‘Sütkardeşliği ve süt mafyacılığı ortaya çıkabilir’
Bebekler için en önemli besin kaynağı olan anne sütü de internet üzerinden satılmaya başladı. Alınacak sütlerin birçok hastalığı da beraberinde getirebileceğini ifade eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Erhan Aygün, bu durumun ticaretinin yapılmasının süt mafyacılığını da ortaya çıkarabileceğini kaydetti
29.01.2020 14:39:00
Bebeklerin özellikle ilk 6 ay anne sütü almaları çok önemli. Öncelikle bebeğin emzirilme sıklığının az olması gibi nedenlerle sütü azalan ve bebeğinin süt ihtiyacını karşılayamayan anneler, çocuklarının gelişimini düzgün tamamlayabilmeleri adına farklı yollara başvuruyor. Onlardan biri de internet üzerinden süt alımlarının yapılması. Yasal olmayan yollarla satışa çıkarılan bu sütler, birçok tehdidi de beraberinde getiriyor. Gramına dahi birkaç bin lira değer biçilen anne sütünün ticaretinin yapılmasıyla süt mafyacılığının da ortaya çıkabileceğinin altını çizen İstanbul Esenyurt Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Erhan Aygün, ayrıca bu sütlerin bebek sağlığı açısından da tehlikeli olabileceğini kaydetti. Yaşanabilecek en büyük problemlerden birinin de birkaç annenin sütünü tek bir annedenmiş gibi gösterilip satılabilmesi olduğunu söyleyen Aygün, bu sütlerin kullanılmasıyla birlikte bebeklerde HIV (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü), AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu), sifilis ve çeşitli bağırsak enfeksiyonları gibi sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğini belirtti.
Sütkardeşliği açısından da sakıncalı
Anne sütü üzerinden ticaret yapılmasının süt mafyalığını ortaya çıkarabileceğini ve internet üzerinden kimden olduğu belli olmayan sütlerin kullanılmasının sütkardeşlik açısından sakıncalar doğurabileceğini aktaran Aygün, "Bu durumun maddi boyutu dışında manevi bir boyutu da var. Sütkardeşliği diye bir durum var. Sütün kimin olduğu bile belli olmaz ve bu işin ticaretine girmiş kişiler birçok annenin sütünü toplayıp, karıştırıp içine de başka bir şeyler koyup satabilirler. Bu durumda sütkardeşliğini ortaya çıkarır. Diğer bir açıdan bakacak olursak ülkemizde nasıl ki organ mafyacılığı türediyse anne sütü mafyası da kesinlikle türer. Buna direkt müdahale etmek gerekir. Anne sütü asla satılamaz. Devletin bu duruma el atması gerekiyor. Yetkili kurumların, gerekli olan bebeklere kontrollü bir şekilde bu uygulama yapılması gerekmektedir. Ailelerin maddi ve manevi durumları değerlendirip uygulamaya koyabilir" dedi.
'İnternet üzerinden satılan anne sütü inek sütü olabilir'
"Ülkemizde inek sütüne birçok şey katılıp satılıyorken anne sütüne de değişik ürünler katılabilir" diyen Aygün, "İnternete baktığımda 'Fazla anne sütüm var. Satmak istiyorum ihtiyacı olan var mı?' diye ilanlar gördüm. Anne sütü şüphesiz ki önemli bir madde ve gıda, ama bu kadar güzel önemli bir gıda olan anne sütü istismarı ve ticareti asla kabul edilemez. Eğer bir anne sütünü 'elimde fazla var' deyip satıyorsa bu süt zaten kötüdür. Diğer bir konu ise sütünü satan kişilerin sağlık durumlarıdır. Sütünü satan kişi acaba alkol veya sigara kullanıyor mu? Herhangi bir madde bağımlılığı veya bilinen bir hastalığı var mı? Bu hastalıkların başında, HIV hastalığı, hepatitler, sifilis hastalığı ve birçok ciddi enfeksiyonlar geliyor. Bu sütlerin fiyatları da çok yüksek ve litresi birkaç bin liradan satılıyor. İnek sütünün bile içine su konup gramı ağırlaştırılıyorsa, litresi birkaç bin lira olan bir maddenin içinde anne sütünün dışında her şey olabilir. Su olabilir, inek sütünü anne sütü diye satabilirler, bu yüzden hiçbir açıdan kabul edilemez bir durum" diye konuştu. İHA
Sütkardeşliği açısından da sakıncalı
Anne sütü üzerinden ticaret yapılmasının süt mafyalığını ortaya çıkarabileceğini ve internet üzerinden kimden olduğu belli olmayan sütlerin kullanılmasının sütkardeşlik açısından sakıncalar doğurabileceğini aktaran Aygün, "Bu durumun maddi boyutu dışında manevi bir boyutu da var. Sütkardeşliği diye bir durum var. Sütün kimin olduğu bile belli olmaz ve bu işin ticaretine girmiş kişiler birçok annenin sütünü toplayıp, karıştırıp içine de başka bir şeyler koyup satabilirler. Bu durumda sütkardeşliğini ortaya çıkarır. Diğer bir açıdan bakacak olursak ülkemizde nasıl ki organ mafyacılığı türediyse anne sütü mafyası da kesinlikle türer. Buna direkt müdahale etmek gerekir. Anne sütü asla satılamaz. Devletin bu duruma el atması gerekiyor. Yetkili kurumların, gerekli olan bebeklere kontrollü bir şekilde bu uygulama yapılması gerekmektedir. Ailelerin maddi ve manevi durumları değerlendirip uygulamaya koyabilir" dedi.
'İnternet üzerinden satılan anne sütü inek sütü olabilir'
"Ülkemizde inek sütüne birçok şey katılıp satılıyorken anne sütüne de değişik ürünler katılabilir" diyen Aygün, "İnternete baktığımda 'Fazla anne sütüm var. Satmak istiyorum ihtiyacı olan var mı?' diye ilanlar gördüm. Anne sütü şüphesiz ki önemli bir madde ve gıda, ama bu kadar güzel önemli bir gıda olan anne sütü istismarı ve ticareti asla kabul edilemez. Eğer bir anne sütünü 'elimde fazla var' deyip satıyorsa bu süt zaten kötüdür. Diğer bir konu ise sütünü satan kişilerin sağlık durumlarıdır. Sütünü satan kişi acaba alkol veya sigara kullanıyor mu? Herhangi bir madde bağımlılığı veya bilinen bir hastalığı var mı? Bu hastalıkların başında, HIV hastalığı, hepatitler, sifilis hastalığı ve birçok ciddi enfeksiyonlar geliyor. Bu sütlerin fiyatları da çok yüksek ve litresi birkaç bin liradan satılıyor. İnek sütünün bile içine su konup gramı ağırlaştırılıyorsa, litresi birkaç bin lira olan bir maddenin içinde anne sütünün dışında her şey olabilir. Su olabilir, inek sütünü anne sütü diye satabilirler, bu yüzden hiçbir açıdan kabul edilemez bir durum" diye konuştu. İHA