AKP, tek başına iktidarını koruyabilmek için kıran kırana bir seçim kampanyası yürütüyor... Kıran kırana diyorum çünkü bu seçim kampanyasında vatandaşa bağırma, rüşvet verme, tehdit etme, ne ararsanız gırla gidiyor. Alın size üç örnek: TehditAKP'nin Eskişehir birinci sıra adayı Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 11 Haziran'da, "Ben Maliye Bakanı'yım. Bakan arkadaşlarıma önceliği Eskişehir'e vermelerini söyledim. Vermezlerse Maliye'den zırnık alamazlar" demiş...Yasalarımıza göre siyasilerin iktidar olanaklarını "kişisel çıkarları" için kullanmaları büyük bir suçtur...Sayın Bakan da sırf yeniden seçilmek için bakan arkadaşlarına böyle bir "tehdit"te bulunduğunu itiraf ediyor...Acaba bu sözler Türkiye'de değil de sıradan bir Avrupa ülkesinde söylenseydi, o siyasetçinin siyasete devam etme şansı kalır mıydı?RüşvetAKP'nin yıllardır il ve ilçe örgütleri aracılığıyla, yerel yönetim olanaklarını da kullanarak vatandaşa erzak, kömür dağıttığını bilmeyen kalmadı...Şimdi buna resmen "altın" da eklendi...Birileri bu parti adına kapı kapı dolaşıp, ihtiyaç duyana da duymayana da kömür, erzak dağıtıyor, altın veriyor...Menfaat karşılığı oy satın alınıyor...Acaba bu "hibe"ler Türkiye'de değil de sıradan bir Avrupa ülkesinde dağıtılsaydı, o partinin siyasete devam etme şansı kalır mıydı?Ve şiddetOy toplamak için yukarıda saydığım iki yola başvurmakta hiçbir sakınca görmeyen AKP'li adaylar, buna rağmen gittikleri seçim bölgelerinde vatandaşlardan büyük tepki görüyor.Bunun son örneğini kendi seçim bölgesi Manisa'da, Meclis Başkanı Bülent Arınç sergiledi... Arınç, kendisine "Çiftçiyi öldürdünüz" diyen bir seçmeni azarlayarak, saygısızlıkla suçladı.Acaba Sayın Arınç, Türkiye'de değil de sıradan bir Avrupa ülkesinde siyaset yapsaydı ve kendisini eleştiren seçmeni azarlasaydı, siyasete devam etme şansı kalır mıydı?Uzun söze gerek yok...Siyaset çirkinleşti, kirlendi, güvenilirliğini kaybetti... Bu hale getirenlere yazıklar olsun!Mustafa Mutlu
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.