Yörenin tanınmış esnafı idi, yardımsever, borcuna sadık, vermekle mükellef olduğu vergileri de aksatmadan, haliyle bağ-kur primlerini de ödeyen bir şahıstı.Günün birinde eşi aniden fenalaştı, derhal ulaştılar ve o da hastasını acil servise ulaştırdı.Hastanede hiç beklemediği bir anda beklemediği bir cevapla karşılaştı:"Borcun görünüyor, dolayısıyla giriş yapamıyoruz".Vergisinde-muhasebesinde bu kadar titiz olan bir esnaf, nasıl olmuşsa bir önceki aydan sadece üç-beş ekmek parası kadar borcu kalmıştı.Hastasını bırakıp kayıtlarda gözüken o cüzi parayı yatırıp "giriş" yaptırabilmek için tekrar yollara düştü, aklı kıvranan eşinde ayakları ise öylesine kendiliğinden yürür gibiydi.O aralıkta hayli gelenler-gidenler oldu.Fazla geçmemişti, yarım saat sonra acil servisin önünde lüks bir otomobil tozu-dumana katarak durdu, birkaç delikanlı fırladı dışarıya ve kapıyı açtılar. Üzerinde hiç de hastalık belirtileri olamayan orta yaşlı bir adam indi, ceketini dallarına iliştirdiler ve heybetli adımlarla "hasta kabul" bölümüne yürüdü ve cebinden bir karne çıkardı.Uzatılan yeşil kart idi, derhal işlemler yapıldı, muayene, tahlil, film?Yeşil kartlı o adam yine ceket dallarında, delikanlılar etrafında olduğu halde yürüdü, lüks otomobiline bindi ve tekrar tozu-dumana katarak uzaklaştı.Biri zar-zor ayakta durmaya çalıştığı, dükkanını açık tutmaya uğraştığı halde ihtiyaç olduğu zaman sağlık kurumlarından yararlanmak için her ay prim yatırıyor ve fakat bir yanlışlık sonucu cüzi bir miktar borçlanıyor ve "sisteme giremiyor".Diğeri, bindiği arabasından ve korumalarından da belli olduğu gibi oldukça varlıklı görünüyor ve fakat "kitabına uydurup" yeşil kart aldığı için sağlık kurumlarından sonuna kadar faydalanıyor.Bir yıl evvel, seçim gezilerimiz sırasında, evinde traktörü, kamyonu, taksisi olan nicelerinin kapılarına tonlarca kömür yıkıldığına şahit olmuştuk, şimdi elektriğe, ekmeye, doğalgaza ?yapılan zamlarla o kömür paralarını fakir-fukara ödemeye çalışıyor.Kalkınmasından geçtik de bari şu isminin başındaki "adalet" kavramının içini doldurabilseydi sayın iktidar partisi."Kimsesizlerin kimsesiyiz" edebiyatı ile oy toplayıp koltuğa oturduktan sonra, beş senede yabancı yatırımcıya yirmi beş milyar dolar kazandıracak yasaların-düzenlemelerin mimarları, kimlerin kimsesi olduklarını da fili olarak göstermişlerdir.Sağlık alanında yaşanılan sağlıksız manzaraların benzerlerini hemen hemen tüm alanlarda, tüm sektörlerde görmek mümkün.Ülkenin asli problemlerine yönelik bir çözümleri, bir projeleri olmayanlar gündemi kaynatmak için, cambaza bak oyunlarını sergilemeye devam ediyorlar. Tek çare kamuoyunun uyanıp oyunların farkına varmasıdır.Yunus Emre asırlar evvelinden kulağımız fısıldıyor:"Yol oldur ki Hakka varaGöz oldur ki Hakkı göre".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025