Saltanat-Cumhuriyet kavgası - 5

Osmanlı'da imtiyaz sahibi olan 4 grup, "Hanedan, devlet adamları, tekke ve zaviyeler ve azınlıklar" idi. 

Bunların tamamı Osmanlı'da sahip oldukları imkânları ve üstünlükleri kaybetmemek için dini kullanarak Cumhuriyet ve Atatürk ile kavga ettiler. Ve maalesef insan sınıfına mensup görmedikleri, her şeyleri ile sömürdükleri, idraksiz Türk dedikleri Türk milletinin dini duygularını istismar ettiler ve kullandılar.

'Haydar Baş 100 yıllık oyunu bozdu' 

Yukarıda özetlediğimiz 4 ayrı grup ve bunların ülke dışındaki sahiplerinin oynadığı bu oyun ve kara propaganda maalesef tuttu ve günümüze kadar ulaştı.  

Ne zamana kadar? Prof. Dr. Haydar Baş, maskelerini düşürene kadar...

O hem sonuna kadar samimi bir dindar, hem de Atatürkçü ve cumhuriyetçi. İşte Prof. Dr. Haydar Baş, bu kimlikle ve ortaya koyduğu Hoşgeldin Atatürk eseriyle 100 yıldır devam eden, aslında temelinde saltanat-cumhuriyet kavgası olan ama dindarlarla dinsizlerin kavgasıymış gibi gösterilen bu 100 yıllık oyunu bozdu. 

O, dindar Atatürk'ü, soyu Ehl-i Beyt'e dayanan Atatürk'ü ve Atatürk'ün dine hizmetlerini anlatarak kendini dindar olarak tanımlayan millet ile devlet arasındaki köprüleri yeniden kurdu.  

Bu oyunu kuranların hedefinde şu vardı: "Atatürk dinsiz ise onun kurduğu Cumhuriyet de dinsizdir. Dinsiz devlette Müslümanın işi olmaz. O halde Cumhuriyet bizim devletimiz değil. 'Peki sizin devletiniz Türkiye Cumhuriyeti değilse nedir?' diye sorduğunuzda, Osmanlı.. Ah Osmanlı..." 

Bu yalanlarla zehirlenen insanlardan bazıları ile geçmiş dönemlerinde çok sohbetler ettim. Ben de İmam Hatip Lisesi mezunuyum. Ama kendimi imalat hatası olarak görüyorum. Bu kişilerin cahilce öyle bir "Ah Osmanlı.." dediklerine şahit oldum ki, zannedersin ki Osmanlı'da dedesi padişahtı. Ya da şehzade... Olmadı vezir... Hiç olmadı ticari imtiyaz sahibi zengin... Belki de onlardan birilerine denk gelmişimdir. 

Eğer deden Türk idiyse, bunlardan birine sahip olması mümkün değil. 

Devletin başına geçme şansın yok. 

Önemli devlet adamı olma şansın yok.

Ticaret yapıp zengin olma şansın yok. 

Birey değilsin, kulsun. Padişahın malısın.

Padişahın malı olmak demek, yaşadığın bölgedeki ağanın malısın demekti. Tımar sahipleri ve mültezimler büyükbaş, küçükbaş hayvanları sahiplendikleri gibi seni de sahipleniyordu.

Bu neyin özlemi! 

Kendi toprağın yok. Irgatsın, karın tokluğuna gece gündüz çalışıyorsun.

Savaş isyan olursa ki, son 200 yılda neredeyse savaş ve isyan hiç bitmedi. Cepheden cepheye koşan ve hayatını veren askersin.

Neyin "Ah Osmanlı'sı"?

Ben de "Ah Atatürk" diyorum. Sen büyük adamsın.

Bu milleti, kendilerine rağmen kurtarmayı başardın.

Birilerinin tebası ve kulu olarak kendilerini gören insanı birey yaptın. 

Vatandaş yaptın. Hak sahibi insan yaptın. 

Devletin ve ülke zenginliklerinin sahibi yaptın.