sevgili arkadaşlar, sizin elinizde bu kadar servet olursa, yapamayacağınız iş olabilir mi? Hayır... Hiçbir güç bu paranın devreye sokulmasına mani olamaz. Hayır, yapamazsın diyen bir babayiğit olamaz.Çünkü bunu yapan mahkeme; mahkeme karar veriyor."

 

Paranın olması gereken yer

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, basılan bu paranın işçinin, memurun, iş adamının, vatandaşın cebinde olması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:  "Bakın yarın Haydar Hoca iktidar olursa hanımların tamamı 1500 TL aylık alacaktır. Bu kadar servetimiz var, 1500 TL aylık verebilecek gücümüz olmaz mı? Elbette olur. Her Türk vatandaşına 1000 TL maaş verebilir miyiz? Evet...

Daha birçok proje var da, bakın asgari ücret kaç para dedik, 10 bin TL. Arkadaşlar, memurun, işçinin asgari olarak 10 bin TL aldığı bir Türkiye'de ayağı kırılan, başı yarılan, kolu kopan bir insan dahi olsa mahrum olabilir mi? Asla olamaz. Devlet baba ona sahip çıkacak. Ve o insan geleceğini garantide görecek. Bu takdirde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Atatürk'ün vatan dediği Türkiye olacak. Ben gençlik yıllarımdan bu tarafa hep gençleri yetiştiriyorum. Türkiye'de oğullarımız, kızlarımız, gelinlerimiz, damatlarımız maalesef iyi yetiştirilemiyor. Yeni imkân bulunamıyor."

Prof. Dr. Baş, programın son bölümünde katılımcıların sorularını cevapladı.

Ülke Haydar Hoca'nın gençlerini bekliyor

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 30-40 yıldır genç yetiştirdiğine işaret ederek, şöyle konuştu: "Meltem TV'yi izlemenizi tavsiye ediyorum, açın programları seyredin, delikanlılar hukukta, tıpta, mühendislikte okuyorlar. Bunları dinlediğiniz zaman hayretler içinde kalacaksınız ve kalıyorsunuz. Çocuklar ne yapıyor, Türkiye'nin damarlarımızda dolaşan kanını ortaya koyuyor. Kemikte bulunan iliği ortaya çıkartıyor. Kanser hastasına ilik naklediyorlar hastayı kurtarıyorlar. Bizim yaptığımız işle tamam benim oğlum yetişti, kızım yetişti, gelinim yetişti ama Türkiye sadece benim evladımdan ibaret değil ki, hepinizin çocukları var, hepinizin gelinleri, damatları var, öyle değil mi? Hepimiz yetişmeliyiz. İşte ben bu anlayışı gündeme getirdim ve yüzler binlerce delikanlı, anneler yetiştirdim. Haydar Hoca kimseden para almadı, gidip de kimseden 5 kuruş dilenmedi. Allah büyük dedim, yola çıktım, Allah bana büyük ihsanda bulundu. Geldiğimiz bu noktada görüyorum ki, ülke Haydar Hoca'nın gençlerini bekliyor. Bu gençler yetiştiği zaman, birine haber gönderdim, hukuktan gençler, tıptan, mühendislikten gençler... Konuşurlarken ben takip ediyorum, müthiş bir zeka, müthiş bir feraset, böyle gururlanmamak mümkün değil... Bakıyorsunuz her taraf çiçek dolmuş; çok mükemmel insanlar... Türkiye'nin geleceği bu gençlere bağlı... Haber gönderdim, bu gençleri kendinize danışman yapın diye... Onlar vallahi de bu memleketi kurtarırlar, billahi de... Korktular, arkadaşları yanına çağırıp, soru sorup cevap alırsa mağlup olacak onlara diye yaklaşmadılar. Ama biz bu işi yapacağız. 10 bin TL asgari ücreti istiyor musunuz? (Salondakiler) Evet... Ama 10 bin TL'yi kazanmak için kolları sıvayacaksınız, paçalarınızı yukarı çekeceksiniz, suya dalar gibi hücum edeceksiniz. Bu işi biz yaparız, endişe etmeyin..."