Rusya: Ukrayna ile müzakereler güvenlik ve sahadaki gerçeklerin bölünmezliğine dayanmalı

Rus haber ajansı "Rossiya Segodnya"ya röportaj veren Lavrov, gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu.

Ukrayna'daki duruma değinen Lavrov, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin görev süresinin 20 Mayıs'ta sona erdiğini ifade ederek, "Er ya da geç Ukrayna'da halkın çıkarlarını önemseyen siyasi güçlerin ortaya çıkacağını umuyoruz. Şimdilik özel askeri operasyonun hedeflerine ulaşana kadar sürdürülmesinden başka seçenek yok" diye konuştu.

Lavrov, "Ukrayna'daki durumun siyasi çözüm sürecinin hızlandırılması mümkün mü'" sorusuna, "Teorik olarak mümkün. Bunun için Batı'nın Ukrayna'ya silah sevkiyatlarından vazgeçmesi, Kiev'in de çatışmaları durdurması gerekiyor. Bu ne kadar erken gerçekleşirse, siyasi çözüm de o kadar erken başlayacak." karşılığını verdi.

Rusya'nın Ukrayna ile müzakerelere açık olduğunu dile getiren Lavrov, "Ancak, ateşkes değil barışın söz konusu olduğu anlaşılması gerekiyor. Düşmana yeniden toparlanması ve silahlanması için kullanacağı zamanın verilmesinin hiçbir anlamı yok. Müzakereler güvenlik ve sahadaki gerçeklerin bölünmezliği ilkesine dayanmalı." ifadesini kullandı.

Lavrov, NATO'nun Ukrayna'ya silah sağladığına dikkati çekerek, "Kiev yönetimine giderek daha yıkıcı silah türlerinin sağlanması, Batı'nın çatışmayı sona erdirme konusundaki isteksizliğini gösteriyor. Amerikan F-16 savaş uçaklarının tedariki temas hattındaki durumu değiştirmeyecek. NATO ülkelerinin Ukrayna'ya sağladığı diğer silah türleri gibi bu uçaklar da imha edilecek." şeklinde konuştu.

F-16 uçaklarının, NATO'nun nükleer silahla ilgili faaliyetlerinde kullanıldığına işaret eden Lavrov, bunun bir sinyal olduğunu belirterek, "Yine de Rusya ile Belarus'un yürüttüğü stratejik olmayan nükleer silahların kullanımına ilişkin tatbikatlar, rakiplerimizi ikna edecek ve nükleer gerginliğin artırılması yolunun feci sonuçlarının olduğunu hatırlatacak." dedi.

Çin'in Ukrayna ile ilgili yaklaşımı

Çin'in Ukrayna konusundaki yaklaşımını değerlendiren Lavrov, bu yaklaşımın "yapıcı" olduğunu ve buna değer verdiklerini dile getirdi.

Lavrov, daha önce Çin'in Ukrayna meselesinin çözümüne dair bir plan, sonra da Rusya ve Ukrayna'nın katılımıyla barış konferansının düzenlenmesini teklif ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bunu, Pekin'in Ukrayna krizinin çözümüne yönelik gerekli koşulları yaratma girişimlerinin devamı olarak görüyoruz. Çin'in, her şeyden önce sorunun temel nedenlerini ortadan kaldırılması, tüm tarafların meşru çıkarlarını gözetecek eşit ve bölünmez güvenlik ilkesine dayalı anlaşmalara varılması gerektiği yönündeki görüşünü paylaşıyoruz. Bu da orada yaşayan insanların iradesini yansıtan sahadaki gerçeklere saygı gösterilmesini öngörüyor."

ABD'nin Avrupa ve Asya Pasifik bölgesine füze konuşlandırması ihtimali

ABD'nin nükleer silah dahil orta ve kısa menzilli füzelerinin Avrupa ve Asya Pasifik bölgesinde konuşlandırması ihtimalini değerlendiren Lavrov, bunun hem Rusya hem de Çin için ciddi sorun oluşturabileceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bu nedenle, Çin'le birlikte, Washington'un uluslararası istikrarı baltalayan sorumsuz hareketlerine karşı koymak için işbirliğimizi artırma konusunda mutabık kaldık. Amerikalıların, orta ve kısa menzilli füzeleri konuşlandırma planının uygulanması tepkisiz kalmayacak. Bu durumda, ABD'nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) çekilmesinin ardından Rusya'nın getirdiği tek taraflı sınırlamalarından vazgeçilmesi kaçınılmaz. Nükleer caydırıcılık konusunda da ek adımları dışlamıyoruz."

Çin ile savunma ve güvenlik alanında işbirliğinin artırılması gerektiği konusunda hemfikir olduklarını dile getiren Lavrov, bunun geniş çaplı ortak tatbikatların düzenlenmesini de kapsadığını söyledi.

ABD'nin Filistin meselesine yaklaşımı

ABD'nin, "Refah kentindeki saldırılar sebebiyle İsrail'e bazı silah sevkiyatlarından vazgeçebileceği" yönündeki açıklamasını değerlendiren Lavrov, ABD'nin açıklamalarına güvenilmemesi gerektiğini belirtti.

Bakan Lavrov, "Amerikalılar, Filistin meselesine adil bir çözümün bulunması gerektiği yönünde açıklamalar yapmaya devam ediyor. Aynı zamanda silahlı çatışmaları cömertçe körüklüyorlar" ifadelerini kullandı.