Başbakan Erdoğan'ın yurt dışından ulaşan son açıklamaları doğrusu çok enteresan. Cidde Ekonomi Forumu'nda kürsüye çıkan Başbakan, "Bugün savunma sanayiine 1 trilyonun ayrıldığı bir dünyada küresel terörün önüne geçemeyiz" dedi. Günümüzün ve belki de tarihin en büyük terör hareketi dört yıldır hemen yanı başımızda devam eden Büyük Ortadoğu Projesidir. ABD'nin 11 Eylül saldırılarını bahane ederek bölge üzerine başlattığı bu operasyonlar, Irak'ta yaşanan katliamlarla hız kesmeden senelerdir devam ediyor.Her gün onlarca insanın öldürüldüğü bölgede, geçen sürede binlerce kadının namusu kirletilmiştir. İşgale direniş arttıkça daha da vahşileşen Birleşik Devletler ne hazin tecellidir ki, tüm bunları Türkiye'den aldığı destekle uygulamaktadır. Bilindiği gibi küresel terörün önüne geçmekten bahseden sayın Erdoğan bu projenin eşbaşkanıdır. ABD, BOP sürecinde Ortadoğu coğrafyasını işgale başladığı yıllarda " Kahraman Amerikan askerlerinin sağ salim evlerine dönmesi için dua ediyorum" diyen Başbakanımız, maalesef ki, akan gözyaşlarının, dökülen kanın ve kirlenen namusların sorumlularından biridir. Ve bu bölgeye küresel terör olarak ifade edebileceğimiz ABD vahşetini davet eden bir numaralı kişidir. Bunlar AKP iktidarı ile sınır ötemizde değişmeye başlayan dengelerdir. AKP özellikle son dönemdeki gizli görüşmeleri ve açık beyanları ile yakında ülkemiz üzerinde de değişebilecek dengelerin sinyallerini vermektedir. Son MGK bildirisinde yer alan ifadeler, Kuzey Irak'taki Kürt grupların liderleriyle görüşme yapmak isteyen AKP iktidarının önünü açmıştır. Bu liderlerle masaya oturmak ikinci adımda taleplerinin dinlenmesine ve bir orta yol bulma adına topraklarımız üzerindeki emellerini kabul etmemize vesile olacaktır. Büyükanıt Paşa'nın ABD'den yükselen çıkışlarının hemen ardından askerin toplantıdaki bu sessiz tavrı da ayrıca incelenmesi gereken bir konudur. "Irak'taki duruma ilişkin temel kaygılarımız ışığında K. Irak'tan yönelen tehdidin... aşılabilmesi amacıyla siyasi ve diplomatik çabaların yoğunlaştırılması ..." şeklinde özetleyebileceğimiz karara göre teröre destek veren güçlerle masaya oturmakdan bahsedilmektedir.Bu Türk milletinin kırmızı çizgilerini asker ve siyasi kanadın kararıyla kaldırması manasına geldiği gibi, on binlerce şehidimizin gözü yaşlı ailesini boynu bükük bırakmaktır. BOP'un son ayağı Türkiye'nin işgalidir. AKP iktidardaki son günlerini yaşarken yaşana hızlı gelişmeler son halkaya gerek kalmadan Türkiye'yi diplomasi ve siyaset oyunuyla bitirmenin yolu olarak görülüyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012