Radyoloji: Tıbbın gören gözü

Meme kanserinin günümüzde akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türü olduğunu belirten Radyoloji Uzmanı Dr. Gürkan Dr. Aydın, hastanın meme muayenesi, ilgili hekimce yapıldıktan sonra Radyoloji uzmanlarınca mamografi ve/veya ultrason ile hastanın meme dokusunun değerlendirildiğini anlattı. Dr. Aydın, "Eğer ultrason görüntülerinde kanser açısından kuşkulu bir kitle varsa kitle içerisine ultrason rehberliğinde girerek kitleden örnekler alarak patoloji laboratuvarına gönderiyoruz" diye konuştu.
Radyoloji uzmanı Dr. Aydın, "Geçmişte memedeki iyi huylu-kötü huylu ayırımı net yapılamayan kitleler ultrason ve mamografi ile takip edilir, kitlede herhangi bir büyüme olduğunda da bölge açılıp ameliyat ile müdahale edilirdi, o zaman da kitle büyüdüğünde ve şekil değiştirdiğinde diğer organ ve dokulara hastalığın yayılma riski artabiliyordu. Şimdi ise en küçük bir kuşkuda bile kitle lezyona, girişimsel Radyoloji sayesinde hasta ameliyata alınmadan kuşkulu kitleden örnekler alma olanağına sahibiz ve böylelikle hastalığın erken tanısı konmuş ve hastalığın yayılmasına da fırsat vermemiş oluyoruz" dedi.

Ultrason ve mamografi yöntemleri

Mamografinin de radyolojinin kullandığı yöntemlerden biri olduğunu belirten Dr. Gürkan Aydın "Meme kanserinin erken döneminde, hastanın şikayetleri başlamamışken hastalığı sadece mamografi ile tanıyabiliyoruz. Meme kanserine bu dönemde tespit edebilmek çok önemlidir. Ayrıca bazı meme hastalıklarında ultrason ile görülemeyen meme kanseri belirtilerini mamografi ile görme olanağına sahibiz.
Ultrason ile görebildiğimiz bazı noktaları ise mamografi ile göremeyebiliyoruz. Dolayısıyla, ultrason ve mamografi birbirini tamamlayan modalitelerdir. Tüm bu yöntemleri kullanarak meme kanserine en erken tanrıyı koymak için çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Meme kanseri için 40 yaşından sonra yılda 1 kere mamografi önerildiğini belirten Radyoloji Uzmanı Dr. Gürkan Aydın, "Kişi mamografi bulgularına göre gerekli görürse ultrasona yönlendirilebiliyor" diye belirtti.

Tıbbın tüm branşlarını ilgilendiriyor

Radyolojinin, tıbbın tüm branşlarını ilgilendirdiğini ve tüm birimlerle birlikte çalıştığını aktaran Dr. Gürkan Aydın "Sonuçta bir branş doktoru hastasını muayene ettiğinde belli bir hastalıktan şüphelenir ancak o hastalıkla ilgili vücudun içinde ne tür değişikliklerin olduğunu görmesi imkansızdır. İşte bu noktada devreye radyoloji klinisyenleri giriyor. Radyoloji tıbbın gözü olmuş oluyor, birtakım bulgulardan yola çıkarak tanı konmasını sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Doğru radyolojik tanının Radyoloji klinisyenleri için hayati önem taşıdığını belirten Dr. Aydın, "Görüntüleri yorumlayan radyologlar yanlış bir yorum yaparsa branş hekimini de yanlış yönlendirecektir. Doğru radyolojik tanı büyük bir sorumluluktur. Bu anlamda radyologların çalışma ortamları ve çalıştıkları cihazların da teknik olarak çok iyi olması gerekir. Biz çok iyi görelim ki tecrübelerimiz ve bilgilerimizle doğru tanıyı aktarabilelim" dedi. İHA