Haluk Dural (Kim.Yük.Müh.) bakın ne diyor, özet olarak.
ABD, 11 Eylül sonrasında psikolojik harp için mevcut yapılanmasını daha da geliştirerek, nüfuzu altında tuttuğu ülkelerde yoğun bir dezenformasyon çalışmasına girişti. Bu amaçla, örneğin Türkiye'de 200 milyon dolarlık harcamayla yeni TV kanalları kurdu, mevcutları özel yollarla kendine bağladı.
Bu gerçek Genel Kurmay Başkanı tarafından da dile getirildi.
Ne kadar açık ve nettir ki, bazı TV'ler aynı anda "kalp gözü, sır kapısı, sırlara yolculuk vb." gibi saçma sapan ve zırva programları aynı anda yayına koydular. Çevrilen bir kısım dizilerde bol bol Yunanca konuşmalar ve müzikler duymaya başladınız (Çünkü, AKP hükümeti KKTC'den vazgeçti, AB'nin, Türkiye'ye Kıbrıs için garantörlük tanıyan Londra ve Zürih antlaşmalarını yok saymasını onayladı. Yunanistan'la bir yıldır gizli yürütülen Ege Denizine ilişkin sorunlarda Yunanistan'a taviz verdi. Bu nedenle, Türk kamuoyunda Yunan sempatisi yaratmak istiyorlar). Hepsinin aynı anda benzer içerikte yayın yapması bütün bu televizyon kanallarının tek bir merkezden (bir yabancı mihraktan) yönlendirildiğinin en temel kanıtıdır. Saygılarımla...
ZORUN ZORU
Turgut İzmir(t)'ten gelen.
Adamın biri California'da sahil kıyısında yürürken bir şişe bulur. Şişenin mantarını açar açmaz içinden bir cin çıkar. Cin adama derki, "Beni şişe içinde hapsolmaktan kurtardın, şimdi benden bir şey dile. Yalnız iyi düşün çünkü bir tek dilekte bulunabilirsin."
Adam düşünür taşınır, "ben," der hayatım boyunca Hawaii'ye gitmek istedim ama deniz tutuğu için gidemiyorum, uçaktan da çok korkarım. Hawaii'ye gidebilmem için bana buradan oraya bir yol yap.
Cin düşünür, "Bak, bu gerçekten muazzam bir iş" der. "Okyanusun içine o yolu taşımak için yerleştirilmesi gereken yüz binlerce kolonu, o kolonların deniz dibine çakılmasını, daha sonra da yolun kaplanması için gereken milyonlarca ton malzemeyi düşün. Gerçekten çok zor olay. Normalde ben böyle bir şey söylemem ama gel sen vazgeç bu dileğinden başka bir dilekte bulun."
Adam tekrar düşünür. "Peki," der. "Hawaii'ye yol dileğimden vazgeçiyorum. Bana kadınları nasıl anlayacağımı öğret. Onları neler mutlu eder, neler mutsuz? Değişik ruh durumlarını nasıl anlarım?"
Cin sorar: "Yolu iki şerit mi istiyorsun, yoksa dört mü?"
ABD, 11 Eylül sonrasında psikolojik harp için mevcut yapılanmasını daha da geliştirerek, nüfuzu altında tuttuğu ülkelerde yoğun bir dezenformasyon çalışmasına girişti. Bu amaçla, örneğin Türkiye'de 200 milyon dolarlık harcamayla yeni TV kanalları kurdu, mevcutları özel yollarla kendine bağladı.
Bu gerçek Genel Kurmay Başkanı tarafından da dile getirildi.
Ne kadar açık ve nettir ki, bazı TV'ler aynı anda "kalp gözü, sır kapısı, sırlara yolculuk vb." gibi saçma sapan ve zırva programları aynı anda yayına koydular. Çevrilen bir kısım dizilerde bol bol Yunanca konuşmalar ve müzikler duymaya başladınız (Çünkü, AKP hükümeti KKTC'den vazgeçti, AB'nin, Türkiye'ye Kıbrıs için garantörlük tanıyan Londra ve Zürih antlaşmalarını yok saymasını onayladı. Yunanistan'la bir yıldır gizli yürütülen Ege Denizine ilişkin sorunlarda Yunanistan'a taviz verdi. Bu nedenle, Türk kamuoyunda Yunan sempatisi yaratmak istiyorlar). Hepsinin aynı anda benzer içerikte yayın yapması bütün bu televizyon kanallarının tek bir merkezden (bir yabancı mihraktan) yönlendirildiğinin en temel kanıtıdır. Saygılarımla...
ZORUN ZORU
Turgut İzmir(t)'ten gelen.
Adamın biri California'da sahil kıyısında yürürken bir şişe bulur. Şişenin mantarını açar açmaz içinden bir cin çıkar. Cin adama derki, "Beni şişe içinde hapsolmaktan kurtardın, şimdi benden bir şey dile. Yalnız iyi düşün çünkü bir tek dilekte bulunabilirsin."
Adam düşünür taşınır, "ben," der hayatım boyunca Hawaii'ye gitmek istedim ama deniz tutuğu için gidemiyorum, uçaktan da çok korkarım. Hawaii'ye gidebilmem için bana buradan oraya bir yol yap.
Cin düşünür, "Bak, bu gerçekten muazzam bir iş" der. "Okyanusun içine o yolu taşımak için yerleştirilmesi gereken yüz binlerce kolonu, o kolonların deniz dibine çakılmasını, daha sonra da yolun kaplanması için gereken milyonlarca ton malzemeyi düşün. Gerçekten çok zor olay. Normalde ben böyle bir şey söylemem ama gel sen vazgeç bu dileğinden başka bir dilekte bulun."
Adam tekrar düşünür. "Peki," der. "Hawaii'ye yol dileğimden vazgeçiyorum. Bana kadınları nasıl anlayacağımı öğret. Onları neler mutlu eder, neler mutsuz? Değişik ruh durumlarını nasıl anlarım?"
Cin sorar: "Yolu iki şerit mi istiyorsun, yoksa dört mü?"
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024