Trabzonspor, bizleri yanıltmayarak UEFA kupasından elenmeyi başardı. Bu başarıda hiç süphe yok ki en büyük pay teknik heyetin. Arkasından futbolcular geliyor. Malumunuz başkan ve yönetici olmadığı için bu başarıya ortak olamadılar.
Üzgünüm ama, takıma en büyük kötülüğü ise takımı var güçleriyle desteklemeye çalışan taraftarlar yaptı!
Sezon başından bu zamana kadar yazıp çiziyoruz ama bir türlü lafımızı dinletemedik. 'Bir takımın iskeletiyle bu kadar oynanmaz, ideal kadro bir an evvel belirlenmeli' diye defalarca yazdım. Her nedense Sayın Aybaba devamlı olarak bildiğini okudu ve sonuç ortada.
Maçın geneline baktığımızda, Trabzonspor'un iyi oynadığını söylememiz münkün değil. Çünkü şampiyonluklar yaşamış, Avrupa kupalarında başarılara imza atmış bir takımın oyuncuları adam paylaşımını yapamıyorlarsa, o takıma iyi oynuyor veya oynadı diyemeyiz. Sezon başlayalı 4 ay olmuş, Trabzonspor gibi bir takımın oyuncusu rakibini nasıl alacağını bilmiyorsa, bu Samet Aybaba'nın ve oyuncunun ayıbıdır. Dünyanın hiçbir yerinde üst düzey maçlarda bir oyuncunun bu kadar rahat gol attığı görülmemiştir. Şimdi soruyorum Samet Aybaba'ya! dört ay boyunca ne yaptınız? Futbolcularınıza hiç mi anlatmadınız,! 'rakibin neresinde durulur', 'nasıl adam paylaşılır' diye. Gökdeniz efendi dakika bir çalım atmaya başladı, dakika 90 çalım atmaya devam ediyor. Maxim 60. dakikada sakatlanıyor seke seke oynamaya çalışıyor, akabinde o kanattan gol yiyoruz. Hüseyin ve Sommers ağır çekimde oynuyor her aldıkları topu rakibe hediye ediyorlar. Mutlaka galip gelmen gereken maçta Fatih'i orta alana çekip, Yattara ve Augustine gibi oyuncuları ilk 11'de oynatmak yerine yedek kulübesine çekmek niye? Sayın Aybaba bu hataları nasıl görmüyorsunuz merak ediyorum.
27 Ekim'de işbaşı yapacak olan yeni yönetimin teknik heyeti yeniden gözden geçirmesi geretecek. Bana göre Sayın Aybaba Trabzonspor'da misyonunu tamamlamıştır. Çağa ayak uydurabilen, teknolojiye ve iletişime açık yabancı bir hocayla anlaşılması daha uygun olur diye düşünüyorum.
Artık yerlinin yerlisi gibi düşünceleri bir kenara bırakmanın zamanı gelmiştir. Biraz gerçekci olmak lazım. Böyle ucuz kahramanlık yapmanın ne yeri ne de zamanı.
Üzgünüm ama, takıma en büyük kötülüğü ise takımı var güçleriyle desteklemeye çalışan taraftarlar yaptı!
Sezon başından bu zamana kadar yazıp çiziyoruz ama bir türlü lafımızı dinletemedik. 'Bir takımın iskeletiyle bu kadar oynanmaz, ideal kadro bir an evvel belirlenmeli' diye defalarca yazdım. Her nedense Sayın Aybaba devamlı olarak bildiğini okudu ve sonuç ortada.
Maçın geneline baktığımızda, Trabzonspor'un iyi oynadığını söylememiz münkün değil. Çünkü şampiyonluklar yaşamış, Avrupa kupalarında başarılara imza atmış bir takımın oyuncuları adam paylaşımını yapamıyorlarsa, o takıma iyi oynuyor veya oynadı diyemeyiz. Sezon başlayalı 4 ay olmuş, Trabzonspor gibi bir takımın oyuncusu rakibini nasıl alacağını bilmiyorsa, bu Samet Aybaba'nın ve oyuncunun ayıbıdır. Dünyanın hiçbir yerinde üst düzey maçlarda bir oyuncunun bu kadar rahat gol attığı görülmemiştir. Şimdi soruyorum Samet Aybaba'ya! dört ay boyunca ne yaptınız? Futbolcularınıza hiç mi anlatmadınız,! 'rakibin neresinde durulur', 'nasıl adam paylaşılır' diye. Gökdeniz efendi dakika bir çalım atmaya başladı, dakika 90 çalım atmaya devam ediyor. Maxim 60. dakikada sakatlanıyor seke seke oynamaya çalışıyor, akabinde o kanattan gol yiyoruz. Hüseyin ve Sommers ağır çekimde oynuyor her aldıkları topu rakibe hediye ediyorlar. Mutlaka galip gelmen gereken maçta Fatih'i orta alana çekip, Yattara ve Augustine gibi oyuncuları ilk 11'de oynatmak yerine yedek kulübesine çekmek niye? Sayın Aybaba bu hataları nasıl görmüyorsunuz merak ediyorum.
27 Ekim'de işbaşı yapacak olan yeni yönetimin teknik heyeti yeniden gözden geçirmesi geretecek. Bana göre Sayın Aybaba Trabzonspor'da misyonunu tamamlamıştır. Çağa ayak uydurabilen, teknolojiye ve iletişime açık yabancı bir hocayla anlaşılması daha uygun olur diye düşünüyorum.
Artık yerlinin yerlisi gibi düşünceleri bir kenara bırakmanın zamanı gelmiştir. Biraz gerçekci olmak lazım. Böyle ucuz kahramanlık yapmanın ne yeri ne de zamanı.
Murat Kandazoğlu / diğer yazıları
- Trabzon ağır basıyor / 20.03.2004
- Trabzonspor galibiyeti hak etti / 09.03.2004
- Trabzonspor takım olma yolunda... / 03.03.2004
- Terim dersini çalışmış / 02.03.2004
- Sistem değişikliği şart... / 18.02.2004
- Cimbom, kan kaybediyor / 30.01.2004
- Trabzonspor nasıl düzelir? / 28.01.2004
- UEFA kriterlerinin gerektirdikleri / 24.01.2004
- Daha yeteneklileri var... / 23.01.2004
- Oktay'a son şans... / 19.01.2004
- Trabzonspor galibiyeti hak etti / 09.03.2004
- Trabzonspor takım olma yolunda... / 03.03.2004
- Terim dersini çalışmış / 02.03.2004
- Sistem değişikliği şart... / 18.02.2004
- Cimbom, kan kaybediyor / 30.01.2004
- Trabzonspor nasıl düzelir? / 28.01.2004
- UEFA kriterlerinin gerektirdikleri / 24.01.2004
- Daha yeteneklileri var... / 23.01.2004
- Oktay'a son şans... / 19.01.2004