Futbol Federasyonu'nun şike konusunu karar bağlamasından bir kaç saat önce bu yazıyı kaleme aldığımı söylemeye bilmiyorum gerek var mı? Muhtemelen var; çünkü bazen tahminlere istinaden yazı yazmak da gerekli! sonuç belli olduktan sonra yazılıp çizilince, önceden söylenen çok farklı şeylerdir, değil mi? Eğer öngörülerimiz tutmazsa ne olur? Ne olacak yazdıklarımızı yırtıp atmak yerine, bizi yaptıklarıyla mahcup edenler öncelikle özür borcumuzu öder, sonra da hak ettikleri desteği ve ilgiyi kendilerine fazlasıyla takdim ederiz. Üstelik de bunu zevkle, içtenlikle yaparız, yeter ki mahcup olalım! Önce birkaç hafta önceki yazımda sormuş olduğum soruları yeniden hatırlayalım.
Bir takımın rahat konumda son haftalara girmesi ona kalan maçlarına gereken ehemmiyeti göstermeme hakkını verir mi? Maradona, Ronaldo'nun bile (Futbol yaşantılarında bir iki kez yaptılar) topu kendi sahasından alarak bütün rakip oyuncuları ipe dizer gibi çalımladıktan sonra hele ki kritik maçlarda gol atmaları mantıklı bir şekilde açıklanabilir mi? Bir ekibin kendi açısından önemli olmasa da, tam üç tane takımı son derece yakından ilgilendiren bir maça ikinci takımıyla çıkarak kolay teslim olması, sadece genç oyuncuları görmek isteğiyle izah edebilir mi? Para karşılığı olmadan sadece sempatiye binaen rakip takımın işini kolaylaştırmak şike midir, değil midir? Ahlaksızlık mıdır, yoksa tabii bir hak mıdır?
İşte bu soruların cevabını verebilecek bir babayiğit aranıyor. Cevap verebilecek mutlaka birileri vardır. Ama cevap vermesine imkan tanınabilir mi bilmiyorum. Bir takımın emeğini çalmak, alın terini hiçe saymak hangi ahlaka, hangi vijdana sığar bana söyler misiniz! Artık bu ahlaksızlıklara dur diyelim. Bu karar aşamasında hak edene cezasını verelim. Bu sorulara verilecek samimi cevaplar kamuoyunu rahatlıkla gerçeklere ulaştıracak inancındayım.
Bir takımın rahat konumda son haftalara girmesi ona kalan maçlarına gereken ehemmiyeti göstermeme hakkını verir mi? Maradona, Ronaldo'nun bile (Futbol yaşantılarında bir iki kez yaptılar) topu kendi sahasından alarak bütün rakip oyuncuları ipe dizer gibi çalımladıktan sonra hele ki kritik maçlarda gol atmaları mantıklı bir şekilde açıklanabilir mi? Bir ekibin kendi açısından önemli olmasa da, tam üç tane takımı son derece yakından ilgilendiren bir maça ikinci takımıyla çıkarak kolay teslim olması, sadece genç oyuncuları görmek isteğiyle izah edebilir mi? Para karşılığı olmadan sadece sempatiye binaen rakip takımın işini kolaylaştırmak şike midir, değil midir? Ahlaksızlık mıdır, yoksa tabii bir hak mıdır?
İşte bu soruların cevabını verebilecek bir babayiğit aranıyor. Cevap verebilecek mutlaka birileri vardır. Ama cevap vermesine imkan tanınabilir mi bilmiyorum. Bir takımın emeğini çalmak, alın terini hiçe saymak hangi ahlaka, hangi vijdana sığar bana söyler misiniz! Artık bu ahlaksızlıklara dur diyelim. Bu karar aşamasında hak edene cezasını verelim. Bu sorulara verilecek samimi cevaplar kamuoyunu rahatlıkla gerçeklere ulaştıracak inancındayım.
Murat Kandazoğlu / diğer yazıları
- Trabzonspor zor kazandı / 23.03.2004
- Trabzon finalde... / 19.03.2004
- Trabzon, bir engeli daha aştı... / 14.03.2004
- Gençler turu geçer... / 13.03.2004
- Köstek değil, destek zamanı... / 12.03.2004
- Geciken yasalar... / 10.03.2004
- Profesyonel futbol sendikalaşmalı... / 21.02.2004
- Trabzonspor'a sahip çıkalım / 19.02.2004
- Elimizdeki değerlere sahip çıkalım!.. / 07.02.2004
- İlk adım Cem Papila'dan..! / 01.02.2004
- Trabzon finalde... / 19.03.2004
- Trabzon, bir engeli daha aştı... / 14.03.2004
- Gençler turu geçer... / 13.03.2004
- Köstek değil, destek zamanı... / 12.03.2004
- Geciken yasalar... / 10.03.2004
- Profesyonel futbol sendikalaşmalı... / 21.02.2004
- Trabzonspor'a sahip çıkalım / 19.02.2004
- Elimizdeki değerlere sahip çıkalım!.. / 07.02.2004
- İlk adım Cem Papila'dan..! / 01.02.2004