‘Sen, o korktuğun denizde yüzmektesin’
Sen, korkar olduğunu söylersin, ama o korktuğun denizde yüzmektesin. Halbuki korku daha başka olur
22.05.2023 08:34:00





Sen, korkar olduğunu söylersin, ama o korktuğun denizde yüzmektesin. Halbuki korku daha başka olur.
Allah'tan, ancak O'nun bilgi sahibi kulları korkar. Onlar tam bilgi sahibi oldukları için korkarlar.
Bir şeyin zarar vereceğini bilirsem ondan korkarım ve çekinirim. Ölüm sana mutlaka gelecek, işlerini ona göre yap.
Ey evi tavansız, ailesi unsuz, çocukları gömleksiz ve kaftansız, işte kış geldi. Kalk hazırlığını yap. İşte sultan geliyor, adımlarını hızlandır. Yırtıcı hayvan geliyor, ondan çekin, hele ölüm pençelisinden...
Her zamanda: "Sana ibâdet eder ve Senden yardım dileriz." (Fatiha/5) dediğin kelâmın şu demektir: Sana tâat eder ve seni tevhid ederiz.
Hakk'ı ne zaman tevhid edersen, amelinde ihlâs sahibi olur, halkın elindeki mala göz atmazsan o yüce kelâmın mânasını yerine getirmiş olursun. Riyayı, nifakı bırakıp kalben Hakk'a karşı zelil olduğunu gösterirsen onu tevhid etmiş olursun.
Nefsin kötü isteği seni sıkıştırdığı zaman o hâlini Allah gördüğü için utanarak bırakırsan o yüce kelâmın tecellisi seni sarmış olur.
Şiddetli hırs anında, Yakub (a.s) nebinin sabır parmaklarını ne zaman göreceksin? Saf, temiz ve masum hâlini ne zaman bulacaksın? Masumluk hâli, İlâhî gayretten doğar.
Bu hâlleri bulunca: "Sana kulluk eder ve Senden yardım dileriz,» (Fatiha/5) âyetinin tam mânası sende tecelli eder.
Düşün o vakti, hani bir kadın, Yusuf (s.a) nebiyi arzulamıştı. Ama o istemedi, kaçtı. Bunu Hak Teâlâ şu Âyet-i Kerimesinde anlatır: "Böylece biz, ondan kötülüğü beri ettik; çünkü o, bizim muhlis kullarımızdandı." (Yusuf/24)
Senin hâlin, ne zaman o peygamberin hâline benzeyecek?
O, kendisine teklif edilen şeyi kabul etmedi, Hakk'ın varlık bucağında hapse razı oldu. O tam yalnızlık bulduğu zaman Hak ona masumluk hâlini nasip etti.
Ey Allah'ın" kulları, siz de onun gibi olunuz.
Ey müridler, doğruluk hâlini emaneten de olsa, benimsemeye bakınız ve ona sahip olabilmek için Allah'a yalvarınız, taleb ediniz.
Tevekkül, sebepleri bir yana atmak ve Hakk'ın zâtından başka her şeyi bırakmaktır. Kalp, İlâhî bir inkılâba uğrarsa melek derecesine yükselir ve onların duyup işittiğini duyar ve işitir, onların anladığını anlar. Sonra, ilerler, melekten de üstün olur." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethu'r Rabbani eserinden)
Allah'tan, ancak O'nun bilgi sahibi kulları korkar. Onlar tam bilgi sahibi oldukları için korkarlar.
Bir şeyin zarar vereceğini bilirsem ondan korkarım ve çekinirim. Ölüm sana mutlaka gelecek, işlerini ona göre yap.
Ey evi tavansız, ailesi unsuz, çocukları gömleksiz ve kaftansız, işte kış geldi. Kalk hazırlığını yap. İşte sultan geliyor, adımlarını hızlandır. Yırtıcı hayvan geliyor, ondan çekin, hele ölüm pençelisinden...
Her zamanda: "Sana ibâdet eder ve Senden yardım dileriz." (Fatiha/5) dediğin kelâmın şu demektir: Sana tâat eder ve seni tevhid ederiz.
Hakk'ı ne zaman tevhid edersen, amelinde ihlâs sahibi olur, halkın elindeki mala göz atmazsan o yüce kelâmın mânasını yerine getirmiş olursun. Riyayı, nifakı bırakıp kalben Hakk'a karşı zelil olduğunu gösterirsen onu tevhid etmiş olursun.
Nefsin kötü isteği seni sıkıştırdığı zaman o hâlini Allah gördüğü için utanarak bırakırsan o yüce kelâmın tecellisi seni sarmış olur.
Şiddetli hırs anında, Yakub (a.s) nebinin sabır parmaklarını ne zaman göreceksin? Saf, temiz ve masum hâlini ne zaman bulacaksın? Masumluk hâli, İlâhî gayretten doğar.
Bu hâlleri bulunca: "Sana kulluk eder ve Senden yardım dileriz,» (Fatiha/5) âyetinin tam mânası sende tecelli eder.
Düşün o vakti, hani bir kadın, Yusuf (s.a) nebiyi arzulamıştı. Ama o istemedi, kaçtı. Bunu Hak Teâlâ şu Âyet-i Kerimesinde anlatır: "Böylece biz, ondan kötülüğü beri ettik; çünkü o, bizim muhlis kullarımızdandı." (Yusuf/24)
Senin hâlin, ne zaman o peygamberin hâline benzeyecek?
O, kendisine teklif edilen şeyi kabul etmedi, Hakk'ın varlık bucağında hapse razı oldu. O tam yalnızlık bulduğu zaman Hak ona masumluk hâlini nasip etti.
Ey Allah'ın" kulları, siz de onun gibi olunuz.
Ey müridler, doğruluk hâlini emaneten de olsa, benimsemeye bakınız ve ona sahip olabilmek için Allah'a yalvarınız, taleb ediniz.
Tevekkül, sebepleri bir yana atmak ve Hakk'ın zâtından başka her şeyi bırakmaktır. Kalp, İlâhî bir inkılâba uğrarsa melek derecesine yükselir ve onların duyup işittiğini duyar ve işitir, onların anladığını anlar. Sonra, ilerler, melekten de üstün olur." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethu'r Rabbani eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.