Sanat, Batı'nın tekelinde değildir
02.05.2003 00:00:00
Gaziosmanpaşa GAMAS'taki iş yerinde Türk resim literatürüne girmiş sanatçıların eserleri ile sanatseverleri buluşturan eğitimci ve koleksiyoner Cevat Sarıkartal, Türk resminin dünya resminden geri olmadığını, dünya klasmanında yer alacak önemli sanatçılarımızın bulunduğunu belirterek, komplekslerin yıkılması gerektiğini kaydetti.
Küçük bir müzeden resim dünyasına açılan pencere
Bugüne kadar bütün çabalarının genç kuşaklara yol gösterici hedef tayin ettiğini, bunu resmin penceresinden göstermeye çalıştığını vurgulayan Sarıkartal şöyle konuştu: "25 yıldır resim ve ressamlarla ilgileniyorum. Bu süreç beni koleksiyon yapmaya kadar götürdü. O zamanlar böyle bir resim piyasası hayatta değildi. Şu anda koleksiyonumda 500-550 kadar eser bulunmaktadır. Adeta küçük bir müze. Bu sanatçılar Türk ve dünya resim literatürüne girmiş sanatçılardır. Çevremizde bu konuda bir örnek teşkil etmeye ve bu eserlerin korunarak, gelecek kuşaklara bir kültür armağanı olarak sunmaya gayret ediyorum."
Her resmin bir kimliği var
Her resmin, kendine özgü bir kimliğinin bulunduğunu ve her kimliğin de, beslendiği bir kültürünün, coğrafyanın ve medeniyetin olduğunu sözlerine ekleyen Cevat Sarıkartal şunları kaydetti: "Ulusal sanatı oluşuturmak; ulusal kültürü geliştirmek, geçmişin ulusal niteliklerimizi belirten eserlerini tanıtmaktan ve bunlarla genç kuşaklar arasındaki bağı kurmaktan geçer. Sanat, kültür, yaşamdan alınan lezzet, Batı ülkelerinin tekelinde değildir. Ve de zenginlik, sanatsal yaşamın birinci ölçüsü sayılmaz. Ben, kendi değerlerimizden çıkış yaparak, orijinali oluşturan sanatçılarımıza daha da ağırlık vermenin kendi kültürümüze daha çok katkı yapacağına inanıyorum. Kültürün, medeniyetin, tabiatın, sanatın bütünleştiği bu ölümsüz eserleri gelecek kuşaklara taşınmalıdır. Ülkeye hizmet etmenin sadece yurttaşlık bilgisindeki klasik tanımlamalar olmadığını, bunun da kalıcı bir kültür hizmeti olduğuna inanıyorum."
Küçük bir müzeden resim dünyasına açılan pencere
Bugüne kadar bütün çabalarının genç kuşaklara yol gösterici hedef tayin ettiğini, bunu resmin penceresinden göstermeye çalıştığını vurgulayan Sarıkartal şöyle konuştu: "25 yıldır resim ve ressamlarla ilgileniyorum. Bu süreç beni koleksiyon yapmaya kadar götürdü. O zamanlar böyle bir resim piyasası hayatta değildi. Şu anda koleksiyonumda 500-550 kadar eser bulunmaktadır. Adeta küçük bir müze. Bu sanatçılar Türk ve dünya resim literatürüne girmiş sanatçılardır. Çevremizde bu konuda bir örnek teşkil etmeye ve bu eserlerin korunarak, gelecek kuşaklara bir kültür armağanı olarak sunmaya gayret ediyorum."
Her resmin bir kimliği var
Her resmin, kendine özgü bir kimliğinin bulunduğunu ve her kimliğin de, beslendiği bir kültürünün, coğrafyanın ve medeniyetin olduğunu sözlerine ekleyen Cevat Sarıkartal şunları kaydetti: "Ulusal sanatı oluşuturmak; ulusal kültürü geliştirmek, geçmişin ulusal niteliklerimizi belirten eserlerini tanıtmaktan ve bunlarla genç kuşaklar arasındaki bağı kurmaktan geçer. Sanat, kültür, yaşamdan alınan lezzet, Batı ülkelerinin tekelinde değildir. Ve de zenginlik, sanatsal yaşamın birinci ölçüsü sayılmaz. Ben, kendi değerlerimizden çıkış yaparak, orijinali oluşturan sanatçılarımıza daha da ağırlık vermenin kendi kültürümüze daha çok katkı yapacağına inanıyorum. Kültürün, medeniyetin, tabiatın, sanatın bütünleştiği bu ölümsüz eserleri gelecek kuşaklara taşınmalıdır. Ülkeye hizmet etmenin sadece yurttaşlık bilgisindeki klasik tanımlamalar olmadığını, bunun da kalıcı bir kültür hizmeti olduğuna inanıyorum."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
