Şimdi de İmam hatip tartışması!

İş yapmayan siyaset bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de iktidarda kalmak için her zaman bir yol bulmak zorundadır. İktidarda kalabilmenin denenmiş ve bugüne kadar çoğunlukla başarılmış kirli bir yolu vardır. Bu yol, iktidar koltuğuna oturtmak istediğiniz eğilimin safına çoğunluğu itecek suni tartışmalar çıkarılması yoludur.AKP hükümetini tek başına iktidar edecek süreç Siirt'te okunan bir şiirle başlamış ve bu şiir gerekçe gösterilerek verilen mahkeme kararı gereği 120 gün yattığı hapisten Tayyip Erdoğan mağdur-kahraman edasıyla çıkmıştır. Bu hapis kararıyla tetiklenen tartışmalar Tayyip Erdoğan'ın Başbakan koltuğuna oturmasına ve partisi AKP'nin parlamentoda çoğunluğu yakalayarak tek başına iktidar olmasıyla sonuçlanmıştır.İktidar koltuğuna oturanlar elde ettikleri beş yıllık dokunulmaz makamları, tepe tepe kullanarak millete rağmen ve milleti her alanda mağdur eden siyasetleriyle Türkiye'nin problemlerini büyütmek yolunda epeyce mesafe kat ettiler.Gelin görün ki sayılı zaman çabuk geçermiş, beş yıl millet için bu kadar kolay geçmiş olmasa da bir şekilde tamamlanmak üzere. Ya Kasım'da ya da daha erken bir tarihte seçim yapılacak.İş yapmayan siyaset şimdi ne yapacak?Her zaman olduğu gibi toplumda kendilerine karşı oluşan tepkinin unutulmasını sağlayacak tartışmalar başlatacaklar. Bunun için iş yapmayan siyaset hemen kolları sıvadı ve bu tartışmalara "motor" dedi.Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmasın, tartışması bu kabilden bir senaryonun uygulanmasıdır. 6 Mart'ta "asıl amaç Başbakan kalmak" adlı yazımda da Cumhurbaşkanlığı tartışmasına değinmiş ve "?hükümet iktidara gelirken beslendiği mağdur rolünü tekrar oynamaya başlayacak ve bu noktadan milletimiz yanıltılmaya çalışılacak. AKP kaybettiği halk desteğini bu senaryoyla kazanmaya çalışacak. Milletimize Başbakan'ın Cumhurbaşkanı olmamasının tek nedeninin eşinin başındaki örtüymüş gibi gösterilecek ve Türk milletinin inancı üzerinden böyle kirli bir senaryo yürütülecek. AKP bu defa da mağdur edebiyatına sığınarak Türkiye'de icranın tepesini işgal etmeyi bir beş yıl daha sürdürmeyi amaçlamaktadır. Tekrar ifade ediyorum, Başbakan'ın amacı Cumhurbaşkanı olmak değil, Başbakan kalabilmektir" diye yazmıştım.Fakat sadece cumhurbaşkanlığı tartışmasıyla elde edeceği itici güç, kaybettiği halk desteğini AKP'ye kazandırmak için yeterli gelmeyecektir. Bundan dolayı yeni tartışma sahaları da açmak gerekiyordu. Bu yeni tartışma sahası için 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı seçilmiş durumda. Tahminlerim doğru çıkarsa çok yakında 23 Nisan'da Meclis Başkanı'nın ve Başbakan'ın koltuğuna kim oturacak tartışması çıkarılacak.Bazı gazetelerin daha bir aydan fazla zaman varken Meclis Başkanı Arınç'ın koltuğuna 23 Nisan'da bir imam hatipli oturacak haberleri vermeye başlamaları AKP'nin ekmeğine yağ sürecek bir tartışmanın fitilinin ateşlenmesi anlamına geliyor. Geçen yıl 23 Nisan'da Meclis Başkanı Arınç'ın koltuğuna 21 yaşındaki bir imam hatip lisesi öğrencisinin oturması sonrasında da bazı tartışmalar çıkmıştı. Aynı tartışmaların tekrar yaşanacağından emin olan hükümet bundan beslenerek kaybettiği halk desteğini seçimlerde arkasına almaya çalışıyor.İmam hatip öğrencileri ve başörtüsü mağdurları için gücü olduğu halde hiçbir adım atmayan AKP hükümet yetkilileri 23 Nisan'da imam hatip öğrencilerini koltuklarına birkaç dakika oturtarak başlatacakları tartışmayla, Cumhurbaşkanlığı tartışmasıyla yakaladıkları trendi devam ettirmeye çalışacaklar. Bu tartışmalar devam edecek. Bundan sonraki süreçte de pek çok suni tartışma çıkarılacak. Bu tartışmalar özellikle dikkat ediniz, hükümet üyelerinin dindarlıkları üzerinden yürütülecek ki, bu konuda hassas olan seçmen kolaylıkla yönlendirilip kandırılabilsin.  Daha önce de böyle kandırılmadı mı?