Son sekiz yıla kulak verirseniz, pürdikkat dinlerseniz size söyleyeceği çok şeyler var. Son sekiz yılı gün gün, hafta hafta, ay ay ve yıl yıl ibretle ve basiretle incelerseniz gelecek yıllarınıza ışık tutacak işaret levhaları bulacağınız muhakkaktır. Son sekiz yılı, yazılı ve görsel medya açısından incelerseniz, gazetelerin arşivlerine girip atılan manşetleri, yayınlan makaleleri masanızın üzerine harmanlarsanız bu ülkenin, bu vatanın, bu devletin ve bu milletin dost ve düşmanlarını net çizgilerle tanıma fırsatı bulabilirsiniz. Son sekiz yılın yazılı ve görsel medyasını bir vicdan muhasebesine tabi tutarsanız, bundan sonraki zamanlarda abone olacağınız gazeteleri ve çoluk-çocuktan uzak tutacağınız ekranları yeniden belirlemeniz gerektiğini derhal anlayacaksınız. Son sekiz yılda "dost acı söyler" hikmetine binaen kimlerin acı ama doğruyu söylediğini, yıldan yıla yaklaşmakta olan tehlikeleri dostça-kardeşçe haber verdiğini, kimlerin de gözü kapalı her şeyi alkışlayarak ülkenin uçuruma sürüklenmesine çanak tuttuğunu görmeniz için bir müddet vicdanınızla baş başa kalmanız yeterli olacaktır.Geçen yıllar içinde okuduğunuz gazeteleri, dinlediğiniz televizyonları ve özellikle haber bültenlerini biraz hatırlamaya çalışmanız kafi gelecektir dostların ve düşmanların farkına varmanız için? Hacısınız-hocasınız, falan cemaatten, filan partidensiniz hiç önemli değil; başınızı iki elinizin arasına alıp vicdanınızla baş başa kalarak geçen yılları bir bir hatırlamaya çalışırsanız adeta feryad-figan bir sesle bütün bir milleti uyaran Haydar Hoca gözünüzün önüne gelecektir. AB'den, ABD'den ve IMF'den bu millete asla hayır gelmeyeceğini bir baba şefkati ile hemen her fırsatta söylerken bazen kızdığınız, bazen de "çok acımasızca eleştiriyor" dediğiniz sayın Haydar Baş'a eminim ki hak vereceksiniz. Son sekiz yılın tamamı ne yazık ki sayın Haydar Baş'ı baştan başa haklı çıkarmıştır. Büyük bir basiret ve ferasetle altını çizdiği bütün tehlikeler bu gün gelip kapımıza dayanmıştır. Onun için son sekiz yılın iyi bir muhasebesi yapılırsa gelecek yılların heba edilmemesi için yeni yol haritaları belirlenebilir. Ben kendi adıma, son sekiz yıl boyunca sayın Haydar Baş'ın hep doğruları haykırdığını, acı da olsa hep hakikatleri söylediğini şimdilerde daha iyi anlıyorum. Bu gün yandaş medya, diyalogcu medya diye ün yapan yazılı ve görsel medyanın da bu ülkeye en büyük kötülüğü yaptıklarını, koca ülkenin koskoca sekiz yılını boşa harcadıklarını, sekiz yılda seksen yılık tahribatın yapılmasına zemin hazırladıklarını bir kez daha ilan ediyorum. Hesap gününde sorulursa aynen şahitlik yapacağımı, bunlara destek verenleri de alemlerin Rabbi'ne şikayet edeceğimi beyan ediyorum. Son sekiz yıl bir dile gelse de anlatsa içindekileri. Hicri 1431'e girdiğimiz şu günlerde, miladi 2010'a sadece günlerin kaldığı şu zaman diliminde herkesi ve her kesimi ciddi bir muhasebeye davet ediyoruz.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024