Sosyal devlet

Sosyal devlet, toplumda sosyal barışı temin etmek, adaleti sağlamak amacıyla sosyal ve ekonomik hayata devletin gerekli müdahaleleri yapmasıdır.T.C. Anayasası der ki;"Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir."Öyleyse devlet mekanizmasında söz sahibi olan iktidar partisinin öncelikli vazifesi; sosyal barışı temin etmektir.Yani; etnik kimlikler kullanılarak oluşturulmaya çalışılan ayrışmaya engel olmak, mezhep farklılıkları öne çıkarılarak oluşturulmaya çalışılan ötekileştirilmeye engel olmak ve hatta insanların gelir seviyeleri arasında uçurumlar oluşturan ekonomik sistemleri terk edip adaletli bir gelir dağılımı ile huzurlu bir toplum oluşturmak, vatandaşına sahip çıkmak, iktidarı elinde bulunduranların asli görevleridir.Peki bugüne kadar yapılan hizmetlerin sosyal devlet bünyesindeki yeri nedir?Maalesef milletin vergileriyle hayata geçirilen projeler, hizmetler millete satılmış, hükümet kendi halkına müşteri gözü ile bakmıştır. Sosyal yardım olarak ihtiyaç sahipleri için hazırlananlar ise ya yandaşlık ilkesi üzerinden belli bir kesime ya da seçim yatırımı olarak potansiyel seçmenlere ulaştırılmıştır.  Halbuki Türk toplumunda 'Baba Devlet' anlayışı esastır.Uzun süre sonra ilk defa BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in gündeme getirdiği baba devlet anlayışı aslında binlerce yıl öncesinden gelen bize ait bir mirastır. Göktürk Yazıtlarında, Bilge Kağan Kitabesi'nde şöyle anlatılır: "Varlıklı, zengin bir millet üzerine oturmadım. İçte aşsız, dışta donsuz, düşkün, perişan bir milletin üzerine oturdum. Babamızın, amcamızın kazandığı milletin, adı, sanı yok olmasın diye, küçük kardeşim Kültigin ile sözleştik. Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım; küçük kardeşim Kültigin ve şadlarla ölesiye çalıştık... Amcam Kağan (tahta) oturarak Türk Milleti'ni tekrar düzene soktu, besledi, fakiri zengin kıldı, azı çok kıldı." Yine Bilge Kağan kendisine ait kitabesinde, "Altının sarısını, gümüşün beyazını, ipeğin halisini, atın aygırını, kakımın siyahını, sincabın gökünü milletime, kazandırdım" der.Öyleyse anayasamıza sosyal devlet diye giren bu anlayış bizim öz anlayışımızdır.Huzuru sağlamak, adaleti sağlamak, milletin ihtiyaçlarını görmek devletin görevidir. Altınımızın sarısı mevcut iktidarımız tarafından yabancı şirketlere yok bahasına devredildi ve devlete bu hazineden düşe düşe %2'lik vergi düştü millete ise o da yok.Altın madeni ve bütün madenler ülkeler için çok ciddi birer hazine ama milleti adına değerlendirmeyi dert edinenin elinde?Milletine 840 lira asgari ücreti layık görürken, dolarları evlere yığanlar, ayakkabı kutularına dolduranlar, millet vapura binmeye bilet alamazken evladına 300-400-500 bilemedin 600 bin dolarlık gemicik alanlar elbette Bilge Kağan'ı anlayamazlar.Onu anlamak için onun gibi tebaını kendi nefsinin önünde tutacak ahlaka sahip olmalı, iktidar mevkiindeki insan?Milli Ekonomi Modeli der ki; "madenlerimiz devlet-millet ortaklığı ile işletilecek."Altının sarısını kendi milletine layık gören Prof. Dr. Haydar Baş'ı iktidara getirip gerçekten Sosyal Devlet anlayışı hâkim olduğu zaman, yerin altındaki hazinelerimiz bize iş ve aş kaynağı olacak?Baba devlet anlayışını tekrar hayata geçirmeyi vaad eden Prof. Dr. Haydar Baş'ın milleti için hazırladığı Sosyal Devlet Projelerine bir göz atalım:T.C. vatandaşı olana 500 lira vatandaşlık maaşı verilecek.Ve yine MEM'in uygulandığı sosyal devlette hanımlar 500 lira ev hanımı maaşı ile işçi statüsüne kavuşturulacak.Doğum yapan bütün kadınımıza, ayırd etmeden, ihtiyaçlarını görebilmeleri için doğum İkramiyesi, sosyal devlet hizmeti olarak verilecek.BTP anlayışının söz sahibi olduğu toplumda; çocukların eğitim masrafları sosyal devletin vazifesi olarak görülüp çocuklarımıza, yine ayırd etmeksizin çocuk maaşı verilecek.Evlenecek gençlere faizsiz uzun vadeli evlenme kredisi verilecek (hangi partiyi tuttuğuna bakılmadan)?Toplumun her kesiminin ihtiyaçları düşünülerek oluşturulmuş projeler devam edip gidiyor.Ama daha da önemlisi bugüne kadar yaptığı bütün programlar, açıklamalar ve çizgisini hiç değiştirmeyen kararlı duruşu ile asker- sivil, Alevi-Sünni, Türk-Kürt?Laz-Çerkez-Arap milletin bütün unsurlarına sahip çıkan çözümü olan, ayrışmayı değil birliği savunan tek lider Prof. Dr. Haydar Baş'ın birlik, beraberlik, kardeşlik anlayışı yaşanacak ülkemizde Sn. Sarıgül'ün söylediği gibi ötekisi olmayan bir ülke? O sebeple olmalı ki huzurun kıymetini bilen, Hakkarili, Mardinli, Şırnaklı aydın kardeşim tercihini birlikten beraberlikten yana kullanmış ve oyunu bilerek ve isteyerek BTP'ye vermiş, BTP'nin oyları Doğu illerimizde kat kat artmıştır.Esasen iktidar olmak demek yük taşımak demektir. Millet olarak yük mü taşıyacağız ki artık dünyanın yükünden kollarımız koptu?Yoksa bu milletin yükünü baş-göz üstü yapanları mı vazifelendireceğiz?Düşünelim bakalım?Unutmayın geri sayım başladı, son bir sene?