Saadet Partisi Genel Başkan YardımcısıCevat Ayhan, "işe başlarken Milli Görüş gömleğini çıkaran AKP'nin, bugün davasını kaybettiğini, müflis tüccar haline geldiğini" söyledi. Ayhan, partisi genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, iktidarda 22'inci ayını dolduran AKP'nin, hükümet olma kabiliyetinin bulunmadığını öne sürdü.
Ayhan, hükümetin, "Irak'ta yaşanan zulüm ve vahşette ABD'ye destek olduğunu, halkın ödediği vergileri rantiyeye faiz olarak aktarmakta yeni rekorlar kırdığını, milleti fakirleştirdiğini, başörtüsü zulmünü kaldırmadığını, ahlaki ve manevi çöküntüyü önleyecek tedbirler almadığını" söyledi.
Ekonomik gelişmeleri de değerlendiren Ayhan, ekonominin iyiye gitmediğini, halkın umutsuz olduğunu, bastırılmış döviz kuru ile yeni bir krize gidildiğini vurguladı.
Son günlerde MİT ve Yargıtay'ı içine alan gelişmelerin endişe verici olduğunu vurgulayan Ayhan, şöyle konuştu: "Kamu kurumları millete hizmet içindir. Bu hizmeti kanunlar, hukuk ve ahlak çerçevesinde yürütürler. Bu çerçevenin dışına çıkılamaz. Ancak bazı kurumların, 'devlet benim' der gibi fütursuzca her şeyi yapmaya yöneldiklerini görüyoruz. Hiçbir kişi, bulunduğu mevki ve kurumun gücünü kullanarak keyfi, yadırganan, güveni sarsan, hukuk tanımayan davranışlara yönelemez. Yönelirse haddi bildirilir, gereği yerine getirilir. Gereğini yerine getirmek hükümetin görevidir.Hükümet kenarda durup seyirci kalamaz."
Ayhan, hükümetin, "Irak'ta yaşanan zulüm ve vahşette ABD'ye destek olduğunu, halkın ödediği vergileri rantiyeye faiz olarak aktarmakta yeni rekorlar kırdığını, milleti fakirleştirdiğini, başörtüsü zulmünü kaldırmadığını, ahlaki ve manevi çöküntüyü önleyecek tedbirler almadığını" söyledi.
Ekonomik gelişmeleri de değerlendiren Ayhan, ekonominin iyiye gitmediğini, halkın umutsuz olduğunu, bastırılmış döviz kuru ile yeni bir krize gidildiğini vurguladı.
Son günlerde MİT ve Yargıtay'ı içine alan gelişmelerin endişe verici olduğunu vurgulayan Ayhan, şöyle konuştu: "Kamu kurumları millete hizmet içindir. Bu hizmeti kanunlar, hukuk ve ahlak çerçevesinde yürütürler. Bu çerçevenin dışına çıkılamaz. Ancak bazı kurumların, 'devlet benim' der gibi fütursuzca her şeyi yapmaya yöneldiklerini görüyoruz. Hiçbir kişi, bulunduğu mevki ve kurumun gücünü kullanarak keyfi, yadırganan, güveni sarsan, hukuk tanımayan davranışlara yönelemez. Yönelirse haddi bildirilir, gereği yerine getirilir. Gereğini yerine getirmek hükümetin görevidir.Hükümet kenarda durup seyirci kalamaz."