Prof. Dr. Haydar Baş’ın Devlet Politikası -2-

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin ilelebet payidar kalması için ekonomiden dış politikaya, sağlık sisteminden güvenliğimize kadar çok geniş bir yelpazede milletimizin bütün ihtiyaçlarını karşılayacak dört başı mamur, bütüncül bir devlet politikasına sahip tek siyasi parti genel başkanıdır. 

Sayın Baş'a göre bir devletin devlet politikası hükümetlerin değişmesiyle değişmez. Hükümetler, belirlenen devlet politikasını en iyi şekilde icra etmek için mücadele etmeleri gerekir. Sayın Baş'ın devlet politikası niteliği taşıyan görüş ve projelerini ana hatlarıyla özetleyelim.

Ekonomi alanında devlet politikamızın esasları:

Sayın Baş, "40 yılımı verdim" dediği Milli Ekonomi Modeli, başlı başına ekonomide bir devlet politikasıdır. Başta Rusya ve Çin olmak üzere BRICS ülkeleri MEM'i devlet politikası olarak uygulama sahasına soktular. MEM, borçlanmaya dayalı ekonomi sistemini devletin bekası için son derece ölümcül bir darbe olarak tarif eder. Devlet kendi güvenliğini tehlikeye atacak dış borçları kesinlikle ret etmelidir. Sayın Baş, MEM'in 255. sayfasından itibaren Türkiye'deki kaynakları tek tek yazmıştır. Ekonominin finansmanı yerli ve milli para ile yapılmalıdır görüşü MEM'in kalbi mesabesindedir. Sayın Baş, Milli Para'nın mucididir. 

MEM aynı zamanda salgın hastalık, savaş, deprem vs. olağanüstü durumlar için ekonominin güvenliğini sağlar. Dünya, Koronavirüs salgınında MEM kurallarına uymak zorunda kaldı. ABD, pür liberal ve kapitalist politikaları bir kenara koydu. Kapitalizmde mevcut olmayan "tüketimi desteklemek" ilkelerine sarıldı. Her vatandaşa 1.000 Dolar verme kararını aldı. Bu karara göre hızlı para harcayanlar ekonominin can simidi ilan edildi. Japonya herkese 12 bin Yen vereceğini duyurdu. Fransa 300 milyar Avro'yu yine bu kapsamda vatandaşlarına dağıtacağını deklare etti. Salgın, devletlerin tekrar teşkilatlanmalarını ve yeni bir düzene geçmelerini zorunlu kıldı. Bu değişimin öncüsü ve fikir babası Prof. Dr. Haydar Baş'tır. 

Eğitim'de Sayın Baş'ın politikaları:

Ülkemizde eğitim sistemi tam bir yazboz tahtasına dönmüş durumda. Her gelen hükümet değil, yeni gelen her bakan eğitim sistemiyle oynadı. Sayın Baş, eğitimde insanı merkez alıyor. Milli eğitim politikasının nasıl bir Türk kadını ve Türk erkeği yetiştirilmesi gerekir sorusuna tam bir cevap niteliğinde insan modelini tarif etmesi gerekir. Bu temel üzerinde yükselecek milli eğitim politikamızı hükümetler değiştiremeyecek. Öğrenciler kabiliyetlerine göre eğitim görecek ve her türlü eğitim masrafı devlet tarafından karşılanacak. Sınavsız üniversite de eğitim politikasının önemli bir ayağını teşkil etmektedir. Asıl mesleği öğretmenlik olan Başöğretmen Prof. Dr. Haydar Baş, öğretmen maaşlarının çok yüksek düzeyde tutulmasını savunuyor.

Sayın Baş, geçmiş olsun:

Prof. Dr. Haydar Baş'ın düşüncelerinden, çözümlerinden ve imanından rahatsız olanlar onu iftira kampanyalarıyla etkisiz hale getirmek istediler. Mustafa Eraslan ve ortakları, Sayın Baş'a olan borçlarını ödememe bahanesini kullanarak itibar suikastı düzenlemek istediler. Eğer alacaklı Sayın Baş değil de herhangi bir şahıs olsaydı aynı şekilde davranmayacak, senetle sabit olan borçlarını ödeyeceklerdi. Veya Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Sayın Baş, Milli Ekonomi Modeli, Hoş Geldin Atatürk ve Ehl-i Beyt Külliyatının sahibi ve yazarı olmasaydı aynı iftira süreci ona yaşatılacak mıydı?

Sayın Baş'ın ülkemiz ve milletimiz adına ortaya koyduğu düşünceler bu beraat kararıyla siyasette başköşeye kuruldu. Müfterilerin hevesleri kursaklarında kaldı. Unutmayalım ki bir ağacı deviremeyen rüzgâr o ağacı daha kuvvetli kılar. İftiralar ve müfteriler, Sayın Baş'ın fikir ağacını büyüten gübre konumundadır.