Taraftar çok ama çok haklı

Fenerbahçe Kadıköy'de bir kere daha hazin bir hüsran yaşadı.

Ali Koç istifa sloganları ve Aziz Yıldırım'a ise büyük destek vardı.

Benim görüşüme göre taraftar çok haklı ve haklı olarak yeter artık diyorlar.

Kadıköy'de Fenerbahçe'yi izlemek Fenerbahçe taraftarı için işkence hâline gelmiş bulunuyor.

Dünyaca şöhret sahibi bir hoca takımın başında. Fakat sorunlar çok büyük ve düzelecek gibi görünmüyor.

Ali Koç başarısız olmuştur. Bu açık bir gerçek. Başarısız olan daha fazla zorlamamalı artık. İsmail Kartal aranıyor.

Taraftar enayi değil. Her şeyi görüyorlar.

Bakın taraftar neden enayi değil. Şimdi Athletic Bilbao kimse tartışmasın sıradan bir takım.

Tabii sıradan olması futbolun doğrularını yapmadıkları anlamına gelmiyor. Fakat sıradan bir takım.

Evet bu iddiamın arkasındayım. Şimdi bizde bir takıntı oluşmuş.

Futbol hızlı oynanınca daha iyi oynanır gibi bir inanç var. Maç öncesi sürekli şu yorumlar yapıldı durdu.

Bunlar ezberden yapılan yorumlar. Neymiş efendim bu takım çok hızlı oynarmış. Çok tehlikeli bir takımmış.

Fenerbahçe çok kritik ve tehlikeli bir maça çıkıyormuş. Bu maçta puan almak zormuş.

İşin garibi Jose Mourinho da o havalarda. Rakip zorluymuş.

İspanya'dan geliyorlar ya bizden ötede olmaları şart yani. Ne de olsa İspanyol takımı.

Şimdi bakın Bilbao ne koştu ne tempo yaptı ama maçı rahat kazandı.

Kanımca maçta çok erken bir gol ile öne geçince oyunu zekice soğuttular.

Tempoyu yükseltmesi gereken taraf kimdi? Tabii ki Fenerbahçe. Yaptı mı? Hayır.

Bilbaolu oyuncular ikinci yarı yürüyerek oynuyorlardı. Fenerbahçe'nin yediği ilk goldeki hatayı anlamlandırmak mümkün değil.

Hem Djiku hem de Samet yavaş oyunda olmayacak bir hata yaptılar.

Bu kadar yavaş bir oyunda böyle bir hatayı anlamak mümkün değil.

Bir baskı yok ve rahat durumdasın ve bir geri pası hatalı veriyorsun.

Burada Samet'i hedef göstermek niyetinde değilim. Anlatmak istediğim böyle yavaş giden oyunda böyle hata ile geri düşmek Bilbao'nun bir başarısı değil.

Onu anlatmaya çalışıyorum. Hâl böyleyken ahım şahım bir futbol oynamayan Bilbao bir de ikinci golü buldu.

Bu golde de Bilbaolu oyuncular ikinci bölgeyi neredeyse yürüyerek geçtiler.

Zaten gol Mert Müldür'ün rakibini tutamaması nedeniyle değil Bilbaolu oyuncuların ikinci bölgede rahat hareket etmeleri ile çoktan gerçekleşmiş oldu.

Ondan sonra da maç zaten bitti. Şimdi çok üst düzey bir futbol oynamayan rakip ile karşı karşıyasın.

Çok koşar denen takım ikinci yarı yürüyerek oynuyor. Tabii işine öyle geliyor.

Yaptığı akılcı bir strateji ile oyunu soğutuyor. Bütün numarası bu.

Bir de bence Suncet diye orta sahada kabiliyetli, ne yaptığını bilen bir oyuncusu var.

Adamın her hareketi olumlu. Rakibin durumu bu. Sıradan bir İspanyol takımı.

Şimdi bakın sevgili Mourinho böyle takıma Kadıköy'de yenilmek ben kabul etmiyorum.

Bu olmaz. Bu yüzden taraftar artık yeter diyor. Artık gerçekten yeter.

Fenerbahçe'nin sıradan bir rakip karşısında Kadıköy'de durumu böyle olmamalı. Takım nasıl çalıştırılıyor anlamak mümkün değil.

Son söz de Amrabat'a. Amrabat teoride bu takımın sekiz numarası sensin.

Oyun kuracaksın. Atacağın paslar ile oyunu organize etmen lazım. Bu maçta tahminimce 10-15 civarında topla buluştun.

Allah aşkına bir tanesinde de isabetli bir pas at. Bir tanesinde de tehditkar bir pas ver. Maalesef yok.

Ondan sonra sıradan bir İspanyol takımını yıldız yapıyoruz.

Evet Fenerbahçe çok kötü bir maçı geride bıraktı. Nasıl toparlanacaklar. İşleri zor.

Fakat adınız Fenerbahçe ise bunun yolunu da bulmak zorundasın. Bakalım izleyip göreceğiz. Elbette Fenerbahçe yoluna devam edecek.