Tarihi Kongre-2

22 Mart'ta yapılan kongre ile ilgili duygularımı ve gözlemlerimi birkaç gün önce yazdım. Belirttiğim yazım 27 Mart tarihli Yeni Mesaj Gazetesi'nde yayınlandı.1980 Darbesi ve liberal ekonomi ile özelleştirme terimini sık sık duymaya başladık. Devletin yolları, köprüleri, kuruluşları satışa çıkarılmaya başlandı.  Cumhuriyetle elde edilen ve ulusumuzun onuru olan devlet kazanımları devlete yüktür bahanesiyle satışa çıkarıldı. Sümerbank, Etibank, Kağıt Üretim Fabrikaları bir bir elden çıkarıldı. Çünkü işbaşına gelen iktidarlar Cumhuriyetimizin mirasyedicileridir.1980 Kenan Evren Darbesi, siyasi tarihimize Özalları, Erdoğanları taşıdı. Çünkü Liberal yapılanmayı uygulayan kadrolar gerekiyordu. Sayın Özal'la başlayan ve Sayın Erdoğan'la devam eden özelleştirme hareketi ülkemizi çıkmaz yola sokmuştur. Evet, belki milli gelirimiz artmıştır ama milli gelir belirli kişilerin elinde toplanmış ve orta sınıf yok edilmiştir. Ülkemizde 0/0 90 aç veya açlık sınırın altında 0/0 10'da mutlu azınlık oluşmuştur.Kongrede yakın siyasi tarihimize ışık tutan bir konuşmacı vardı. Çeyrek asır milletvekilliği ve 8 yıl gibi uzun süre bakanlık yapmış olan Sayın Hasan Ekinci bilmediğimiz bazı gerçekleri anlattı o gün. Tam 27 dakika konuştu ve biz dinleyiciler ise kendisini ilgiyle izledik.Tarihte 28 Şubat olarak bilinen ve bugün bile siyasi istismarı yapılan bir olayı açıklığa kavuşturdu. 28 Şubat'ın bir askeri müdahale olmadığını Sayın Erbakan'ın kendisinin istifa ettiğini dile getirdi. "Refahyol" hükümetinin bozulmasındaki temel nedenin toplumun gerilmiş olması olduğunu ve bunda dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın tutumundan kaynaklandığını belirtti.Sayın Ekinci, hükümetleri yıkan, ülkedeki ekonomik düzensizliklerin olduğunu ve ekonomiyi düzene koyamayan hükümetlerin o koltukları terk etmek zorunda kalacaklarını ve 28 Şubat olayında da ekonomik yapılanmanın payı olduğunu anlattı.  Erbakan bu olayın mağdurunu pek oynamadığını ancak sonradan kurulan AKP mağdurluk oyununu topluma karşı iyi oynadığını belirtti. Sayın Ekinci diyor ki, "Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı bu millet Başbakan yaptı; ama kendisini mağdurluktan kurtaramadı. Bu millet onu Cumhurbaşkanı yaptı; ancak yine mağdur olan kendisi. Ne zaman mağdurluktan kurtulacak gerçekten merak ediyoruz" diyerek bir gerçeği yüreklilikle anlattı.Sayın Bakan, "1980 Darbesini de değerlendirdi. 24 Ocak 1980 tarihine kadar ülke hükümetleri "Karma Ekonomi" modelini uygulamışlardır. 24 Ocak kararları ile ülkemiz emperyalizmin kurallarını uygulamaya başladı. Liberal ekonomi dediğimiz yapıyı insanımıza zehir olarak zorla içirdiler. Bu sömürge düzenini o günün hiçbir siyasal partisi uygulamaz veya uygulayamazdı. İşte 1980 Darbesi 24 Ocak kararlarını uygulamakla görevlendirilmiş bir yasadışı uygulamadır. 24 Ocak kararlarının mimarı Sayın Turgut Özal, o tarihte Başbakanlık Müsteşarı, İhtilal Hükümeti'nin ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısıdır. Özal olmazsa sistem yürümezdi. Liberal Ekonominin Türkiye temsilcisi Özal, Başbakandır, sonra da Cumhurbaşkanıdır. Aynı görevi şimdi AKP ve onun kurduğu hükümet yürütmektedir. Türkiye, bu sistemle fazla yürüyemez. Alternatif ise BTP Genel Başkanı Prof Haydar Baş'ın öne sürdüğü 'Milli Ekonomi Modeli' tezidir."İşte BTP Genel Başkanı Sevgili Prof. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" isimli eserinde ortaya attığı tez, 9 Uluslararası Kongrede enine boyuna tartışıldı ve Liberal ekonomiye alternatif tez olarak dünyaya duyuruldu.Paranın değeri, ulusal yapılanma ile artacağı gerçeği dile getirilirken, vatandaşın insanca yaşaması için bugünkü değerle bir ailenin aylık gelirinin 7 bin TL olması gerektiği örneklerle vurgulandı.Kongre gerçekten belirli düzeyde başladı ve aynı güzellikte, olgunlukta bitti. BTP Genel Başkanı Prof. Haydar Baş, kapanış konuşmasında insanlarımızı hoşgörüye ve bu arada bilime, mantığa çağırdı. Genel Başkan'ın konuşması ilgiyle izlendi ve günün yorgunluğunu attı.