Seçimler ve sorunlar
Türkiye'nin başında envai çeşit gelişmekte olan ülkelere has sorunları mevcuttur. Hangi yöne bakarsanız bakın, hangi konuya değinirseniz değinin, halledilmemiş veya natamam kalan sürüyle sorunlar karşınıza çıkmaktadır. Şimdi bazı yazarlarımız, iktidarlar bu sorunlar karşısında devamlı olarak yetersiz kalmaktadırlar, ondan ötürü iktidarlar daima yıpranmaktadır. Ama onlara rağmen AKP oylarını şimdilik arttırdı. Şimdi onlara bir "Büyüklük kompleksi" veya "Şımarma husule gelecektir şeklinde" düşüncelere kapılabilirler.
Belki haklı olabilirler. İnsanlar bilinmez. Hakikaten de kolayca bu üstünlük duygusuna kapılabilirler. O durumda ise bir müddet sonra hatalarından dolayı, kolayca mevkilerinden indirilebilirler. Ama hiç unutmamak gerekir ki Cenab-ı Hak şımarık ve kompleksli insanları hiç sevmez. İnançlı insanların şımarması ise, İslam'da zaten yasaktır, günah sayılmaktadır. Üstünlük sağlayanlar adaletli olamazlar. Adaletin olmadığı yerde ise zorbalıklar başlar. Halkımız da bu tür insanlarla beraber olmaz, olamaz! Hiç beklemedikleri şeklide ve anlamadıkları anda, onları kendi hallerine yalnız bırakır ve böylece mevkilerinden aşağı inmek zorunda kalırlar. Onun yanında Cenab-ı Hak'tan sonra bir de dünyadaki demokrasilerde hakimiyeti elinde tutan halkımız da var. Eğer bu hataları yaparlarsa yine kolayca hükümet olmaktan alınırlar. Yani kimse hak etmediği yerde hak etmediği zamanda uzun bir müddetçe kalamaz. Zaten de kalmamalıdır. Çünkü zararları ve kötülükleri çok büyük olur.
AKP - Kıbrıs davası ve diğer sorunlar
Kıbrıs'ın, Türkiye'nin ve tüm milletimizin geleceğini doğrudan ilgilendiren tarihi günleri yaşamaktayız. Özellikle Kıbrıs'ın geleceğini kökünden ilgilendiren meselenin müzakerelerindeki son "raundlar-son sahneler" oynanmaktadır. Şu anda Hükümet'i bekleyen en önemli sorunları kısaca şöyle özetleyebiliriz:
1 - 31 Mart'a kadar kadar İsviçre'deki 4'lü Kıbrıs görüşmeleri,
2 - Mahalli temel yönetim yasaları,
3 - İşsizlik ve yoksulluk sorunları,
4 - AB'ye girmek için zorlamalar,
5 - YÖK sorunu ve İHL konuları,
6 - Giyim kuşam sorunları ve daha yığınla halkımızın yaşama ve geçim sorunlarıyla ilgili dertler mevcuttur.
Şimdi milletimiz büyük bir hassasiyetle bu davaların hal şekillerini yakından izleyecektir. Bu tarihi gelişmelere biz de bir nevi zaman şahitliği yapmaktayız. Bakalım Türkiye ve Kıbrıs'ın kaderi ne olacaktır. Bunu yakında hep beraber göreceğiz. Halkımız daha şimdiden AKP'nin avans puanlarını kısıtlı tutmuş bulunmaktadır. Çünkü Milletimizin Kıbrıs hassasiyeti çok yüksektir. Oradaki en küçük bir hataya sebep olanları hayatları boyunca bir daha affetmez!
TBMM'deki muhalefet sorunu
Son seçimlerdeki sonuçların bize verdiği bazı özelikler ise Sol kanadın çok zayıfladığı hatta doğru dürüst muhalefet bile yapamadığı görülmektedir. Medyaya bakılırsa muhalefet liderinin zayıf ve yetersiz olduğu ortaya konulmaktadır. Mesela CHP'nin aldığı oylar, ana muhalefet olarak, bu seçimlerden beklenenin altında kalmış bulunmaktadır. Sosyal Demokratlar adeta halktan kopmuş gibi bir duruma gelmiş olmaktadır. Onlar halkın desteğini bir türlü alamadılar. Şu anda bu hususta umutları da pek yoktur. Muhalefette görevlerini gerektiği gibi yapamamaktadırlar. Yoksa sayıca yeterli değiliz mi demek istemektedirler. Ancak durumları hiç de öyle değildir. Meclis'te bu sayıdaki muhalefet tam olarak çalıştığında, iktidara çok zor günleri yaşatabilir. Yeter ki düşünce, fikir ve alternatif imkanlarını üretebilsinler. Ama şu anda bizim Meclis muhalefetinde bu hususlar pek görülmemektedir.
Türkiye'nin başında envai çeşit gelişmekte olan ülkelere has sorunları mevcuttur. Hangi yöne bakarsanız bakın, hangi konuya değinirseniz değinin, halledilmemiş veya natamam kalan sürüyle sorunlar karşınıza çıkmaktadır. Şimdi bazı yazarlarımız, iktidarlar bu sorunlar karşısında devamlı olarak yetersiz kalmaktadırlar, ondan ötürü iktidarlar daima yıpranmaktadır. Ama onlara rağmen AKP oylarını şimdilik arttırdı. Şimdi onlara bir "Büyüklük kompleksi" veya "Şımarma husule gelecektir şeklinde" düşüncelere kapılabilirler.
Belki haklı olabilirler. İnsanlar bilinmez. Hakikaten de kolayca bu üstünlük duygusuna kapılabilirler. O durumda ise bir müddet sonra hatalarından dolayı, kolayca mevkilerinden indirilebilirler. Ama hiç unutmamak gerekir ki Cenab-ı Hak şımarık ve kompleksli insanları hiç sevmez. İnançlı insanların şımarması ise, İslam'da zaten yasaktır, günah sayılmaktadır. Üstünlük sağlayanlar adaletli olamazlar. Adaletin olmadığı yerde ise zorbalıklar başlar. Halkımız da bu tür insanlarla beraber olmaz, olamaz! Hiç beklemedikleri şeklide ve anlamadıkları anda, onları kendi hallerine yalnız bırakır ve böylece mevkilerinden aşağı inmek zorunda kalırlar. Onun yanında Cenab-ı Hak'tan sonra bir de dünyadaki demokrasilerde hakimiyeti elinde tutan halkımız da var. Eğer bu hataları yaparlarsa yine kolayca hükümet olmaktan alınırlar. Yani kimse hak etmediği yerde hak etmediği zamanda uzun bir müddetçe kalamaz. Zaten de kalmamalıdır. Çünkü zararları ve kötülükleri çok büyük olur.
AKP - Kıbrıs davası ve diğer sorunlar
Kıbrıs'ın, Türkiye'nin ve tüm milletimizin geleceğini doğrudan ilgilendiren tarihi günleri yaşamaktayız. Özellikle Kıbrıs'ın geleceğini kökünden ilgilendiren meselenin müzakerelerindeki son "raundlar-son sahneler" oynanmaktadır. Şu anda Hükümet'i bekleyen en önemli sorunları kısaca şöyle özetleyebiliriz:
1 - 31 Mart'a kadar kadar İsviçre'deki 4'lü Kıbrıs görüşmeleri,
2 - Mahalli temel yönetim yasaları,
3 - İşsizlik ve yoksulluk sorunları,
4 - AB'ye girmek için zorlamalar,
5 - YÖK sorunu ve İHL konuları,
6 - Giyim kuşam sorunları ve daha yığınla halkımızın yaşama ve geçim sorunlarıyla ilgili dertler mevcuttur.
Şimdi milletimiz büyük bir hassasiyetle bu davaların hal şekillerini yakından izleyecektir. Bu tarihi gelişmelere biz de bir nevi zaman şahitliği yapmaktayız. Bakalım Türkiye ve Kıbrıs'ın kaderi ne olacaktır. Bunu yakında hep beraber göreceğiz. Halkımız daha şimdiden AKP'nin avans puanlarını kısıtlı tutmuş bulunmaktadır. Çünkü Milletimizin Kıbrıs hassasiyeti çok yüksektir. Oradaki en küçük bir hataya sebep olanları hayatları boyunca bir daha affetmez!
TBMM'deki muhalefet sorunu
Son seçimlerdeki sonuçların bize verdiği bazı özelikler ise Sol kanadın çok zayıfladığı hatta doğru dürüst muhalefet bile yapamadığı görülmektedir. Medyaya bakılırsa muhalefet liderinin zayıf ve yetersiz olduğu ortaya konulmaktadır. Mesela CHP'nin aldığı oylar, ana muhalefet olarak, bu seçimlerden beklenenin altında kalmış bulunmaktadır. Sosyal Demokratlar adeta halktan kopmuş gibi bir duruma gelmiş olmaktadır. Onlar halkın desteğini bir türlü alamadılar. Şu anda bu hususta umutları da pek yoktur. Muhalefette görevlerini gerektiği gibi yapamamaktadırlar. Yoksa sayıca yeterli değiliz mi demek istemektedirler. Ancak durumları hiç de öyle değildir. Meclis'te bu sayıdaki muhalefet tam olarak çalıştığında, iktidara çok zor günleri yaşatabilir. Yeter ki düşünce, fikir ve alternatif imkanlarını üretebilsinler. Ama şu anda bizim Meclis muhalefetinde bu hususlar pek görülmemektedir.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006