Cazibe Irmak
Saygı, toplumun ahlâki ve geleneksel değerlerine uygun olarak; kişinin karşısındaki insana söylediği söz, izlediği tutum, davranış biçimidir. Kişinin, verilen hizmete, yapılan iyiliğe, kutsal değerlere karşı içinde taşıdığı, yükümlülük ve değerbilirliktir saygı duymak. Bir toplumun bireyleri arasında saygı varsa o toplum birlik içinde yaşar. İnsanlar arasında iyi geçim, kardeşlik ve dostluğun pekişmesi birbirlerine duydukları saygıya bağlıdır.
Çocuklar saygılı olmayı ailesinden öğrenir. İlk saygı gösterdikleri onları büyük emek ve özveriyle büyüten anne babalarıdır. Sizler de anne-babanızın sözünü dinleyerek, isteklerini yerine getirerek onlara gereken saygıyı gösteriyorsunuz sanırım. İyi yetişmeniz, bilgi kazanmanız için çalışan öğretmeninize de derin bir saygı duyuyorsunuz değil mi? Yolda gördüğünüzde selam vermek, dersleri sessizce ve dikkatli izlemek öğretmeninize saygının gereği. Yolculuk sırasında taşıtlardaki yaşlı kimselere yer vermek de onlara duyduğunuz saygının anlatımıdır.
Saygı duyulması gerekenler arasında ulus olarak kutsal bildiğimiz değerler vardır. Örneğin; özgür, bağımsız, onurlu yaşamamızın sembolu olan bayrağımıza saygı duyarız. İstiklâl marşımız söylendiğinde içinizi ürperten, göğsünüzü kabartan engin bir saygı yaşarsınız öğrenci olarak.
Aile hayatından okuldaki öğrencilik hayatına, arkadaşlıktan toplum içindeki her yerde ve zamanda saygılı olmaya özen gösteriniz. Duyduğunuz saygı sizi beğenilen, övülen bir kişi olarak yüceltecektir.
Saygının karşıtı olan saygısızlık ise kaba, çirkin davranışlar olarak görülür. Başkalarının hakkına saygı göstermeyen insanlar sıra beklemeden öne geçer örneğin. Çevresindekileri rahatsız edecek gürültü çıkaranlar da yine saygıdan yoksundur. Toplum içinde kötü söylemlerle konuşanlar da toplum içinde terbiyesiz olarak nitelendirilir.
Sonuç olarak insanın önce kendisinden başlayarak tüm insanlara saygı duyması bireyin ve toplumun huzur ve mutluluğu için gereklidir.
Saygı, toplumun ahlâki ve geleneksel değerlerine uygun olarak; kişinin karşısındaki insana söylediği söz, izlediği tutum, davranış biçimidir. Kişinin, verilen hizmete, yapılan iyiliğe, kutsal değerlere karşı içinde taşıdığı, yükümlülük ve değerbilirliktir saygı duymak. Bir toplumun bireyleri arasında saygı varsa o toplum birlik içinde yaşar. İnsanlar arasında iyi geçim, kardeşlik ve dostluğun pekişmesi birbirlerine duydukları saygıya bağlıdır.
Çocuklar saygılı olmayı ailesinden öğrenir. İlk saygı gösterdikleri onları büyük emek ve özveriyle büyüten anne babalarıdır. Sizler de anne-babanızın sözünü dinleyerek, isteklerini yerine getirerek onlara gereken saygıyı gösteriyorsunuz sanırım. İyi yetişmeniz, bilgi kazanmanız için çalışan öğretmeninize de derin bir saygı duyuyorsunuz değil mi? Yolda gördüğünüzde selam vermek, dersleri sessizce ve dikkatli izlemek öğretmeninize saygının gereği. Yolculuk sırasında taşıtlardaki yaşlı kimselere yer vermek de onlara duyduğunuz saygının anlatımıdır.
Saygı duyulması gerekenler arasında ulus olarak kutsal bildiğimiz değerler vardır. Örneğin; özgür, bağımsız, onurlu yaşamamızın sembolu olan bayrağımıza saygı duyarız. İstiklâl marşımız söylendiğinde içinizi ürperten, göğsünüzü kabartan engin bir saygı yaşarsınız öğrenci olarak.
Aile hayatından okuldaki öğrencilik hayatına, arkadaşlıktan toplum içindeki her yerde ve zamanda saygılı olmaya özen gösteriniz. Duyduğunuz saygı sizi beğenilen, övülen bir kişi olarak yüceltecektir.
Saygının karşıtı olan saygısızlık ise kaba, çirkin davranışlar olarak görülür. Başkalarının hakkına saygı göstermeyen insanlar sıra beklemeden öne geçer örneğin. Çevresindekileri rahatsız edecek gürültü çıkaranlar da yine saygıdan yoksundur. Toplum içinde kötü söylemlerle konuşanlar da toplum içinde terbiyesiz olarak nitelendirilir.
Sonuç olarak insanın önce kendisinden başlayarak tüm insanlara saygı duyması bireyin ve toplumun huzur ve mutluluğu için gereklidir.