Rauf Denktaş, Kıbrıs Rum yönetiminin petrol ve doğal gaz arama çalışmasına ilişkin, "Rumların yaptığı fiiliyattır, edebiyat değil. Rumlar'ın attığı adımın sonu yoktur. Bunu anlaması lazımdır" dedi KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Ankara'dan İstanbul'a gelişinde Atatürk Havalimanı'nda bir basın mensubunun "Dışişleri Bakanı Abdullah Gül 'Rumlar'ın Doğu Akdeniz'de petrol arama faaliyetleri, şakası olmayan bir konu, büyük bir provokasyon' olarak değerlendirdi. Bu konuda sizin görüşünüz nedir, bu provokasyon nasıl önlenir?" şeklindeki sorusu üzerine, "KKTC ile Türkiye arasındaki deniz hudutlarında var olan doğal servete Rumlar'ın sahip çıkması ve monopolüne alması mümkün değildir. Hukuken ve siyasi açıdan bu mümkün değildir" dedi.Hukuk geçersiz"İçinde yaşadığımız dünyada hukukun pek de geçerli olmadığını" ifade eden Denktaş, şöyle konuştu: "Türkiye ve bize düşen kendi hakkımızı fiilen koruyacak durumda olduğumuzu ve koruma kararlılığında olduğumuzu göstermektir. Bizim sularımıza Türkiye derhal sismik gemisini göndermeli, başka ülkelerden gelen gemiler varsa donanmasıyla kovalamalıdır. Türkiye, fiilen sahip çıkacağını göstermelidir. Yoksa lafla, protestoyla hiçbir yere varılmaz."En büyük hataEn büyük hatanın Annan Planı'na "evet" demek olduğunu savunan Denktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "(Evet) demekle KKTC'den vazgeçildiği intibası verilmiştir. Bu yanlışı Türkiye ve KKTC'nin düzeltmesi gerekmektedir. Cumhurbaşkanı sayın Sezer'in de vurguladığı gibi; 'KKTC'nin kalıcı olduğu, varılacak bir anlaşmada iki devletten biri olarak ortaklıkta yerini alacağı' dünyaya ve Avrupa Birliği'ne duyurmalıdır. Kaynaklarla ilgili olarak Türkiye ve KKTC arasında derhal bir anlaşma yapılmalıdır. Bu kaynakları bizim acentemiz olarak Türk petrollerine devretmemiz lazım. Türk petrollerinin bu kaynaklara sahip çıkması lazımdır. Fiiliyat lazımdır. Rum tarafının yaptığı fiiliyattır, edebiyat değil. Rumlar'ın attığı adımın sonu yoktur. Bunu anlaması lazımdır. KKTC sınırında bu adım son bulur, bunu bildirmek lazımdır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.