Bir milyona yakın sığınmacının giriş yaptığı Avrupa'da bazı ülkelerin uygulamaya koyduğu sığınmacıların paralarına ve değerli eşyalarına el koyma girişimi elbette yanlış bir karar.
Ama bence Avrupa ülkelerinin bu uygulaması, üzerinde iyice düşünülmüş ve kendi çıkarları kapsamında çok yerinde bir uygulama.
Neden mi?
Şöyle izah edeyim, Anadolu Ajansı'nın "Avrupa parasına el koyuyor Türkiye evini açıyor" başlığıyla dün geçtiği bir haber aynen şöyleydi:
"Yeni bir yaşam hayaliyle bir milyona yakın sığınmacının giriş yaptığı Avrupa'da bazı ülkelerin uygulamaya koyduğu ayrıştırıcı politikalar tepki çekiyor. Dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke konumundaki Türkiye ise devletin sunduğu imkânlar ve hayırseverlerin desteğiyle sığınmacılar için en güvenli liman olma özelliğini koruyor."
AKP hükümetinin kontrolündeki devletin resmi haber ajansının hükümetin sığınmacı politikasını övmesi anlaşılır bir şey, ama bu politikanın Türkiye'yi getirdiği durumun iyi idrak edilebildiği pek söylenemez.
Salı günü önemli açıklamalarda bulunan AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay, "Suriye'de 7.5-8 milyon evinden edilmiş insan var. Bunlar aynı zamanda ülkesini terk edebilecek potansiyel sığınmacı" ifadelerini kullanmıştı.
Oktay, inşa edilen yeni barınma kamplarını açıklamadıklarını, çünkü böyle açıklamalar Suriye'den Türkiye'ye gelen sığınmacıların sayısında belirgin bir artışa sebep olduğunu paylaşmıştı.
Bu gerçekten de anlaşılacağı gibi, Türkiye'nin evini sığınmacılara açması, hâlihazırda Türkiye'de 3 milyona ulaşan ve 8 milyon da yola çıkmaya hazır potansiyel barındıran sığınmacılar için Türkiye'nin en güvenilir liman olmasının bize hiçbir faydası olmadığı gibi zararları sayılamayacak kadar çok.
İşte bu noktada Türkiye'nin düştüğü yanlışa Avrupa ülkeleri düşmedi.
Türkiye'yi doldurup taşıran sığınmacıları AB'den uzak tutmak için her şeyi yapıyor Avrupalılar.
Bir taraftan Türkiye'yi sığınmacıları geri kabul etmesi için razı eden Avrupa Birliği, öteki taraftan da sığınmacıların paralarına, değerli eşyalarına el koyarak, bankalara borçlandırarak ve Nazi Almanya'sının Yahudilere reva gördüğü uygulamaların benzerlerini devreye koyarak, coğrafyalarını göç eden insanlar için bir 'güvenli liman' olmaktan çıkarıyor.
Türkiye bu aklı ortaya koyamadığı için 3 milyona ulaşan sığınmacıların oluşturduğu sorunlarla yüzleşmek zorunda kaldı.
AKP hükümeti, yaptıklarıyla Türk insanı için güvenli liman olmaktan hızla uzaklaşan Türkiye'nin sığınmacılar için güvenli liman olmasıyla övünmeyi bir kenara bırakıp, Avrupalıların yaptığı gibi akıllı davranmalı.
Yoksa Türkiye'yi sığınmacıların evi haline getiren AKP, hepimizin evini de sığınmacıların barınağı yapacak?
Ama bence Avrupa ülkelerinin bu uygulaması, üzerinde iyice düşünülmüş ve kendi çıkarları kapsamında çok yerinde bir uygulama.
Neden mi?
Şöyle izah edeyim, Anadolu Ajansı'nın "Avrupa parasına el koyuyor Türkiye evini açıyor" başlığıyla dün geçtiği bir haber aynen şöyleydi:
"Yeni bir yaşam hayaliyle bir milyona yakın sığınmacının giriş yaptığı Avrupa'da bazı ülkelerin uygulamaya koyduğu ayrıştırıcı politikalar tepki çekiyor. Dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke konumundaki Türkiye ise devletin sunduğu imkânlar ve hayırseverlerin desteğiyle sığınmacılar için en güvenli liman olma özelliğini koruyor."
AKP hükümetinin kontrolündeki devletin resmi haber ajansının hükümetin sığınmacı politikasını övmesi anlaşılır bir şey, ama bu politikanın Türkiye'yi getirdiği durumun iyi idrak edilebildiği pek söylenemez.
Salı günü önemli açıklamalarda bulunan AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay, "Suriye'de 7.5-8 milyon evinden edilmiş insan var. Bunlar aynı zamanda ülkesini terk edebilecek potansiyel sığınmacı" ifadelerini kullanmıştı.
Oktay, inşa edilen yeni barınma kamplarını açıklamadıklarını, çünkü böyle açıklamalar Suriye'den Türkiye'ye gelen sığınmacıların sayısında belirgin bir artışa sebep olduğunu paylaşmıştı.
Bu gerçekten de anlaşılacağı gibi, Türkiye'nin evini sığınmacılara açması, hâlihazırda Türkiye'de 3 milyona ulaşan ve 8 milyon da yola çıkmaya hazır potansiyel barındıran sığınmacılar için Türkiye'nin en güvenilir liman olmasının bize hiçbir faydası olmadığı gibi zararları sayılamayacak kadar çok.
İşte bu noktada Türkiye'nin düştüğü yanlışa Avrupa ülkeleri düşmedi.
Türkiye'yi doldurup taşıran sığınmacıları AB'den uzak tutmak için her şeyi yapıyor Avrupalılar.
Bir taraftan Türkiye'yi sığınmacıları geri kabul etmesi için razı eden Avrupa Birliği, öteki taraftan da sığınmacıların paralarına, değerli eşyalarına el koyarak, bankalara borçlandırarak ve Nazi Almanya'sının Yahudilere reva gördüğü uygulamaların benzerlerini devreye koyarak, coğrafyalarını göç eden insanlar için bir 'güvenli liman' olmaktan çıkarıyor.
Türkiye bu aklı ortaya koyamadığı için 3 milyona ulaşan sığınmacıların oluşturduğu sorunlarla yüzleşmek zorunda kaldı.
AKP hükümeti, yaptıklarıyla Türk insanı için güvenli liman olmaktan hızla uzaklaşan Türkiye'nin sığınmacılar için güvenli liman olmasıyla övünmeyi bir kenara bırakıp, Avrupalıların yaptığı gibi akıllı davranmalı.
Yoksa Türkiye'yi sığınmacıların evi haline getiren AKP, hepimizin evini de sığınmacıların barınağı yapacak?
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023