logo
16 MAYIS 2024

Sahte belgeyle vize başvurusu

10.02.2007 00:00:00
İstanbul'da, Avrupa Birliği (AB) üyesi bir ülkenin başkonsolosluğuna sahte belgelerle vize başvurusu yapılması olayına ilişkin 6 kişi gözaltına alındı. Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, "sahte belgelerle vize almak" konusuna ilişkin operasyonda 6 adet pasaport ile vize başvurusu için hazırlanmış sahte belgeler ele geçirildi. Konuya ilişkin 6 kişi gözaltına alındı. Polis yetkilileri, vize için yapılan başvuruyu inceleyen AB üyesi ülkenin İstanbul başkonsolosluğu görevlilerinin, belgelerin sahte olduğunu belirleyince durumu kendilerine bildirdiğini ifade ettiler.
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”
Tarım ÜFE açıklandı
Yıllık artış yüzde 60.77
'Kendi aracımı kullanıyorum, yakıtımı da kendim alıyorum'
Özel yapım makam aracını satışa çıkardı
'Azgın' ve 'muhafazakar' milliyetçiler kavgası mı var?
'Devlet içinde savaş var'
Irak'taki üs bölgesine saldırı hazırlığı yapıyorlardı
MİT'ten yine nokta operasyon
Değişim dronla havadan da görüntülendi
Hatay'da denizin rengi değişti
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”
Tarım ÜFE açıklandı
Yıllık artış yüzde 60.77
'Kendi aracımı kullanıyorum, yakıtımı da kendim alıyorum'
Özel yapım makam aracını satışa çıkardı
'Azgın' ve 'muhafazakar' milliyetçiler kavgası mı var?
'Devlet içinde savaş var'
Irak'taki üs bölgesine saldırı hazırlığı yapıyorlardı
MİT'ten yine nokta operasyon
Değişim dronla havadan da görüntülendi
Hatay'da denizin rengi değişti

'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'

Zonguldak'ta sempozyumda konuşan Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Rusya'nin yeniden bir Bizans olma sevdası olduğunu söylerken 'Karadeniz, Akdeniz sevdası da onun bir parçasıdır. Suriye meselesinde Ruslar niye vardır dersek cevabı buradadır' dedi.
16.05.2024 15:21:00 / Güncelleme: 16.05.2024 15:26:02
İhlas Haber Ajansı
'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'
'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından 'Karadeniz İnsan ve Toplum Bilimleri Sempozyumu' gerçekleştirildi.

Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde açılış töreni gerçekleştirilen sempozyuma, Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan konuk olarak katıldı.

Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı'nın okunduğu sempozyumda konuşan düzenleme kurulu başkanı Doç. Dr. Yücel Namal, dünyada yaşanan hızlı değişim ve dönüşümün sorun çözme odaklı alternatif yaklaşımların disiplinler arası boyutta tartışılması gerekli kıldığını söyledi.

Sempozyumun bu ilkeler ışığında farklı disiplinlerle ilgili çalışmaları tartışmak, bilimsel çıkarımlar elde etmek amacıyla düzenlendiğine dikkat çeken Namal şöyle dedi:
'Günümüz şartları ve dünyada yaşanan hızlı değişim, dönüşüm, sosyal bilimlerde yenilikçi veya sorun çözme odaklı alternatif yaklaşımların disiplinler arası boyutta tartışılmasını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle Türkiye Yüzyılı olacağına inandığımız bu asırda Atatürk'ün muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma hedefi doğrultusunda üniversitemizde sosyal bilimler alanında kültür ana teması etrafında şekillenen Karadeniz İnsan ve Toplum Bilimleri Sempozyumu düzenlenmiştir. Bu ilkeler ışığında farklı disiplinlerle ilgili çalışmaları tartışmak ve yeni bilimsel çıkarımlar elde etmek amacıyla düzenlediğimiz sempozyumumuzda arkeolojiden, felsefeye, tarihten, edebiyata, sosyolojiye, psikolojiye kadar pek çok disiplinde alanında uzman araştırmacılarla ortak bir zeminde buluşma fırsatını bizlere sundu.'



'Türkiye'nin kesişim yollarında durması ülkemizin Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyuyor'

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Melih Geniş, Türkiye'nin Karadeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip ülke olmasının, ulaşım ve ticaret yollarının kesişim noktasında olmasının Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyduğunu söyledi.

Geniş, Zonguldak'ın yerli ve yenilenebilir enerji payının arttırılmasında öneminin bir kez daha ortaya çıktığını ifade ederek şu ifadelere yer verdi:
'Türkiye'nin Karadeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip ülke olması, Karadeniz'de kıyısı bulunan ülkelerin sıcak denizlere inebilmeleri ve dünya ile deniz yolu vasıtasıyla ticaret yapabilmeleri, Türkiye'nin ulaşım ve ticaret yollarının kesişim yollarında durması ülkemizin Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyuyor. Türkiye Yüzyılı süresince ülkemizin öncelikli hedefleri arasında milli enerji politikası çerçevesinde yerli ve yenilenebilir enerji payının arttırılmasının yer almasıyla bilhassa bölgemiz ve Zonguldak önemini bir kere daha ortaya koymuştur. Bu durum neticesiyle kamu otoritelerine kuruluşlarınaa, sektör ve kamu iş birliklerinin yanı sıra yüksek öğretim kurumlarının da bölgenin sosyal, kültürel, ekonomik değerlerin değişiminde rol oynayacak yeni politikaların geliştirilmesi noktasında önemli bir rol ve sorumluluklar düşmektedir. Sempozyum ile bölgenin sosyal ve kültürel anlamda gelişiminin desteklenerek toplumun işleyişine katkı sağlanması hedeflenmiştir.'

'Necip milletimiz toplumsal ağına her hususta önem vermiştir'

ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer de Türk Milleti'nin yaşam tarzı, geçmişi ve idealleriyle azmi göz önünde bulundurulduğunda dünya sahnesinde önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Özölçer, 'Her toplum kendi iç dinamiklerinden hareketle geçmişten gelen kültürü, günceli takip ederek korumaya güzelleştirmeye zenginleştirmeye çalışır. Kadim milletimizin yaşam tarzı, geçmişi ve idealleriyle azmi göz önünde bulundurulduğunda dünya sahnesinde çok mühim bir yere sahip olduğu aşikardır. Tarih sahnesine çıktığı andan itibaren necip milletimiz; insanı yaşamın merkezine almış onu tanımaya çalışmış ve insanın potansiyelini sonuna kadar kullanması gerektiğini sosyal bilimlerin hemen tüm dallarıyla anlatmaya çalışmıştır. Kısacası toplumsal ağına her hususta önem vermiş edebiyat, psikoloji, tarih, felsefe, arkeoloji, sosyoloji gibi disiplinlerde hep çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemiştir. Elbette bununla birlikte sadece insanı konu alan değerlere yönelmemiştir. Tabiata da olması gerektiği gibi davranmış, yeşili, toprağı, hayvanları, kısaca tüm doğayı benimsediği insanlık ülküsü çerçevesinde öncelemiştir' dedi.

Zonguldak'ı çocuk yaşta çizim kitabındaki kömürü bulan Uzun Mehmet'in hikayesiyle tanıdığını anlatan Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, milli mücadele döneminde şehrin nefes borusu olduğunu ancak yeterince anlatılamadığını söyledi.

'Milli mücadele yıllarında ne yazık ki Zonguldak'ın o yüzü çok fazla gösterilememiştir'

Turan, Zonguldak'ın milli mücadele yıllarında önemli bir yere sahip olduğunun altını çizerek şöyle dedi:

'Ülkemin pek çok yerini daha henüz tanımazken bilmezken Zonguldak ile o muhabbetli buluşmamı o kitapla sağladım. Daha sonraki yıllarda dünya tarihinin de gördüğü en kutsal mücadelelerden birisi olan milli mücadele yıllarında da ne yazık ki Zonguldak'ın o yüzü çok fazla gösterilmemiştir, görememiştir. Bunu belki biz tarihçilerin de bir kusuru vardır elbette. Ama ne yürekten ne gayretle destek verdiğini, katkı verdiğini yıllar sonra bazı araştırmalarımda da öğrendim. Anadolu hakikaten dört bir taraftan sarılmıştır. Doğu Cephesi vardır. Urfa, Antep, Antakya, Diyarbakır'a uzanan güney cephesi vardır. Akdeniz İtalyanlarla sarılmıştır. Batı'da Yunanlılar vardır, İngiliz armadası Çanakkale'den maalesef geçmiş, İstanbul'a gelmiş, çökmüştür. Sadece bir nefes borusu kalmıştır. İnebolu ve Zonguldak. İşte o nefes aldıran boru nefes aldıran yer olarak Zonguldak'a ayrı bir muhabbetim daha oldu. Daha da pekişti.'

'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'

Rusya'nın politikacılarından Vladimir Jirinovski'nin sözlerini hatırlatarak bugün Rusya'nın Suriye'deki varoluş gerekçesini anlatan Turan sözlerini şöyle tamamladı:

'Rusların Vladimir Jirinovski adında bir politikacıları vardı. Renkli bir politikacı, genelde muhalefette oynuyor. Nasyonalist bir Rus politikacısı. Birgün gazetecilerden birisi röportaj yapmış. Sözünü de esirgemiyor. Türkiye'ye de birkaç sefer geldi. Diyor ki 'Siz Türkler, dünyanın en suçlu, en kabahatli milletisiniz. Niçin denildiğinde, Orta Çağ'ın o zaman ki en büyük medeniyetini yıktınız. Daha bundan büyük kabahat olur mu' Hangi medeniyet deyince Bizans, Roma Medeniyeti'ni yıktınız' diyor. Her büyük milletin bir gelecek sevdası, ideali vardır. Bugün Rus Milliyetçiliğinin de gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır. Hala o devam ediyor. Karadeniz, Akdeniz sevdası da onun bir parçasıdır. Suriye meselesinde Ruslar niye vardır dersek cevabı buradadır.'

Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı: İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi satacak

İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi özelleştirmeye hazırlanıyor.
16.05.2024 12:59:00
Haber Merkezi
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı: İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi satacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı: İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi satacak
İBB birçok şirketi özelleştirmeye hazırlanıyor. Özelleştirilecek şirketler arasında İGDAŞ, Halk Ekmek, İspark ve Hamidiye Su da bulunuyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 31 Mart yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Meclisi'nde çoğunluğu elde etti. Şimdi de birçok şirketi "halka arz" etmeyi planlıyor.

İBB Mali Hizmetler Daire Başkanı Neslihan Vural, belediye meclisinde CHP'nin çoğunluğu elde etmesinin, İGDAŞ'ın halka arzı da dahil olmak üzere 'fonlama sağlama' planlarında ilerlemeye imkan tanıdığını söyledi. İGDAŞ'ın halka arz planı ilk olarak 2010'larda gündeme gelmiş ancak hayata geçememişti.

Bloomberg'ün sorularını yanıtlayan Vural, gaza zam gelirse şirketin değerinin de 10 milyar doları bulacağını söyledi.

Ekonomik kriz nedeniyle halkın tercih ettiği Halk Ekmek'in de sırada olduğunu söyleyen Vural, İspark ve Hamidiye Suyu'n da özelleştirilmesi için hazırlık içinde olduklarını belirtti.

Köyden kente göçün ardındaki gerçekler

Son on yılda Türkiye’nin kırsal bölgelerinden büyük şehirlere göç oranında dikkat çekici bir artış yaşandı
16.05.2024 11:02:00
Hasan Parlak
Köyden kente göçün ardındaki gerçekler
Köyden kente göçün ardındaki gerçekler
Son on yılda Türkiye'nin kırsal bölgelerinden büyük şehirlere göç oranında dikkat çekici bir artış yaşandı. Bu göç dalgasının arkasında yatan sebepler ve şehirler üzerindeki etkileri, toplum ve ekonomi üzerinde kalıcı izler bırakıyor.

İnsanlar neden göç ediyor?

Kırsal alanlardaki iş imkanlarının kısıtlı olması, insanları daha iyi yaşam standartları ve iş olanakları arayışı içinde kentlere yönlendiriyor.

Kaliteli eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim, özellikle genç nüfus için kentleri cazip kılıyor.

Tarım sektöründeki belirsizlik ve gelirdeki dalgalanmalar, köylüleri daha istikrarlı gelir vaat eden şehirlere taşınmaya itiyor.

Köyden kente göçün etkileri

Nüfus Yoğunluğu: Göç, şehirlerdeki nüfus yoğunluğunu artırarak, konut, ulaşım ve altyapı üzerinde baskı yaratıyor.

Sosyal Uyum: Göçmenlerin sosyal entegrasyonu, hem göç edenler hem de yerel halk için bir meydan okuma oluşturuyor.

Ekonomik Dönüşüm: Kırsal göç, şehir ekonomilerini dönüştürüyor ve yeni iş sektörlerinin gelişimine zemin hazırlıyor.

Bu göç trendinin, Türkiye'nin sosyo-ekonomik yapısını şekillendirmede önemli bir rol oynayacağı öngörülüyor.

Uzmanlar, kırsal kalkınma ve şehir planlaması politikalarının, göçün olumlu ve olumsuz etkilerini dengelemek için kritik öneme sahip olduğunu vurguluyorlar.

Putin ve Xi Pekin'de bir araya geldi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin'in başkenti Pekin'de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir araya geldi
16.05.2024 10:54:00
İhlas Haber Ajansı
Putin ve Xi Pekin'de bir araya geldi
Putin ve Xi Pekin'de bir araya geldi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin'in başkenti Pekin'de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir araya geldi. Putin, iki ülkenin uluslararası hukuka dayalı demokratik bir dünya düzenini savunduğunu söyledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yeniden devlet başkanı seçilmesinin ardından ilk yurtdışı ziyaretini Çin'e gerçekleştiriyor. Vladimir Putin için Pekin'de resmi karşılama töreni düzenlendi. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından karşılanan Putin, törenin ardından Xi ile başkanlık konutuna geçti.

Heyetlerin de yer aldığı kısa bir görüşmenin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping baş başa görüşmeye geçti. İki ülke arasındaki ticari ilişkilere değinen Putin, 'Moskova ve Pekin'in gerçekten sağlam bir pratik işbirliği geçmişi var. 2023 yılında ikili ticaret neredeyse dörtte bir oranında artarak 227 milyar dolar gibi iyi rakama ulaştı. Çin, ticari ve ekonomik alanda ana ortağımızdır. Geçen yılın verilerine göre Rusya, Çin'in ticaret ortağı olan ülkeler listesinde dördüncü sırada yer aldı. Mart 2023'teki Moskova ziyaretinizin ardından Rusya-Çin ekonomik işbirliğinin kilit alanlarının 2030'a kadar geliştirilmesine yönelik bir planın onaylanması bunda doğrudan rol oynadı. Önceliklerimiz arasında enerji, sanayi, tarım, ileri teknoloji, inovasyon, altyapı, inşaat ve ulaştırma alanlarında işbirlikleri yer alıyor' dedi.

'Demokratik düzeni savunuyoruz'

Çin ile dünya siyasetinde aynı yaklaşım içinde olduklarını söyleyen Putin, 'Rusya ile Çin arasındaki ilişkilerin fırsatçılığa ve kimseye karşı olmaması büyük önem taşıyor. Bugün dünya meselelerindeki iş birliğimiz, uluslararası alanda istikrarı sağlayan temel faktörlerden biridir. Birlikte adalet ilkelerini ve çok kutuplu gerçekleri yansıtan, uluslararası hukuka dayalı demokratik bir dünya düzenini savunuyoruz. Rusya ve Çin, BM, BRICS, ŞİÖ ve G20'de başarılı bir şekilde iş birliğini sürdürüyor. Avrasya Topluluğu'nun potansiyellerini ve 'Tek Kuşak, Tek Yol' girişimini birleştirmek için Avrasya alanındaki entegrasyon süreçlerini daha da uyumlu hale getirmeye kararlıyız' ifadelerini kullandı.

İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 75. yıldönümü olduğuna dikkat çeken Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ise 'Yeni dönemde her zaman olduğu gibi Rusya ile iyi komşuluk, güven ilişkilerini, iki halk arasındaki yakınlığı arttırmayı, çok ulusluluğu ve kalkınma için ortak çaba göstermeyi amaçlıyoruz' dedi. Xi Jinping ayrıca Rusya ile birlikte eşitlik ve adaleti sağlamak için ortak çaba gösterdiklerini de vurguladı. Bugünkü Çin-Rusya ilişkilerinin zor kazanıldığını belirten Xi, 'İki tarafın da buna değer vermesi ve geliştirmesi gerekiyor' ifadesini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.