Aşkı Sümmani bir şiirinde şöyle der:
"Ne insanım sinek kadar fehmim yok
Saklar haramiden bal kapısını".
Diyeceğim o ki, Fehmiciğim; adını da Fehmi koymuşlar ki anlayışlı olasın, anlayışın engin ve ufkun geniş ola, dostu-düşmanı, merdi-namerdi, yahşiyi-yamanı ayırt edebilesin, aralarındaki farkı fehmedebilesin.
Nerdeee?
Aşığın sinek dediği, bal arısı. Arı, bal verdiği, bal aldığı ve barındığı kovanını gözü gibi korur, haramileri, yani haydut arıları, yani üretmede zerre miktarı katkısı olmadığı halde tüketme sırasında baş köşeyi kapan haramileri yaklaştırmazmış yakın çevresine. Bal arısı kadar fehmin yok mu Fehmiciğim? Doğup, büyüdüğün, yiyip barındığın vatan topraklarını satanların şakşakçılğını yapıyorsun. "Yapmayın, etmeyin, bu işi böyle tutmayın, ecnebilere vatan toprağı satmayın" diyenlere de iftira atıyor, kulp takıyorsun. Malum bültende üstelik iki tane de köşe kapmışsın. Adam o köşelerden birisinde olsun yazmaz mı, memleketin uçuruma doğru sürüklendiğini, bir yılda yüzbin kilometrekare toprağın satıldığını, memleketteki kilise sayısını cami sayısı ile eşitlemek için düzenlemeler ve düzenbazlıklar yapıldığını... Hıristiyan nüfusun Müslüman nüfusa yetişmesi için hem ithalata hem de ihracata hız verildiğini...
Ne bileyim, yazılacak o kadar acil konu var ki, vicdanı, iz'anı, irfanı olanlar için yaklaşan tehlikeyi görme basireti ve firaseti olanlar için. Böyle bir ortamda siz nasıl konu sıkıntısı çekip de bir okurunuzun bir cümlesinden masallar üretmek zorunda kalıyorsunuz. Hayret doğrusu.
İlle de vatan diyen, bayrak diyen, bağımsızlık diyen vatanperverleri gammazlamak gibi, yıpratmak gibi bir görevle görevlendirilmiş olabilirsiniz ama baltayı taşa vurduğunuzu, yanlış kapı çaldığınızı farkettiniz mi bilemiyorum.
Bir kere talihsiz kalemine, nasipsiz diline doladığın Prof. Dr. Haydar Baş, otuz yıldır medyanın önündedir, otuza yakın eseri ortadadır. Vatansız olmaz, önce vatan diyenlerin gönlünde taht kurduğu da bir vakıadır. Sonra Haydar Hoca delikanlı adamdır. Vatanı, milleti üzerine ne kadar titrerse şahsiyeti üzerine de o kadar titrer ve etrafında da epeyce delikan adam vardır.
Diyeceğim o ki Fehmiciğim, eğer üstlenmişsen böyle bir alçakça görevi, lütfen iade et. Ama ille de benim işim bu, yapacağım diyorsan, lütfen başka kapıya.
Hadi bakalım!
"Ne insanım sinek kadar fehmim yok
Saklar haramiden bal kapısını".
Diyeceğim o ki, Fehmiciğim; adını da Fehmi koymuşlar ki anlayışlı olasın, anlayışın engin ve ufkun geniş ola, dostu-düşmanı, merdi-namerdi, yahşiyi-yamanı ayırt edebilesin, aralarındaki farkı fehmedebilesin.
Nerdeee?
Aşığın sinek dediği, bal arısı. Arı, bal verdiği, bal aldığı ve barındığı kovanını gözü gibi korur, haramileri, yani haydut arıları, yani üretmede zerre miktarı katkısı olmadığı halde tüketme sırasında baş köşeyi kapan haramileri yaklaştırmazmış yakın çevresine. Bal arısı kadar fehmin yok mu Fehmiciğim? Doğup, büyüdüğün, yiyip barındığın vatan topraklarını satanların şakşakçılğını yapıyorsun. "Yapmayın, etmeyin, bu işi böyle tutmayın, ecnebilere vatan toprağı satmayın" diyenlere de iftira atıyor, kulp takıyorsun. Malum bültende üstelik iki tane de köşe kapmışsın. Adam o köşelerden birisinde olsun yazmaz mı, memleketin uçuruma doğru sürüklendiğini, bir yılda yüzbin kilometrekare toprağın satıldığını, memleketteki kilise sayısını cami sayısı ile eşitlemek için düzenlemeler ve düzenbazlıklar yapıldığını... Hıristiyan nüfusun Müslüman nüfusa yetişmesi için hem ithalata hem de ihracata hız verildiğini...
Ne bileyim, yazılacak o kadar acil konu var ki, vicdanı, iz'anı, irfanı olanlar için yaklaşan tehlikeyi görme basireti ve firaseti olanlar için. Böyle bir ortamda siz nasıl konu sıkıntısı çekip de bir okurunuzun bir cümlesinden masallar üretmek zorunda kalıyorsunuz. Hayret doğrusu.
İlle de vatan diyen, bayrak diyen, bağımsızlık diyen vatanperverleri gammazlamak gibi, yıpratmak gibi bir görevle görevlendirilmiş olabilirsiniz ama baltayı taşa vurduğunuzu, yanlış kapı çaldığınızı farkettiniz mi bilemiyorum.
Bir kere talihsiz kalemine, nasipsiz diline doladığın Prof. Dr. Haydar Baş, otuz yıldır medyanın önündedir, otuza yakın eseri ortadadır. Vatansız olmaz, önce vatan diyenlerin gönlünde taht kurduğu da bir vakıadır. Sonra Haydar Hoca delikanlı adamdır. Vatanı, milleti üzerine ne kadar titrerse şahsiyeti üzerine de o kadar titrer ve etrafında da epeyce delikan adam vardır.
Diyeceğim o ki Fehmiciğim, eğer üstlenmişsen böyle bir alçakça görevi, lütfen iade et. Ama ille de benim işim bu, yapacağım diyorsan, lütfen başka kapıya.
Hadi bakalım!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025