Servetimi geri verin beyler heyy!..

Lapa lapa yağan kar yağışının altında, kar yığınlarının arasında kaybolmuş çöp bidonlarından ekmek araştıran, yanmamış kömür araştıran çilekeş insanımızı gördükçe bu ülkenin kaynaklarını "babalar gibi "satanlara lanet okuyorum.Servetimi geri verin beyler heyy diye bağırasım geliyor.Hep satmaktan yana olan bir kadroyu hangi güç bir araya getirdi ve hangi menfaatler etrafında birleştirdi hayret ediyorum.Amerikalılara satılan ve kapısına kilit vurulan Bitlis tütün fabrikasının önündeki işçilerin feryadını duymayan kulaklar sağırdır, görmeyen gözler kördür, etkilenmeyen vicdanlar kararmıştır.Küresel tefecilere Pazar açmak için, onların heybelerini doldurmak için kendi ülkesine, kendi insanına zulmeden, kendi işçisinin ekmek teknesini kapatan yöneticiler neyin, kimin yöneticileridir Allah aşkına?..Kar yığınları arasında çöp bidonundan yanmamış kömürleri toplayıp doldurduğu tenekeyi omuzlayan ve dumanı tüte tüte buzda ilerlemeye çalışan insanımızı gördükçe bu ülkenin servetini-sermayesini "babalar gibi" satanlara yazıklar olsun diyorum.On yıldır devam eden bu satışlar karşısında ürpermeyen, kılı bile kıpırdamayan, tuttuğu partisini savunmak için kırk dereden su getiren kitlelere de gören göz, işiten kulak, ürperecek vicdan niyaz ediyorum."Servetimi, kaynağımı geri verin beyler heyyy" diye bağıracak delikanlı yürekler arıyorum.Heba edilen, çar-çur edilen sadece bu ülkenin kaynakları mı ki?Nerdeyse bütün AB ülkeleri başkentlerinde, meclislerinde ecdadımıza iftira yasaları kabul edilmiş, bizim İmam-Hatip Nesli iktidarı hala "AB bir medeniyet projesidir" yalanını millete hazmettirmeye çalışıyor ve bu uğurda tavizler zincirine yenilerini eklemeye devam ediyor.İtibarımı geri verin beyler heyy.Devlet bakanlarımızdan birisi; "gaspettiklerimizi geri veriyoruz" diyerek devletimizi ayak üstü gasıp ilan ederken, Yeni Mesaj gazetesinin 27 Aralık 2011 tarihli manşetinde bakın haber neydi:"AKP Hükümeti, 2-4 Aralık tarihlerinde Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'a Heybeliada Ruhban Oklulu'nun açılacağı müjdesini verdi. Bunun üzerine İstanbul'da Patrikhane'ye giderek Patrik Bartholomeos'la görüşen Biden, bu müjdeyi Rum Patriği'ne de iletti. Başbakan Erdoğan, ayrıca Türkiye'de on yıllar öncesinde Hazine'ye intikal etmiş Rum varlıklarını azınlıklara verebilmek için yasa üstüne yasa çıkartırken, Yunanistan ekonomisini kurtarmak için Arap ülkelerinden fon bulabilmek için çaba sarfederken; Atina'daki Türk karşıtı yönetim Yunanistan sınırları içindeki Türk - İslam eserlerini birer bire yıkmaya devam ediyor. Recep Paşa'nın Rodos'ta 1588 yılında inşa ettirdiği Recep Paşa Camii, Rodos'un Osmanlı İmparatorluğu döneminden miras tarihi eserlerinden biriydi. İçi İran seramikleri ile süslü Recep Paşa Camii'nin 2004 yılında müzeye dönüştürüleceği açıklanmış, ancak restorasyon başlatılmamıştı. Etrafı çevrilen, demir iskelelerin ayakta tuttuğu Recep Paşa Camii bir anlamda kaderine terkedildi. Herhangi bir çalışma yapılmayan camii, geçtiğimiz Pazar gecesi yıkıldı.Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, "Recep Paşa Camii'nin bakımsızlık ve ilgisizlik nedeni ile yıkılmış olması çok üzücü. Restorasyon yapılarak müzeye dönüştürüleceği ifade edilen Recep Paşa Camii'ye zaman içerisinde herhangi bir çivi dahi çakılmadı. Bir anlamda kaderine terk edilerek yıkılması beklenen Recep Paşa Camii, sonunda yıkıldı. Bir kültür mirası daha yok oldu. Yunanistan'da Osmanlı İmparatorluğu'nda kalma pekçok tarihi yapı bulunuyor. Ne yazık ki bunların büyük bir çoğunluğu kendi kaderine terkedilmiş durumda, bakımsızlıktan yıkılacak halde. Yunanistan'ın kültür mirasında önemli bir yere sahip bu yapılar restore edilerek bugün de yaşatılmalı. Bunun için yetkili makamlar tarihi bilinç ve sorumluluk içerisinde bu tarihi yapıları restore etmeli" açıklamasında bulundu."Servetimi, kaynaklarımı, itibarımı, milli şuurumu, hassasiyetlerimi geri verin beyler heeeyyyy!..