Tansiyonu düşük tutmanı yolu

Tuz; yüksek tansiyon, kalp ve böbrek rahatsızlıkları denince akla ilk gelen gıda maddesi olarak öne çıkıyor. Sadece tat olarak değerlendirilen tuzun sağlık üzerinde çok ciddi etkileri olabiliyor. Bu haberimizde hangi tuzun kullanılması doğru, ne kadar tuz tüketilmeli ve ne gibi önlemler alınmalıdır gibi konuları masaya yatıracağız.
Son birkaç yıldır Türkiye'deki süpermarketlerde de tuzun pek çok çeşidi görülüyor. Yemek pişirmede rafine veya işlenmiş tuz ya da kaba tuz kullanılıyor. Bununla birlikte Himalaya tuzu da Türkiye'de revaçta. Piyasada bu kadar çok tuz türü varken, bu seçeneklerin tümü faydalı mı yoksa bazıları mı faydalı?
Görüştüğümüz uzmanlar tüketilen tuzun türünden ziyade miktarını sınırlamanın daha önemli olduğunu vurguluyor. Genel olarak sodyum oranı düşük tuzun, ölçülü kullanıldığında sağlık açısından faydalı olduğu dile getiriliyor. Ancak aynı şey kaya tuzu için söylenemiyor. Araştırmalar kaya tuzunun da sofra tuzu kadar sodyum içerdiğini tespit etti. Düzenli veya günlük kullanılan tuz yerine bu tuzların kullanılması durumunda kan basıncında herhangi bir değişiklik olmadı.


Tuz önemli bir besin!

Uzmanlara göre, tuz vücudumuzun çalışması için önemli bir besin. Tuzu sebze ve etlerden alabiliriz ancak sağlığımız için yeterli olacak kadar küçük miktarlarda. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) günlük ne kadar tuz tüketilmesi gerektiğine dair kriterler veya sınırlar koydu. Buna göre vücudumuza her gün yalnızca beş gram tuz girmelidir! Ancak Türkiye'de günde ortalama 18 gram tuz tüketiliyor. Uzmanlara göre endüstriyel veya işlenmiş gıdalarda kullanılan sodyum tehlikeli veya sağlığa zararlı. Tuz tüketiminin yaklaşık yüzde 80'i yüksek oranda işlenmiş gıdalar veya soslarla ilişkiliyken, geri kalan yüzde 20'si yiyecekleri tatlandırmak için kullanılıyor!
Vücuttaki fazla kan akışı, kan damarları üzerinde ekstra ve gereksiz baskı oluşturur. Uzun süre bu halde kalmak yüksek tansiyon sorununa yol açıyor.
Kısacası vücuttaki fazla sodyum bazı bireylerde yüksek tansiyona yol açıyor.
Fazla sodyum, renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini olumsuz etkiliyor. Vücuttaki bu sistem, kan basıncını kontrol etmek için çok önemli. Kontrolsüz kan basıncı vücuttaki kan damarlarının kaplamasına zarar verebilir. Bu da kalp krizi gibi çok ciddi ve ölümcül sorunlara yol açıyor.
faydalanabiliyor.

Ya Himalaya tuzu?

Bu tuz türü pembe renklidir ve Pakistan'ın Pencap eyaletindeki minerallerden elde edilir. Bu tuzu destekleyenler bunun aynı zamanda mineraller, demir ve bakır da içerdiğini söylüyor. Uzmanlara göre bu da sonuçta bir tuz türü. Dolayısıyla onu mikro besin alımıyla ilişkilendirmek yanlış. Mikro besin öğelerinin başka iyi kaynakları da var. Himalaya tuzundaki sodyum miktarı normal tuzla aynı! Peki ne yapmalı yemeklere lezzet katmak için? Biber, fesleğen, biberiye ve defne yaprağı gibi baharatların kullanılması öneriliyor.