Stratejik derinliğini kaybeden siyaset, laf derinliğinde de kayboldu gitti. Öyle ki Meclis’te temsil edilen ve onların altyapısını oluşturan siyasi dernek, vakıf ve partilerin hiçbir sözleri, vaatleri, yeminleri birbirini tutmuyor. Biz Meclis’e bakalım…
Daha birkaç ay öncesine kadar PKK’nın resmi sözcüleri doğuda, 400 kilometrelik bir hat çizmiş ve bu bölgenin kontrolünün PKK’da olduğunu iddia etmişti.
Doğuyu en iyi bilenlerden Osman Paşa (Pamukoğlu) ise doğuda devletin zafiyet içerisinde olduğunu beyan etmişti.
Yine o günlerde Beytüşşebap Kaymakamı’nın 1993’lerdeki mektubu ve mektuptaki acı gerçeklerin 2012 Türkiye’sinde hala yaşandığı gerçeğini ortaya koymuştu. Zaten geçen gün bu ilçede yaşananlarda malumunuz. Kısaca devleti yöneten, hükümet doğuya hükmedemiyordu.
Tabi bu iddia Erdoğan için kabul edilemezdi. Erdoğan, bu iddiaların hükümeti zayıflatmak için yapıldığını söylemiş ve Osman Paşayı seviyesizlikle suçlamıştı.
Hatta Erdoğan, “Hiç kimse umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmasın. Ay yıldızlı bayrağımız bu topraklar üzerinde özgürce dalgalanmaya devam edecektir. Vatan müdafaası bizim için şan, şeref, namustur” diyerek yine şeref ve namus kavramları ile milleti ikna etmiş, sakinleştirmiş ve iddia sahiplerini susturmuştu.
Gel gör ki, aynı Erdoğan, “gaz” lı olarak kutladığımız “Cumhuriyet Bayramında” Kemal Kılıçtaroğlu’nu susturmak, haklı çıkmak için (Anadolu tabiri ile) “Adamsan o bayrağı (Türk Bayrağını) Hakkari’de salla” demişti.
Allah! Allah! Ey Erdoğan! Hani bayrağımız bu topraklar üzerinde özgürce dalgalanıyordu. Yoksa Hakkari bu ülke topraklarından sayılmıyor mu? Dün ne demiştin? Bugün ne diyorsun? Farkında mısın?
AKP bu icraatlara durmadan devam ederken CHP farklı mı zannediyorsunuz? Afyon’da meydana gelen patlamada, 3000 derece sıcaklıkta şehit olan askerlerimiz için Kemal Bey; “Bu patlamanın komplo olduğunu, bu iddiasının % 90 değil %99 buçuk gerçek olduğunu” savunmuştu.
Niye bu bilgiyi teyit edip hem milletin beynindeki soruları cevaplamadı? Hem de muhalefet olarak, iktidarın zafiyetini ortaya koymadı? İşte bunları yapmadığı için Erdoğan’a malzeme oldu…
Sonra Erdoğan’ın çizdiği ve halkı da inandırdığı bir CHP modeli var. Nedir? (Türkçe konuşalım) CHP, dine karşıdır. Askeri darbelerin arkasında CHP vardır.
Erdoğan’ın bu iddialarını CHP’nin kendisi doğruladı. CHP içerisinde o kadar dinden habersiz ve din karşıtı insanlar barındırıyor ki, bu kişiler her Müslüman’ın cenazesinde “nasıl bilirdiniz” sorusundan bile habersiz ve bu soruyu mezhepsel ayrımcılığa götürecek kadar cahil, Meclis’e taşıyacak kadar siyasetten habersiz kişiler…
CHP’nin İstanbul İl Başkanı 28 Ekim’de askerlere; “Sizin korumanız gereken Cumhuriyete biz sahip çıkıyoruz” diyor ve sözlerinin arkasında olduğunu savunuyor.
İyi! Erdoğan’ı teyit ettin, yakın zamanda da meydanlarda bu teyidin malzemeye dönüşecek. Ne mutlu sana!
MHP ise tutturmuş bir “devletin bekası, milletin menfaati” söylemini gidiyor. Anasol-M hükümeti sırasında, partilerine yönelik onlarca suçlama ve aşağılamalara bu söylemle kılıf bulan MHP, AKP iktidarlarında da aynı söyleme binaen, AKP-M duruşunu göstererek, resmi olmasa da gayri resmi iktidar ortaklığı yapıyor.
Libya tezkeresi, Suriye tezkeresi, yerel seçimler vs. gibi en son olarak Türk bayrağı açanlara polisin müdahalesinin de doğru olduğunu savunarak, hükümetin gizli ortağı olduğunu ispat etti. MHP tabanı da bu siyaset anlayışını benimsemiş olacak ki, yeniden Bahçeli’yi başkan yaptı.
Ey MHP! Devletin ve milletin durumu ortada. Milletin ve devletin bekası için böyle bir siyaset anlayışını ortaya koyuyorsanız, bırakın da devlete de, millete de ne olacaksa olsun… Gerçi bundan daha kötü ne olabilir ki…
Sonuçta, iktidar da, muhalefet te iki el gibiler. Birbirlerini ya gizliyorlar ya tamamlıyorlar…
Daha birkaç ay öncesine kadar PKK’nın resmi sözcüleri doğuda, 400 kilometrelik bir hat çizmiş ve bu bölgenin kontrolünün PKK’da olduğunu iddia etmişti.
Doğuyu en iyi bilenlerden Osman Paşa (Pamukoğlu) ise doğuda devletin zafiyet içerisinde olduğunu beyan etmişti.
Yine o günlerde Beytüşşebap Kaymakamı’nın 1993’lerdeki mektubu ve mektuptaki acı gerçeklerin 2012 Türkiye’sinde hala yaşandığı gerçeğini ortaya koymuştu. Zaten geçen gün bu ilçede yaşananlarda malumunuz. Kısaca devleti yöneten, hükümet doğuya hükmedemiyordu.
Tabi bu iddia Erdoğan için kabul edilemezdi. Erdoğan, bu iddiaların hükümeti zayıflatmak için yapıldığını söylemiş ve Osman Paşayı seviyesizlikle suçlamıştı.
Hatta Erdoğan, “Hiç kimse umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmasın. Ay yıldızlı bayrağımız bu topraklar üzerinde özgürce dalgalanmaya devam edecektir. Vatan müdafaası bizim için şan, şeref, namustur” diyerek yine şeref ve namus kavramları ile milleti ikna etmiş, sakinleştirmiş ve iddia sahiplerini susturmuştu.
Gel gör ki, aynı Erdoğan, “gaz” lı olarak kutladığımız “Cumhuriyet Bayramında” Kemal Kılıçtaroğlu’nu susturmak, haklı çıkmak için (Anadolu tabiri ile) “Adamsan o bayrağı (Türk Bayrağını) Hakkari’de salla” demişti.
Allah! Allah! Ey Erdoğan! Hani bayrağımız bu topraklar üzerinde özgürce dalgalanıyordu. Yoksa Hakkari bu ülke topraklarından sayılmıyor mu? Dün ne demiştin? Bugün ne diyorsun? Farkında mısın?
AKP bu icraatlara durmadan devam ederken CHP farklı mı zannediyorsunuz? Afyon’da meydana gelen patlamada, 3000 derece sıcaklıkta şehit olan askerlerimiz için Kemal Bey; “Bu patlamanın komplo olduğunu, bu iddiasının % 90 değil %99 buçuk gerçek olduğunu” savunmuştu.
Niye bu bilgiyi teyit edip hem milletin beynindeki soruları cevaplamadı? Hem de muhalefet olarak, iktidarın zafiyetini ortaya koymadı? İşte bunları yapmadığı için Erdoğan’a malzeme oldu…
Sonra Erdoğan’ın çizdiği ve halkı da inandırdığı bir CHP modeli var. Nedir? (Türkçe konuşalım) CHP, dine karşıdır. Askeri darbelerin arkasında CHP vardır.
Erdoğan’ın bu iddialarını CHP’nin kendisi doğruladı. CHP içerisinde o kadar dinden habersiz ve din karşıtı insanlar barındırıyor ki, bu kişiler her Müslüman’ın cenazesinde “nasıl bilirdiniz” sorusundan bile habersiz ve bu soruyu mezhepsel ayrımcılığa götürecek kadar cahil, Meclis’e taşıyacak kadar siyasetten habersiz kişiler…
CHP’nin İstanbul İl Başkanı 28 Ekim’de askerlere; “Sizin korumanız gereken Cumhuriyete biz sahip çıkıyoruz” diyor ve sözlerinin arkasında olduğunu savunuyor.
İyi! Erdoğan’ı teyit ettin, yakın zamanda da meydanlarda bu teyidin malzemeye dönüşecek. Ne mutlu sana!
MHP ise tutturmuş bir “devletin bekası, milletin menfaati” söylemini gidiyor. Anasol-M hükümeti sırasında, partilerine yönelik onlarca suçlama ve aşağılamalara bu söylemle kılıf bulan MHP, AKP iktidarlarında da aynı söyleme binaen, AKP-M duruşunu göstererek, resmi olmasa da gayri resmi iktidar ortaklığı yapıyor.
Libya tezkeresi, Suriye tezkeresi, yerel seçimler vs. gibi en son olarak Türk bayrağı açanlara polisin müdahalesinin de doğru olduğunu savunarak, hükümetin gizli ortağı olduğunu ispat etti. MHP tabanı da bu siyaset anlayışını benimsemiş olacak ki, yeniden Bahçeli’yi başkan yaptı.
Ey MHP! Devletin ve milletin durumu ortada. Milletin ve devletin bekası için böyle bir siyaset anlayışını ortaya koyuyorsanız, bırakın da devlete de, millete de ne olacaksa olsun… Gerçi bundan daha kötü ne olabilir ki…
Sonuçta, iktidar da, muhalefet te iki el gibiler. Birbirlerini ya gizliyorlar ya tamamlıyorlar…
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024