Her fırsatta tekrar ettiğimiz çağrımızı daha acı bir feryatla ve daha acil koduyla tekrarlıyoruz. "Lütfen Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak veriniz!"
Dünyanın kardeş kavgalarıyla kan gölüne dönüştürülmesini isteyen batıl ve haksız güçler, asırlardır İslam'ın tevhit anlayışına soktukları nifak tohumlarını tekrar saçmanın peşindeler…
İslam ülkelerinin vatandaşları da asırlardır uygulanan bozulma faaliyetlerinden etkilendiğinden dolayı, sanki narkoz almış hasta misali etrafında cereyan eden olaylardan ve hazırlanan tezgâhlardan habersiz; sadece etkisiz bir seyirci konumundalar.
Prof. Dr. Haydar Baş ise tarihin derinliklerinden çıkararak meydana getirdiği Ehl-i Beyt Külliyatıyla insanlığı aydınlatmaya devam etmektedir. Asırlar önce İslam'a sokulan bidat ve hurafelerin sebeplerini meydana çıkartarak, ayrılık sebebi gibi gösterilen bu yalanları deşifre ederek, Müslümanlar arasında birliği tesis etmeğe çalışmaktadır.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ortaya koyduğu bu çalışma Müslümanlar için çok önemli bir çalışmadır. Ayrışmanın ve çatışmanın eşiğine getirilen İslam Ümmetinin birliğini isteyen, böylece kardeş kavgalarının önüne geçmeye çalışan Sayın Baş'ın bu çalışması; birliğe ve barışa giden bir yoldur. Bu çağrıya kulak vermek birliğe ve barışa kulak vermek, kulak tıkayıp sırt dönmek ise birliğe ve barışa engel olmak anlamına gelmektedir.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, 4 Nisan ve 5 Nisan 2012 tarihlerinde iki gün Yeni Mesaj gazetesinde kaleme aldığı "İslam tarihini değiştiren büyük yalan" adlı makale ve devamında 6 Nisanda kaleme aldığı "Şia'nın gerçek kurucusu kimdir?" makaleleriyle gerçekten asırlardır İslam âlemine sokulan yalanların nifakların perde arkasını aydınlatmaktadır.
Makalesinde asırlardır Şiiliğin kurucusu olarak ilan edilen Yahudi asıllı Abdullah b. Sebe diye birinin aslında olmadığını, bu yalananın müsteşrikler ve yalan hadis uyduranlar tarafından ortaya atıldığını; burada asıl sebebin de Şia'nın sapık bir mezhep olduğu yalanını desteklemek olduğunu ortaya koymaktadır.
Makalesinin devamında asırlardır oynanan bu oyunu bozacaklarının da sözünü vererek şu ifadelere değiniyorlar;
"Gizlenen ve yok edilen bu dünya esasen, sapık akımlar ve din dışı fikirlerle mücadeleyi yapan tek taraftır. Müsteşrikler veya yerli kalemşorlar hangi iftirayı atarsa atsın, biz oyunu bozduk. Şia âlemi ve Sünni dünya itikatta birdirler. Tevhid akidesi içindedirler.
Biz bundan sonra da Şia dünyasının inandığı Ehl-i Beyt külliyatı ile Sünni âlemin bir olduğunu, kardeş olduğunu, ikisinin de hak olduğunu ispatlamaya devam edeceğiz.
Allah bizi bu konuda muvaffak kılsın."
Milli ve Dini bütünlüğümüzü düşünen, dünyada İslam kardeşliğini isteyen ve kardeş kavgalarına son verilmesini isteyen her vicdan ve iman sahibine düşen görev; bu konuda daha ayrıntılı bilgileri milletimizle paylaşacağının da sözünü veren, Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak vermektir. Allah (c.c.) Muhterem Haydar Baş hocamızı bu konuda da muvaffak eylesin. Milletimize de uyanıklık ihsan eylesin. Âmin…
Dünyanın kardeş kavgalarıyla kan gölüne dönüştürülmesini isteyen batıl ve haksız güçler, asırlardır İslam'ın tevhit anlayışına soktukları nifak tohumlarını tekrar saçmanın peşindeler…
İslam ülkelerinin vatandaşları da asırlardır uygulanan bozulma faaliyetlerinden etkilendiğinden dolayı, sanki narkoz almış hasta misali etrafında cereyan eden olaylardan ve hazırlanan tezgâhlardan habersiz; sadece etkisiz bir seyirci konumundalar.
Prof. Dr. Haydar Baş ise tarihin derinliklerinden çıkararak meydana getirdiği Ehl-i Beyt Külliyatıyla insanlığı aydınlatmaya devam etmektedir. Asırlar önce İslam'a sokulan bidat ve hurafelerin sebeplerini meydana çıkartarak, ayrılık sebebi gibi gösterilen bu yalanları deşifre ederek, Müslümanlar arasında birliği tesis etmeğe çalışmaktadır.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ortaya koyduğu bu çalışma Müslümanlar için çok önemli bir çalışmadır. Ayrışmanın ve çatışmanın eşiğine getirilen İslam Ümmetinin birliğini isteyen, böylece kardeş kavgalarının önüne geçmeye çalışan Sayın Baş'ın bu çalışması; birliğe ve barışa giden bir yoldur. Bu çağrıya kulak vermek birliğe ve barışa kulak vermek, kulak tıkayıp sırt dönmek ise birliğe ve barışa engel olmak anlamına gelmektedir.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, 4 Nisan ve 5 Nisan 2012 tarihlerinde iki gün Yeni Mesaj gazetesinde kaleme aldığı "İslam tarihini değiştiren büyük yalan" adlı makale ve devamında 6 Nisanda kaleme aldığı "Şia'nın gerçek kurucusu kimdir?" makaleleriyle gerçekten asırlardır İslam âlemine sokulan yalanların nifakların perde arkasını aydınlatmaktadır.
Makalesinde asırlardır Şiiliğin kurucusu olarak ilan edilen Yahudi asıllı Abdullah b. Sebe diye birinin aslında olmadığını, bu yalananın müsteşrikler ve yalan hadis uyduranlar tarafından ortaya atıldığını; burada asıl sebebin de Şia'nın sapık bir mezhep olduğu yalanını desteklemek olduğunu ortaya koymaktadır.
Makalesinin devamında asırlardır oynanan bu oyunu bozacaklarının da sözünü vererek şu ifadelere değiniyorlar;
"Gizlenen ve yok edilen bu dünya esasen, sapık akımlar ve din dışı fikirlerle mücadeleyi yapan tek taraftır. Müsteşrikler veya yerli kalemşorlar hangi iftirayı atarsa atsın, biz oyunu bozduk. Şia âlemi ve Sünni dünya itikatta birdirler. Tevhid akidesi içindedirler.
Biz bundan sonra da Şia dünyasının inandığı Ehl-i Beyt külliyatı ile Sünni âlemin bir olduğunu, kardeş olduğunu, ikisinin de hak olduğunu ispatlamaya devam edeceğiz.
Allah bizi bu konuda muvaffak kılsın."
Milli ve Dini bütünlüğümüzü düşünen, dünyada İslam kardeşliğini isteyen ve kardeş kavgalarına son verilmesini isteyen her vicdan ve iman sahibine düşen görev; bu konuda daha ayrıntılı bilgileri milletimizle paylaşacağının da sözünü veren, Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak vermektir. Allah (c.c.) Muhterem Haydar Baş hocamızı bu konuda da muvaffak eylesin. Milletimize de uyanıklık ihsan eylesin. Âmin…
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır / 05.04.2024
- Konjonktürel değişim! / 04.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır / 05.04.2024
- Konjonktürel değişim! / 04.04.2024