Rakamlar konuşunca

Türkiye'de ikamet eden nüfus 31 Aralık 2023 tarihi itibarıyla bir önceki yıla göre 92 bin 824 kişi artarak 85 milyon 372 bin 377 kişi oldu.

Adrese dayılı nüfus kayıt sistemi sonuçlarına göre yıllık nüfus artış hızı 2022 yılında binde 7.1 iken 2023 yılında binde 1.1 oldu.

Türkiye genelinde kilometrekareye 111 kişi düştü.

İstanbul kilometrekareye düşen 3013 kişi ile nüfus yoğunluğu en yüksek il oldu.

Nüfus yoğunluğu en az olan il diğer yıllarda olduğu gibi kilometrekareye 12 kişi ile Tunceli oldu.

Orta ve Doğu Anadolu bölgeleri nüfus yoğunluğu açısından düşük düzeyde kalırken Batı Anadolu ve kıyı illeri daha yüksek oranda nüfus barındıran iller olmaya bu sene de devam etti.

Eğer konuşturabilirseniz rakamların dili var.

İsterseniz gelin bu rakamları biraz konuşturalım.

Nüfus yoğunluğu açısından en kalabalık il olan İstanbul aynı zamanda trafiğin,  keşmekeşin, deprem riskinin, çarpık yapılaşmanın, betonlaşmanın ve suç oranlarının yüksekliği ile öne çıkıyor.

Özellikle nüfusumuzun çok büyük kısmının yayıldığı Marmara Bölgesi, Türkiye'nin en problemli bölgesi olarak da dikkat çekiyor.

Depremin tehdit ettiği Marmara Bölgesi bütün yumurtaların toplandığı bir sepete dönüşmüş durumdadır.

Siyasiler sık sık ortaya çıkıp muhtemel İstanbul depreminin Türkiye'yi çok ciddi etkileyeceğini izah ediyorlar ama nasıl bir önlem alacakları konusunda en ufak bir icraat ortaya koymuyorlar.

Nüfusu bir yere toplayıp diğer bölgeleri boş bırakmak güvenlik, tarım, sanayi, çevre, işsizlik hem de ülkenin yönetilmesi açısından çok büyük handikaplar barındırıyor.

Eğer nüfus dengeli bir şekilde kırsal alanda ve diğer şehirlerde toplanabilseydi bir defa İstanbul bu kadar çarpık yapılaşmaya sahne olmayacaktı.

Bu güzelim şehir adeta bir beton merkezine dönüştürülerek katledildi.

Diğer taraftan Anadolu'da özellikle tarımsal potansiyeli çok yüksek olan illerdeki çiftçiler traktörünü bırakıp İstanbul'a ve diğer büyük şehirlere akın ederken tarımsal üretimi de oldukça düşürdüler.

2 hafta önce yapmış olduğumuz Mardin gezisinde de ifade etmeye çalıştığım gibi özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Harran Ovası, Kızıltepe, Mardin ve çevre iller adeta bomboş dururken nüfus Kocaeli Yarımadası ve Çatalca Yarımadası'nda bir cendere gibi sıkıştırılmış durumdadır.

TÜİK'in açıkladığı bu rakamlar ve bu rakamların dili bizlere bunları anlatıyor.

Denizlerimizin kirliliği, çevre kirliliği, küresel ısınma, ekolojik dengenin bozulması, içme sularının yetersiz kalması, tarımsal üretimin pahalanması, tarım ürünlerinin erişilmez hale gelmesi gibi sorunların kaynağında da yine İstanbul'da 3 binin üzerinde kilometrekareye düşen insan sayısına göre Tunceli'de 12 kişinin 1 kilometre karede yaşamaya çalışmasıdır.

Elbette bazı iller konumları itibariyle daha fazla insan barındırabilirler. Fakat 3.000 kişi nerede 12 kişi nerede, bunun da bir dengesi olması gerekiyor.