Rusya'nın arayışı Milli Ekonomi Modeli'nde son buldu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 1999 yılının yılbaşında yaptığı konuşmada gözyaşları içinde şunları söyledi. "Ey Rus kadınları ve anaları bundan sonra geçinmek için bedenlerinizi satmak zorunda kalmayacaksınız. Size söz veriyorum." Bu içinde bulunduğu şartlara isyan eden ve arayış içindeki babacan bir devlet başkanının haykırışıydı. Putin, bu sözleriyle Rusya'nın içinde bulunduğu dramatik yapıyı düzeltmek için ne kadar kararlı olduğunu gösteriyordu. Ama bir şey eksikti. Ve o da bunun farkındaydı. Namus ve şereflerini beş paralık eden kapitalizm belasından bir an önce kurtulması gerekiyordu. Ama nasıl? Ne zaman Ve hangi fikir ve modelle bu arayış nihayet bulacaktı. Arayan belasını da bulur Mevlasını da. Atalarımız bu sözü sanki Ruslar için söylemiş. Kapitalizm ve emperyalizm sisteminden ilk defa Ruslar kurtulmaya karar verdiklerinde sene 1917 idi. Ekim ayında yapılan bir devrimle Komünizm kendine vatan buldu. 70 yıllık acı tecrübe Rusları bunalttı. Gorbaçov rotayı yeniden Batıya döndürdü döndürmesine ama Ruslar, yağmurdan kaçarken doluya tutuldular. Arayışlarına büyük bir azimle devam eden Ruslar, 2005 yılında aradıklarını hemen karşı kıyıdaki Akçaabat'ta buldular. Prof Dr Haydar Baş doğru adresti. Artık aşık maşukuna kavuşmuştu bir kere. Belalar geride kalmıştı. Rusya bu zaman zarfında büyüdü serpildi ve bir dönem kendilerini sömürge yapmak isteyen batıya hesap sorma noktasına geldi. İlerleyen süreçte Milli Ekonomi Modeli'nin maddeleri tek tek hayata geçirildi. Putin işe Rusya'daki ekonomiyi sülük gibi emen oligarkları temizlemekle işe başladı. Gaz rezervleri, petrol sahaları, orman işletmeleri, maden sahaları gibi ekonominin can damarı olan zenginlikler küresel haydutlardan alınıp milli ekonominin defterlerine kaydedildi.Mafya düzeni dağıtılarak devlet otoritesi her alanda yeniden tesis edildi.İçerde kendine gelen Ruslar dış siyasette kendilerine Gürcistan üzerinden yoklama çeken ABD ve müttefiklerine ağır bir darbe indirdi. Suriye meselesinde tüm ağırlığını koyarak Batıya geri adım attırdı. BRISC grubu kuruldu ki, bu mevzu baştan sona bir başarı hikayesidir. Mikroekonomi'de MEM'in kuralları da ihmal edilmeden titizlikle uygulandı.Doğum yapan kadınlara 15 bin dolar ikramiye verildi.Herkese vatandaşlık maaşı verildi. Hatta Rus vatandaşı olmayıp oturum hakkı alan çalışanlar da bu maddenin kapsamına alındı. Ne de olsa tüketim en büyük kaynaktır.Sıra bu aziz misafiri yani modelin sahibini davet etmeye gelince 27 Şubat 2013'de hem gönül kapılarını hem de Rusya'nın kalbi hükmünde olan milli meclis DUMA'yı Sayın Prof. Dr Haydar Baş Bey'e sonuna kadar açtılar. 13 Haziran 2014'te Milli Ekonomi Modeli, resmen imzalanan bir mutabakat metni ile Türk ve Rus diplomasi tarihindeki müstesna yerini aldı. Dış siyasette milletçe dibin dibini gördüğümüz bu günlerde bir diplomasi şahikasına şahit olduk.  Ta, Moskova'dan İstanbul'a gelerek; "Biz Türkiye'yi ve dünya ülkelerini emperyalizmden, iktisadi zulümden kurtaracak Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile Milli Devlet Sosyal Devlet tezlerini öğrendik ve bunları tümüyle destekleyip uyguluyoruz" diyen Liberal Demokrat Parti Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Hudyakoy Roman İvanoviç'in bu sözleri inşallah Ankara'dan duyulur. İşitip de utanan olur. Dünyada ekonominin, ilmi araştırmaların ve özellikle sosyal bilimlerin doruk noktasında olan Rusya'nın siyasileri Prof Dr. Haydar Baş için seferber olurken biz onu gizlemeye, setretmeye çalışmışız diye utanırlar inşallah.