logo
21 AĞUSTOS 2025

Sömürünün adı; kadın

27.04.2010 00:00:00
2. Dünya savaşından sonra Avrupa'da erkek nüfusunun azalmasıyla Avrupalı iş adamları iş gücü açığını kapatmak için kadına yöneldiler. Takip eden yıllarda sanayi devriminin gerçekleşmesi, bu iş gücü açığını iyice arttırdı. Haliyle sanayiciler kadına yöneldiler.Kadınların çalışkanlıkları, işlerindeki titizlikleri, istek ve taleplerinin azlığı ve bazı özel sebeplerden ötürü patronlar tercihlerini kadın işçi çalıştırmaktan yana kullandılar.Kadınların ihtiyaçtan doğan iş hayatına girişleri zamanla ihtirasa dönüştü. Çalışmayan veya çalışmak istemeyen kadına farklı bir imaj çizildi, değişik adlandırmalar yapıldı.Burada akla şu soru gelebilir; Siz, kadınların çalışmasına karşı mısınız? Tabi ki hayır. Zemin ve şartların oluştuğu her yerde kadın özgür iradesiyle çalışabilir. Bizim karşı olduğumuz çalışan kadın değil, sömürülen kadındır.Kadınların çalışma hayatında yer almalarıyla birlikte gerek iş ortamında, gerekse aile ortamında ve de toplum yapısında değişik sorunlar baş göstermeye başladı. Hele, hele bizim gibi bizim gibi Müslüman toplumlarda bu konu çatışma şekline dönüştürüldü. Bir tarafta inandığı dini algılamada sorun yaşayan bir grup, diğer tarafta kendi kimliğini bir tarafa atıp, sözde batının modern kadın kimliğini benimseyen ve bu kimliği kişiliğine yansıtan bir grup. Ve bunların çatışmalarıyla taraf olmadığı halde mağdur olan Anadolu'nun Müslüman Türk kadını?Yukarıda da arz ettiğim gibi bazı temel kavramlarla insanlar birbirlerini suçladılar, itham ettiler. Kimse konunun özünü araştırmadı ya da işine gelen kadarını araştırıp yansıttı. İslam'da kadın çalışabilir mi? Kadın mı üstündür erkek mi? Kadın erkek eşit midir? Polemikleriyle insanlar aldatıldı, saplantıya itildi. İyi de bu soruların herkesimi tatmin edecek bir cevabı var mı? Tabi ki var.İşte bu noktada her zaman ki gibi sözü işin uzmanına bırakmak istiyorum. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Veda Hutbesinde İnsan Hakları adlı eserinde bu konuyu her okuyanın tatmin olacağı şekilde izah ediyor. Ben burada kısa alıntılarla konuyu anlatacağım. Bu eseri okumanızı da özellikle tavsiye ederim.Sayın Prof. Dr. Haydar Baş diyor ki;"?Bizde kadının bir hürriyet ve eşitlik problemi olmadığı gibi böyle bir kavganın yeri de, anlamı da yoktur. Nitekim matematiksel bir kuraldır ki, eşitlik ve eşitsizlik aynı cinslerin mukayesinde söz konusudur??Kadın her şeyden önce bir anadır. Sabır, şefkat ve merhametle çocuğunu yetiştirir ve terbiye eder ki, bir baba çocuğu yetiştirmede bu derece sabır ve merhamet gösteremez. Zira kadının yaradılışındaki hususiyet, onu yüce ve farklı yapan sır iç âleminde baskın olan merhamet, şefkat, anlayış ve sabır gibi vasıflardır. Kadının bu vasıfları, aile ortamında anneliği yaşamasıyla beraber ortaya çıkar ve anne bu özellikleriyle toplumları, cemiyetleri, devletleri meydana getirecek, kâinata şekil verecek olan o varlığı, yani insanı yetiştirir??Erkeğin fıtratı ise farklıdır. Vazifeleri ve görev sahası da. Bu noktada akla şu soruda akla gelebilir, Öyleyse kadın mı üstündür,yoksa erkek mi?... - Deriz ki; Kuran da kamil bir insanın modeli beyan edilmektedir. Sabır, şükür, kanaat, merhamet, tevazu, fedakârlık, hoşgörü, yardımseverlik gibi vasıflara sahip ve aynı zamanda takva hali üzere olan bir insan modelidir. İşte kadın veya erkekten hangisi anlatılan o kamil ahlaka, hayata sahipse üstün olan odur? Bunun dışındaki bir üstünlük ölçüsünü Kuran reddediyor. Cinsiyet, ırk, millet vs. gibi unsurlar insanlar arasında asla bir üstünlük vesilesi olamaz?"Erkek ve kadın, kim mümin olarak salih amellerden işlerse, işte böyle kimseler cennete girerler ve onlara zerre kadar zulmedilmez."(Nisa suresi: 121).?Kadının saliha olması da kullukta yüce mertebeler varmasının vesilesidir? Kadının mülkiyet ve tasarruf hakkı vardır. Kadın, müstakil olarak mülk sahibi olur ve mülkünde dilediği gibi tasarruf edebilir? Kadın, evlenirken bağımsız olarak tercihini kullanır??Kadın bir ana, insanı yetiştiren bir muallime olması sebebiyle ayrı bir yere ve şerefe sahiptir? İslam'da kadın, onurunu zedelemeyecek bir biçimde çalışma hakkına sahiptir. Ancak çalışmakla mükellef tutulmamıştır. Çünkü kadının geçimini temin etmek gibi bir mükellefiyeti yoktur. Onun geçimi bekârsa, babasının, evliyse kocasının veya oğlunun üzerinedir. Bu maişetin helalinden olması da şarttır.Ancak farklı şartların olduğu durumlar olabilir. Kadının kimsesi olmayabilir veya kendi özgür tercihiyle çalışmayı seçer. Bu durumda iffetini, namus ve şerefini koruyabileceği bir ortamda çalışma hayatına girmesi esastır. Bu ortamı sağlamak yükümlü kurumların görevidir?"                         (devam edecek)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
İran, İsrail'e anlayacağı dilden konuştu
'Çok daha gelişmiş füzeler ürettik ve envanterimizde'
60 bin yedek askeri göreve çağırmıştılar
İsrail'in Gazze'ye saldırıları başladı
Kadıköy'de gol sesi çıkmadı
Fenerbahçe - Benfica maçı başladığı gibi bitti
Suriye'nin ithalat sınırlamasına bakanlıktan açıklama
"Tüm ülkelere uygulanmaktadır"
Muhittin Böcek'in oğlu Gökhan Böcek tutuklandı
Havalimanında gözaltına alınmıştı
Memurlar kiralardan dolayı büyükşehirde durmak istemiyor
Büyükşehirlerde memur açığı büyüyor
CHP'li Yavuzyılmaz'dan skandal iddia
1 milyar 416 milyon dolar meçhul!
Son 24 saatte 3 artarak 269'a çıktı
Gazze'de açlıktan ölümler artıyor
Hüseyin Baş’tan Murat Çalık’a cezaevi ziyareti
"Vicdanen ve hukuken kabul edilemez"
Bugün Cumartesi Anneleri dinlenecek
Komisyon 5. kez toplanıyor
Gazze'nin işgal planı onaylandı, 60 bin yedek asker çağrılıyor
Erdoğan: 'Gazze'de omuz omuza şükür namazı kılacağız'
Zam oranlarını Kamu Görevlileri Hakem Heyeti belirleyecek
'Bu masadan emekçilerin lehine sonuç çıkması zor'
Microsoft çalışanları İsrail'e karşı eylem yaptı
"Apartheid için açık gün yok"
Yunanistan'da muhalefetten iktidara 'İsrail' tepkisi
Yerli savunma sanayi şirketi İsrailli firmaya satıldı
Bursa'nın bir barajı tamamen kurudu
35 günlük su kaldı
İran, İsrail'e anlayacağı dilden konuştu
'Çok daha gelişmiş füzeler ürettik ve envanterimizde'
60 bin yedek askeri göreve çağırmıştılar
İsrail'in Gazze'ye saldırıları başladı
Kadıköy'de gol sesi çıkmadı
Fenerbahçe - Benfica maçı başladığı gibi bitti
Suriye'nin ithalat sınırlamasına bakanlıktan açıklama
"Tüm ülkelere uygulanmaktadır"
Muhittin Böcek'in oğlu Gökhan Böcek tutuklandı
Havalimanında gözaltına alınmıştı
Memurlar kiralardan dolayı büyükşehirde durmak istemiyor
Büyükşehirlerde memur açığı büyüyor
CHP'li Yavuzyılmaz'dan skandal iddia
1 milyar 416 milyon dolar meçhul!
Son 24 saatte 3 artarak 269'a çıktı
Gazze'de açlıktan ölümler artıyor
Hüseyin Baş’tan Murat Çalık’a cezaevi ziyareti
"Vicdanen ve hukuken kabul edilemez"
Bugün Cumartesi Anneleri dinlenecek
Komisyon 5. kez toplanıyor
Gazze'nin işgal planı onaylandı, 60 bin yedek asker çağrılıyor
Erdoğan: 'Gazze'de omuz omuza şükür namazı kılacağız'
Zam oranlarını Kamu Görevlileri Hakem Heyeti belirleyecek
'Bu masadan emekçilerin lehine sonuç çıkması zor'
Microsoft çalışanları İsrail'e karşı eylem yaptı
"Apartheid için açık gün yok"
Yunanistan'da muhalefetten iktidara 'İsrail' tepkisi
Yerli savunma sanayi şirketi İsrailli firmaya satıldı
Bursa'nın bir barajı tamamen kurudu
35 günlük su kaldı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.