logo
16 MAYIS 2024

Talat'tan Putin yorumu

03.02.2006 00:00:00
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs politikasında Türk tarafının yeni açılımına ilişkin Putin'in yaptığı açıklamayı değerlendirdi. Talat'a göre yeni bir süreç başladı. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Kıbrıs'a ilişkin açıklamasının, Rusya'nın politikasının değiştiği anlamına gelmediğini söyledi. Talat, Putin'in açıklamasını, Bayrak Televizyonu'na (BRT) değerlendirdi. Putin'in açıklamasının Rusya'nın politikasının değiştiği anlamına gelmeyeceğini ifade eden Talat, "Dış politikada değişikliğe gitme süreç ister. Şimdi bu süreç yaşanıyor. Henüz tamamlanmış değil'' dedi. Talat, KKTC'nin uyguladığı politikaların dünyada takdir edilmesinin, çözüm istemeyen Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'u masaya getirebileceğini de söyledi. Dünyanın Kıbrıs Türklerini tanımaya ve takdir etmeye başladığını belirten Talat, Putin'in bu yönde bir açıklama yapmasının birçok nedene dayandığını kaydetti.TÜRKİYE'NİN ETKİSİ Talat, Türkiye'nin Rusya ile ekonomik ilişkilerini geliştirmesi ve kendilerinin Rusya'ya, "bizi dinleyin, biz haklıyız, biz Kıbrıs sorununu çözmek istiyoruz, yıllardır Rusya'nın savunduğu Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler çatısı altında çözülmesi politikasını savunuyoruz, bunu engelleyen referandumda 'hayır' diyen Rum yönetimidir'' yönündeki kampanyalarının da Putin'in bu yönde açıklama yapmasında etkili olduğunu söyledi. "Bana göre en etkili olan Türkiye'nin konuya gösterdiği duyarlılık idi'' diyen Talat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çok sık görüştüğü Putin ile her seferinde Kıbrıs konusunu gündeme getirdiğini belirtti. "Sonuçta Kıbrıs'ın güneyine Amerikalıların vize almadan gitmesi, kuzeye gelen Amerikalıların güneye geçebilmesi, güneye gelen Amerikalıların kuzeye de geçebilmesi Amerika ile rekabet politikası güden Rusya'yı rahatsız eden unsurlardır'' diyen Talat, bunun da katkısı ile Putin'in ciddi bir tepki ortaya koyduğunu ve doğruları söylediğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Talat, Kuzey Kıbrıs'ın yürüttüğü Kıbrıs'ın birleştirici politikasının takdire şayan bir politika olduğunu sadece Putin'in değil, birçok ülke liderinin de dile getirdiğini vurguladı. Talat, geçmişteki yanlış politikalar nedeniyle Kıbrıs Türkünün aleyhine oluşan uluslararası ortamın şimdi lehine dönmeye başladığını, bu nedenle devletlerin politikalarında da değişim gözlemlendiğini söyledi. 24 Nisan referandumuna kadar Kıbrıs Türkünün izlediği politikanın ABD ve İngiltere tarafından da eleştirildiğini ifade eden Talat, "Bugün ise bu ülkeler ve Rusya tarafından övülüyor'' diye konuştu. Rus turistleri, KKTC'ye çekmek için turizm şirketlerine görev düştüğünü de kaydeden Talat, "Rusya pazarına yönelmeleri gerekiyor. Çünkü daha bakir bir pazardır. Rusya'nın soğuk bir ülke olduğunu da düşünecek olursak Kıbrıs onlar için eşsiz değerde bir tatil beldesidir. Bunu onlara tanıtmak lazım'' dedi.
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinpin'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”
Tarım ÜFE açıklandı
Yıllık artış yüzde 60.77
'Kendi aracımı kullanıyorum, yakıtımı da kendim alıyorum'
Özel yapım makam aracını satışa çıkardı
'Azgın' ve 'muhafazakar' milliyetçiler kavgası mı var?
'Devlet içinde savaş var'
Irak'taki üs bölgesine saldırı hazırlığı yapıyorlardı
MİT'ten yine nokta operasyon
Değişim dronla havadan da görüntülendi
Hatay'da denizin rengi değişti
Gizli tanık Sertçelik'i yurt dışına kaçırmışlar
ABK soruşturmasında 4 gözaltı daha
'İnsanlık ruhuyla bağdaşmayan ve oldukça talihsiz açıklama'
'Gazze'ye atom bombası' çıkışına tepki
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinpin'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”
Tarım ÜFE açıklandı
Yıllık artış yüzde 60.77
'Kendi aracımı kullanıyorum, yakıtımı da kendim alıyorum'
Özel yapım makam aracını satışa çıkardı
'Azgın' ve 'muhafazakar' milliyetçiler kavgası mı var?
'Devlet içinde savaş var'
Irak'taki üs bölgesine saldırı hazırlığı yapıyorlardı
MİT'ten yine nokta operasyon
Değişim dronla havadan da görüntülendi
Hatay'da denizin rengi değişti
Gizli tanık Sertçelik'i yurt dışına kaçırmışlar
ABK soruşturmasında 4 gözaltı daha
'İnsanlık ruhuyla bağdaşmayan ve oldukça talihsiz açıklama'
'Gazze'ye atom bombası' çıkışına tepki

Sinan Ateş cinayetindeki kritik araçların yeni görüntüleri ortaya çıktı

Sinan Ateş suikastında kritik rolleri olan isimlerin kullandıkları dört aracın Plaka Tanıma Sistemi tarafından tespit edilen yeni görüntülerine ulaşıldı.
16.05.2024 12:32:00 / Güncelleme: 16.05.2024 12:58:38
Haber Merkezi
Sinan Ateş cinayetindeki kritik araçların yeni görüntüleri ortaya çıktı
Sinan Ateş cinayetindeki kritik araçların yeni görüntüleri ortaya çıktı
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinden 16 ay sonra yazılan ancak yazılanlardan çok yazılmayanlar ile tartışılan iddianamenin yankıları sürüyor.

Son olarak cinayetin azmettiricisi olmakla suçlanan eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş ve cinayete yardımla suçlanan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel'in birlikte Ankara'dan İstanbul'a gittikleri 06 AT 5021 plakalı Audi marka çakarlı aracın görüntüsü ortaya çıkmıştı.

Fayn'ın ulaştığı yeni Plaka Tanıma Sistemi (PTS) görüntülerinde savcılığın soruşturmasında hem 06 AT 5021 plakalı aracı, hem de olayda parmağı olan isimlerin kullandıkları 06 BSG 411 plakalı Citroen marka, 34 NR 6144 plakalı BMW marka ve 34 CYR 469 plakalı Renault marka otomobillerin cinayet öncesi ve sonrasındaki hareketlerini adım adım izlediği anlaşılıyor.

Savcılığa göre araçtakiler Demirbaş ve Yüksel

06 AT 5021 plakalı Audi marka araçla başlayalım.

Bu aracın PTS kayıtlarına takılan en net görüntüsü cinayet gününe ait.

Yani 30 Aralık 2022 tarihinden.



Ankara Türkocağı Caddesi'nde PTS tarafından görüntülenen aracın ön koltuğunda iki kişi görülüyor.

İkisi de takım elbiseli olan kişilerin kimliğiyle ilgili herhangi bir tespit yapılmamış.

Aynı araç, cinayetten saatler sonra 21:18'de tekrar takılıyor görüntülere.



Aracın ön koltuğunda yine iki kişi oturuyor.

Savcılığın tespitine göre bu isimler, eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş ve cinayete yardımla suçlanan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel.

İkilinin 06 AT 5021 plakalı Ülkü Ocakları'na kayıtlı araçta birlikte göründüğü bu fotoğraf, ilk kez yayımlanıyor. Ankara'dan İstanbul'a doğru hareket halindeler.

Cinayetten sonra İstanbul'a kaçtığı bilinen tetikçi Eray Özyağci'nın araçta olup olmadığı ise görüntülerden anlaşılmıyor. Savcılık aracın izini sürmeye ertesi gün de devam etmiş.

İki isim ifadelerinde, İstanbul'da bir gece geçirdikten sonra Ankara'ya döndüklerini söylemişti.

O dönüş anları da kamera kayıtlarına girdi.



Polis, cinayetin ardından Demirbaş'ın sinyal kayıtlarından yerini belirlemiş, gözaltı için harekete geçtiğinde karşılarına MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz çıkmıştı.

Kılavuz, polisi eve sokmayarak Demirbaş'ın gözaltına alınmasını engellemeye çalışmıştı.Ancak polis ve savcılık vazgeçmeyince bir süre sonra Demirbaş gözaltına alınmıştı.

Ülkü Ocakları yöneticisi, MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi derken iki ay içinde 21 şüpheli tutuklanmıştı. Soruşturma derinleştikçe, Devlet Bahçeli'nin, "Surda delik açtırmayacağız" dediği MHP'nin kapısına dayanmıştı.

O suru aşmak isteyen başsavcı vekilleri ve savcılar dosyadan alınmış ya da izne çıkmak zorunda kalmış, suikastın siyasi bağlantılarını örtbas eden iddianame cinayetten 16 ay sonra, yerel seçimin ardından tamamlanabilmişti.

Soruşturmada Tolgahan Demirbaş'ın Sinan Ateş'in ve cinayetten sonra tetikçi Özyağcı ile buluşulacak noktanın konumlarını Yüksel'e gönderdiği tespit edilmişti.

Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel ise ikinci kez gözaltına alındıktan sonra tutuklanmıştı.

İki isim de ifadelerinde bu konumların neden gönderildiğini açıklamamıştı.

İddianamede ise ikilinin ne siyasi bağlantıları, ne de MHP ya da Ülkü Ocakları'nda aldıkları görevler yer almıştı.

Tetikçiyi kaçıran araç da görüntülerde

Savcılık sadece Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel'in birlikte görüntülendiği 06 AT 5021 plakalı aracı mercek altına almadı.

Demirbaş'ın Yüksel ile buluşmadan önce kullandığı 06 BSG 411 plakalı beyaz renkli Citroen marka araç da takibe girdi.

İddianameye göre Demirbaş, cinayetin ardından Vedat Balkaya'nın sürdüğü 35 EVE 52 plakalı motosiklet ile olay yerinden kaçan tetikçi Eray Özyağci ile Ankara Gölbaşı'nda buluştu. İkili, ardından bu bu araca binerek oradan uzaklaştı.

06 BSG 411 plakalı araç Gölbaşı'nda kayıtlara takıldı.

Ancak bu görüntülerde de aracın arkasında tetikçinin olup olmadığı anlaşılmıyor.



Cinayet gecesi Bolu'da

İncelenen bir diğer plaka ise 34 NR 6144. Bu aracın incelenme sebebi ise iddianamedeki kritik isimlerden bir diğeri olan avukat Serdar Öktem…

Öktem, sıradan bir avukat değil. Sinan Ateş suikastında kritik rol oynayan Ufuk Köktürk, Doğukan Çep ve tetikçi Eray Özyağcı'nın başka cinayet davalarında savunmalarını üstlenmişti.

Gözaltındayken şifresini polisle ve savcılıkla paylaşmadığı için cep telefonu incelenemedi. Savcılık sorgusunda "Covid-19 geçirdiğim için hafıza kaybı yaşadım, şifremi hatırlamıyorum" dedi.

Ancak iddiaya göre Demirbaş'ın kaçırdığı ve eski müvekkili olan tetikçi Eray Özyağci ile Bolu'da bir görüşme yaptı.

İfadesinde neler söylemesi gerektiğini anlattı.

Söz konusu araç, cinayet gecesi Bolu'da görüntülendi.

Ön koltuğunda iki kişinin oturduğu bu araçta da tetikçinin olup olmadığı belli değil.

Görüntü incelemesi yapılan son araç ise 34 CRY 469 plakalı Renault marka otomobil.

İddianameye göre bu araç da cinayeti azmettiren Demirbaş'ın kullanımındaydı.

Cinayetin ardından tetikçi Özyağci'yi Citroen marka araçla kaçıran Demirbaş, bir süre sonra bu araca geçti.

18:36'da Gölbaşı Konya çıkışından geçti.



Orada kendisini bekleyen Emre Yüksel'in kullandığı ile 06 AT 5021 plakalı çakarlı araçla İstanbul'un yolunu tuttu.

Bağlantılar iddianamede yer almıyor

Bu incelemeler, iddianamede kısmen yer alıyor.

Ancak kişilerin ve trafiklerinin birbirleri ile bağlantısı anlatılmıyor.

Dosyanın ek delil klasörlerinde yer alan belgeler, iddianamenin cinayeti tüm bağlantıları ile ortaya çıkarmak yerine siyasi ayağını gizlemeyi hedeflediğini net bir şekilde ortaya koyuyor.

İktidar, köprü ve otoyolların ardından Avrasya Tüneli geçiş ücretini de 'güncelledi'

Avrasya Tüneli tek yön geçiş ücretleri, gündüz tarifesinde otomobiller için 80 TL'den 112 TL'ye, minibüsler için 120 TL'den 168 TL'ye ve motosikletler için 31,20 TL'den 41,7 TL'ye yükseldi.
16.05.2024 12:10:00 / Güncelleme: 16.05.2024 12:17:15
Haber Merkezi
İktidar, köprü ve otoyolların ardından Avrasya Tüneli geçiş ücretini de 'güncelledi'
İktidar, köprü ve otoyolların ardından Avrasya Tüneli geçiş ücretini de 'güncelledi'
Avrasya Tüneli'nin sosyal medya hesabı üzerinden yapılan duyuruda "Tüm Sürücülerimizin Dikkatine! 16 Mayıs 2024 itibarıyla geçerli olan Avrasya Tüneli geçiş ücreti tarifesine web sitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz." denildi.

Avrasya Tüneli tek yön geçiş ücretleri gündüz tarifesinde otomobiller için 80 TL'den 112 TL'ye, minibüsler için 120 TL'den 168 TL'ye ve motosikletler için 31,20 TL'den 41,7 TL'ye yükseldi.



Köprü ve otoyollara da zam gelmişti

Karayolları Genel Müdürlüğü, otoyol ve köprü ücretlerinin 15 Mayıs 2024 Çarşamba günü saat 00.00'dan itibaren geçerli olmak üzere yeniden düzenlendiğini duyurdu.

KGM'nin açıklamasına göre, 15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri tek yön otomobil geçiş ücretine yüzde 60 zam yapılarak 15 TL'den 24 TL'ye çıkarıldı. Osmangazi Köprüsü geçişi otomobiller için yüzde 37,50 zamlanarak 290 TL'den 399 TL'ye, 1915 Çanakkale Köprüsü yüzde 42 zamlanarak 295 TL'den 419 TL'ye, Yavuz Sultan Selim Köprüsü yüzde 40 zamlanarak 35 TL'den 49 TL'ye yükseltildi.

Ankara-Niğde Otoyolu otomobil geçiş ücretine yüzde 40 zam yapılarak 210 TL'den 295 TL'ye çıkarıldı. Malkara-Çanakkale Otoyolu (Malkara giriş – 1915 Çanakkale Köprüsü çıkış) otomobil geçiş ücreti yüzde 41 zamlanarak 410 TL'den 579 TL'ye yükseldi.

Bakan 'güncelleme' dedi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, otoyol ve köprü geçiş ücretlerine yönelik yapılan yılın ikinci zammını, "Oluşan şartlara göre geçiş ücretlerimizi güncelleme ihtiyacı hissettik. Gerçekten çok düşük kalmıştı" diyerek savunmuştu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise, zammın enflasyona etkisinin yaklaşık 0,05 puan olacağını öngördüklerini belirtmişti.

Barış Terkoğlu: Devlet içinde savaş var, kim kazanır bilmiyorum

16.05.2024 08:53:00 / Güncelleme: 16.05.2024 09:03:34
Haber Merkezi
Barış Terkoğlu: Devlet içinde savaş var, kim kazanır bilmiyorum
Barış Terkoğlu: Devlet içinde savaş var, kim kazanır bilmiyorum
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında yeni bir gelişme yaşandı. Soruşturmanın gizli tanığı Serdar Sertçelik'in ifadeleri doğrultusunda, 3 sivil ile 1 komiser daha bu sabah gözaltına alındı. Geçen hafta görevden uzaklaştırılan Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ve Müdür Yardımcısı ile bir komiser dün gözaltına alınmıştı. Soruşturmada gözaltı sayısı 8'e çıktı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'Cumhur İttifakı'na yönelik darbe girişimi' olduğunu değerlendirdiği operasyon konusunda Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, 17-25 Aralık operasyonunu ve o dönem Devlet Bahçeli'nin aldığı tutumu hatırlattı.

Terkoğlu, bugün yaşananlar için ise şunları yazdı:

Açıkça söyleyeyim: İktidar içinde bilek güreşi var. Devlet yine kritik bir kavşakta. Tuğrul Türkeş'in tanımıyla "Azgın milliyetçilik" ile "muhafazakar milliyetçilik" iktidarın yönü konusunda ayrışıyor. Bir tarafında MHP'nin öte yanında "AKP içindeki MHP'sizlerin" olduğu çatışmanın merkezinde Süleyman Soylu ve Ali Yerlikaya var. Yeni bakanın adımlarındaki görüntü şuydu: MHP ve Soylu'nun sokaktaki ve devletteki gücü sınırlanıyor. Mafya ve kara para operasyonları da, Sinan Ateş cinayeti sonrasında ortaya serilenler de, güvenlik bürokrasisindeki yer değiştirmeler de bu nedenle MHP ve Soylucular'ın tepkisiyle karşılaştı.

Ayhan Bora Kaplan operasyonu, görüntüde sırtı sıvazlanarak büyüyen bir mafya grubunaydı. Ama herkes Kaplan'ın adını Soylu ile birlikte anıyordu. Sinan Ateş cinayeti soruşturması görüntüde katillereydi ama herkes cinayetin MHP içine uzandığını görüyordu. 31 Mart sonrası CHP'de hesaplaşma beklenirken, MHP ve Soylucular bir başka hesaplaşmaya hazırlanıyordu.

Ergenekon kumpasını başlatan Tuncay Güney'in getirilip Polis Müdürü Adil Serdar Saçan'ın önüne konmasını, sonra da Saçan'ın Ergenekon'dan tutuklanmasını hatırlayın. Kumpas davalarında sürekli yer ve yön değiştiren gizli tanıkları hatırlayın. Bu kez de elde, önce Ayhan Bora Kaplan aleyhinde ifade veren ardından yurtdışına kaçıp saf değiştiren gizli tanık S.S. var. Operasyon yaparken, hukukun sınırlarını tanımayan üç polisi yemleyen S.S.'nin konuşma kayıtları iktidar içi hesaplaşmanın aracı oldu.

17-25 öncesinde, Fethullahçılar, kendilerine karşı her hamleyi "hedef biz değiliz Hükümet" diyerek yanıtlıyorlardı. Böylece cepheyi genişletiyor, odağı belirsizleştiriyor, saflarını kaynaştırıyorlardı. İktidarı ele geçirmeye hazırlanırken karşıtlarını darbecilikle suçluyorlardı. Aynı stratejiyi bugün MHP-Soylu kanadı uyguluyor. Gizli tanık S.S.'nin hesaplaşma için hazırlanmış kayıtlarıyla; Bekir Bozdağ, Abdülhamid Gül, Hasan Doğan gibi isimler haksız şekilde Kaplan dosyasıyla ilişkilendirildi. Böylece "hedef biz değiliz hükümet", "mafya operasyonu değil darbe" algısı önümüze kondu.

Kim kazanır bilmiyorum. Açık olan bir şey var ki, Ankara'yı sallayan kavgada minimal hedef Ankara Emniyet Müdürü. İçişleri Bakanı Yerlikaya'nın da sonraki hedef olduğu anlaşılıyor. Maksimal hedef ise iktidarın bir süredir gevşeyen dizginlerinin yeniden ele geçirilmesi.

Bizim gibi iktidar savaşlarının dışında kalanlar ise hukukun dışına çıkan herkesten hesap sorulmasını bekliyor: Sokaktaki mafya temizlensin, Sinan Ateş'in katilleri bulunsun, devlet içindeki çeteler ayıklansın, gizli tanıklarla devletin hiçbir kurumu iş tutmasın…

11 yıl önceden bugüne baktığımda duygularım konuşuyor: "Darbedir darbe" diyenlerin darbesiyle bir kez daha karşılaşmayalım! 

MİT'te sınır ötesinde nokta operasyon: Üs bölgesine saldırı hazırlığındaki 2 terörist öldürüldü

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), üs bölgelerine saldırı hazırlığındaki PKK/KCK'lı teröristler Ahmet Bayar ile Ahmed İbrahim El Ahmed'i, Irak'ın Hakurk bölgesindeki operasyonla etkisiz hale getirdi.
16.05.2024 08:46:00 / Güncelleme: 16.05.2024 08:51:45
İhlas Haber Ajansı
MİT'te sınır ötesinde nokta operasyon: Üs bölgesine saldırı hazırlığındaki 2 terörist öldürüldü
MİT'te sınır ötesinde nokta operasyon: Üs bölgesine saldırı hazırlığındaki 2 terörist öldürüldü
PKK/KCK mensupları Tufan Koçer kod Ahmet Bayar ile Mervan Zerevan kod Ahmed İbrahim El Ahmed, MİT'in Irak/Hakurk'ta gerçekleştirdiği nokta operasyonla etkisiz hale getirildi.

TSK Üs Bölgelerine düzenlenecek eylem engellendi

Tufan Koçer kod Ahmet Bayar ile Mervan Zerevan kod Ahmed İbrahim El Ahmed'in, Hakurk'taki Türk Silahlı Kuvvetleri üs bölgesine sızmaları için talimat aldıkları MİT tarafından tespit edildi. Bunun üzerine teröristlere yönelik araştırmalar derinleştirildi.

2012 yılında PKK'ya katılan Tufan Koçer kod Ahmet Bayar'ın geçmişte Suriye'de faaliyet gösterdiği ve üst düzey örgüt mensuplarının korumalığını yaptığını öğrenildi. Suriyeli Mervan Zerevan kod Ahmed İbrahim El Ahmed'in de 2014'te Kandil'de suikast eğitimi aldığı belirlendi.



MİT, saha ajanlarını özel olarak görevlendirdi. Eylem hazırlığındaki teröristleri adım adım izlemeye başladı. Örgüt yöneticilerinin eylem talimatından yirmi dört saat sonra eylem hazırlığındaki Tufan Koçer kod Ahmet Bayar ve Mervan Zerevan kod Ahmed İbrahim El Ahmed etkisiz hale getirildi.



Tufan Koçer kod Ahmet Bayar ve Mervan Zerevan kod Ahmed İbrahim El Ahmed kimdir?

Tufan Koçer kod Ahmet Bayar, örgütün kırsal kadrolarına 2012 yılında katıldı. Uzun süre Suriye'de faaliyet gösteren Ahmet Bayar, bu bölgede sözde sorumlu seviyeye yükseldikten sonra Avaşin bölgesine geçti. Dönem içerisinde Türkiye'ye karşı eylemsel faaliyetlerde yer aldı. 2018 yılından sonra Hakurk bölgesine geçiş yaptı.

Mervan Zerevan kod Ahmed İbrahim El Ahmed, örgütün kırsal kadrolarına 2014 yılında Suriye/Halep'ten katıldı. Katılım yapması akabinde Kandil'de birçok eğitime tabi tutulan terörist saldırı-sabotaj-suikast üzerine uzmanlaşma eğitimleri aldı. Son olarak 2017'de Hakurk bölgesine geçti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.