Sanchez Safuri'yi imha etti

Galatasaray durdurulamıyor. Galatasaray, Antalyaspor karşısında çok rahat bir galibiyet aldı.

4-0'lık galibiyet ile milli ara öncesi Fenerbahçe ile puan farkı da 10'a çıktı. Öncelikle şunu yazmak lazım.

Bakın Antalyaspor yıllardır Süper Lig'de mücadele eden bir takım.

Bu lige yatırım yapılıyor ama Antalyaspor gibi ne oynadığı belli olmayan takımlar bu lige yapılan yatırımları boşa çıkarıyor.

Tamam kabul Galatasaray üst düzey bir takım. Ne var ki bu gerçek Antalyaspor'un bu derece silik oyununu haklı çıkarmaz.

Bu kadar kötü futbol için böyle bir bahanenin arkasına saklanmak işin açıkçası insanları ve kamuoyunu saf yerine koymak olur.

Böyle rakiplerin ligin kalitesini olumsuz etkilemesi kaçınılmaz.

Evet maçı değerlendirmeye çalışırsak şunları yazabiliriz.

Karşılaşma yüksek tempoda başladı. Gerek Galatasaray gerekse de Antalyaspor oyuna hızlı girdiler.

Ne var ki Galatasaray'ın da Antalyaspor'un da iyi futbol oynayarak başladığını söylemek zor.

Hızlı oyu doğal olarak organize ve serinkanlı oynamayı zorlaştırıyor.

Şimdi Antalyaspor'da oyun kurucu rolünde Safuri vardı. Fakat Safuri sözün gerçek manasıyla rol yapıyordu.

Fakat Galatasaray'da rol yapmayanlar vardı. Bunların başında da Davinson Sanchez geliyordu.

Davinson Sanchez, Safuri'yi kilitledi. 30. dakikadaki ilk golde Sanchez ikinci bölgede takdir edilecek bir baskı ile topu Safuri'den söküp aldı ve Barış Alpere'e iletti.

Gabriel Sara ve Torreira'nın pek oyunda olmadığı durumda orta sahada her zaman yaptığı gibi ince paslar atarak hücumlar organize etti.

Fakat Sanchez'i asıl işi olmayan oyun kurucu rolünden ziyade gösterdiği mücadele için tebrik ediyorum.

Bir diğer gününde oyuncu Barış Alper Yılmaz idi. İlk golde hücumu başlatan paslardan birini attı.

İlk gol demişken bu golde asisti yapan Morata'nın hem koşu ile kendini göstermesi hem de topu çok şık bir göğüs kontrol ile önüne alması takdire şayan. Tebrikler Morata.

Barış Alper'in oynama arzusu üst düzeydeydi. Mesela ilk yarının uzatmalarında gelen üçüncü golde Frankowski'ye nereye pası istediğini eliyle göstermesi ve oraya koşu yapması takdire değer bir hamle.

Eren Elmalı zayıf halka oldu. Bir aralar bakınca Eren'in olumlu yaptığı tek bir şey yok gibiydi.

Bir de stili ile ilgili olarak oyuna giremeyenler vardı.

Bunların başında da Gabriel Sara geliyor. Sara temposu düşük bir oyuncu.

Maç hızlı başlayınca Sara oyuna ağırlığını koyamadı.

İlk yarı 3-0 bitince maç da kopmuş oldu. İşin açıkçası Galatasaray bu takıma en az 5 gol hatta 7-8 gol atması beklemek hata olmazdı.

İkinci yarı için Galatasaray'ın iyi oyunu devam edince artık maç anlamsızlaştı.

Yunus da düşüş yaşayan oyuncular arasında. Benim görebildiğim en az 2 pozisyonda kendisine atılan pasları es geçti.

Dördüncü golde ise ne tesadüftür ki tüm gününde olmayan oyuncuların katkıları dikkat çekiciydi.

Yunus'un Osimhen'e asisti şıktı. Ayrıca bu golde rakiplerine baskı yapıp topla oynamalarına izin vermeyen oyuncular günün kötüleri Eren Elmalı ile Lucas Torreira oldular.

Evet Galatasaray milli takım arasına çok rahat giriyor. Şimdi baskı rakiplerinin üstünde.

Bu baskı ile savunma tarzı oyun Galatasaray'ın birçok rakibini zor durumda bırakacaktır.

Bakalım seyredip gelişmeleri göreceğiz.