Staj ve çıraklık mağdurları Kartal’da buluşuyor

Staj ve çıraklık mağdurlarının hak arayışı sürüyor. Emeklilik haklarına ulaşmak isteyen mağdurlar her platformda seslerini duyurmaya çalışıyor. Bu kapsamda 18 Şubat Pazar günü İstanbul Kartal'da miting düzenleyecekler.

Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları Federasyonu (SÇSM) Başkanı Murat Bal'a yapacakları mitingi ve yaşadıkları mağduriyeti sorduk.

Murat Bal Kartal mitingi için şunları söyledi;

"Bizim 18 Şubat'ta, saat 12'de İstanbul Kartal Meydan'da bir mitingimiz var. Bu mitinge Türkiye'nin her yerinden otobüslerle, toplu taşımayla, kendi özel araçlarıyla mağdur kardeşlerimiz katılacaklar. Yoğun katılım İstanbul'dan olacak tabii. Bütün kardeşlerimizi hiçbir ayrım gözetmeksizin biz oraya bekliyoruz. Biz artık bu sesimizi alanlardan Gazi Meclis'e duyurmak istiyoruz ve bir an önce kanunumuz çıksın istiyoruz."

SÇSM Başkanı Murat Bal yaşadıkları mağduriyete ilişkin olarak da şunları söyledi;

"Çok eskiye dayanan bir mağduriyetten, bir hak kaybından bahsediyoruz. Mağduriyet demekle de bitmiyor artık çünkü 3308 sayılı kanun 1987 yılında çıktıktan itibaren o tarihten günümüze kadar bu kanun sebebiyle işletmelerde zorunlu olarak çalışmaya gönderilen stajer ve çırakların işe giriş hakları verilmiyor.

Burada ellerimize bir kart veriliyor, bu kartın ön yüzünde işe giriş tarihi var, aynı kartın arka yüzünde de sigorta numarası var ama ön yüzündeki işe giriş tarihi bugün kabul edilmiyor, arka yüzündeki sigorta numarası ise kabul ediliyor. Düşünün ki bir çırak 5 gün işe gidiyor, bir gün okula gidiyor ve okul çıkışı tekrar aynı işe gidiyor. 5 gün işe gittiği için işçi olamıyor ama bir gün okula gidiyor diye ona 'Sen öğrencisin. Senin hakkın yok' deniyor.

Son 2 yılda 300'ün üzerinde maalesef ki çırak kaybımız var. Bu çocuklarımız bizim çocuklarımız eğer bu çocuklarımız fiili çalışma içinde değillerse nasıl işletmelerde bu şekilde ağır işler yaparken ki - Parantez açalım burada kanunen de ağır işler yapmaları kesinlikle yasak, üretimde bulunmaları kesinlikle yasak. Bütün bu yasaklara rağmen fiiliyatta işletmelerde bu çocuklarımız maalesef ki bugün uzuv kayıpları yaşıyorlar, yetmiyor canlarından oluyorlar. Canından olduktan sonra bile o çocuğun ailesine, 'Senin çocuğun çalışmıyordu' deniyor. Bu artık vicdansızlık, bunun bir yerde kesinlikle çözülmesi gerekiyor.

Biz defalarca Sayın Çalışma Bakanımıza seslendik. Bu ekranlardan seslendik, sosyal medyadan seslendik, resmi olarak müracaatlarımızı yaptık ama maalesef ki karşılık bulmuyor. Bize randevu vermedi. Bu konuyla alakalı bütün çalışmaların bittiğini biliyoruz ama maalesef ki bu çalışmaların artık e kanun haline gelmesi ancak siyasi iradenin dokunmasıyla olacak diye bekliyoruz"